bildirgec.org

Üçüncü Boyuta Geçmek

tayfuntuna | 20 June 2011 12:31

Üç boyutlu fotoğrafçılık Flickr gibi sitelerde oldukça yaygın olan bir hobi. Fakat hiç de sanıldığı gibi pahalı bir hobi değil; çünkü üç boyutlu fotoğraflar çekebilmek için üç boyutlu bir kamera şart değil!

Tek ihtiyacınız olan, bir fotoğraf makinesi ve bazı TV dergileriyle bedava verilen veya internet üzerinden 3-5 liraya satılan Red/Cyan (Kırmızı/Camgöbeği) 3D gözlükler.

Peki nasıl oluyor da oluyor? Bu yazıda yönteme değiniyoruz:

Öncelikle (tahmin edeceğiniz üzere) iki tane fotoğraf çekmeniz gerekiyor, bu iki fotoğrafı öyle noktalardan çekeceksiniz ki birisi sol gözünüzün, diğeri sağ gözünüzün gördüğü gibi olacak. Aralarında 10 santimetre mesafe olması uygundur, yani aslında birbirinin aynı iki fotoğraf çekiyorsunuz ama dikkatli baktığınızda biri diğerinden daha sağda/solda oluyor yani yatay düzlemde hareket ettiriyorsunuz kamerayı.

İlginç Nesne Computer ve Başıma gelenler….

kaanfc | 20 June 2011 11:58

merhaba ,
Bilgisayarla 1996 yılında internetlede 1999 yıllında ilk çevirmeli bağlantımı kurarak giriştim. Tabi aradan uzun zaman geçiti bu zaman dilimindede sürekli kendi internet sitemi kurmak istedim ancak nasıl yapacağım nerede yayınlayacağım bilmiyordum sonra karşıma google çıktı ve yardımıma koştu google sayesinde takıldığım her konuda yardım aldım ancak bilgilerimi hiç doğru dürüst kullanamadım ve sonunda 2008 de ilk domainimi aldım blog sitemi kurdum 2010 yılına kadar blog sitemde yazdım ve çok üzücü bir olay oldu domain ne olduysa iptal oldu ve domaini alamadım sonra kendi adıma 2011 yılında www.zaferkaankaraca.com adlı domaini aldım eski bloğumdaki gibi aynı yolda ilerlemeye karar verdim yazdım siteyi düzene soktum aradan 2 gün geçmeden hosting de , site de herşeyde mutlaka bir sorun çıktı eski blog sitemdeki gibi olmadı kısaca kara günler başladı ve sonunda işleri yola koydum eski yaptığım kod hatasını yapmadım yanlış eklenti yükleme hatasını yapmadım. elimden geldiği kadar duru bir şekilde ilerledi yolumda ve sonunda mutlu sona ulaştım blog günlüğüm sorunsuz bir şekilde tekrar yayına başladı ve şuan devam ertmekte. Sizede nasihatim yaptığınız işler ister basit ister zor olsun işinize murlaka ilgi ve alaka ile yaklaşın mutlu sona ulaşacaksınız. son olarak kendime düzgün hızlı , ekonomik, en önemlisi güvenilir bir hosting arıyorum …

“…”

Cali Kusu | 20 June 2011 10:49

Yağmur yağıyor. Damlalar ince, hafif. Ara ara büyüyor, sertleşiyor. Toprağa çarptıkça parçalanıp dağılıyor. Sonra yumuşuyor. Toprağa çarpınca parçalanmadan kendini salıveriyor. Karşıdaki ağacın yapraklarına dokunup kaçıyorlar sanki. Tutunamıyorlar belki de… İstemeden de olsa düşüyorlar toprağa. Hiç incitmiyorlar birbirlerini. Sırasını bekliyor her damla. Gökyüzünden düşmeden önce vedaları sevmeyen yürek gibi gözlerini kapatıp toprağa yürüyorlar! Görmeleri önemli değil. Toprak sevecek onları nasıl olsa. Belki de bu yüzden ihtiyaç duymuyorlar vedalara… Gerek görmüyorlar son bir kez gökyüzüne sarılmaya. Doğru ya! Gökyüzü âşık değil miydi yağmura? Ve bütün aşklar mahkûm değil miydi ayrılığa?

L’amour l’après-midi (1972)

queennothing | 19 June 2011 19:03

Fransız Yeni Dalgası’nın ustalarından olan Eric Rohmer‘in yönetmenliğini yaptığı “L’amour l’après-midi“, 1972 senesinde çekildi. Senaryosu yine Rohmer tarafından yazılan 97 dakikalık yapımda 1939 doğumlu Fransız aktör Bernard Verley, Daniele Ciarlot (şimdiki adıyla; Zouzou), Françoise Verley, Daniel Ceccaldi, Elizabeth Ferrier ve Jean-Louis Livi gibi isimler rol alıyor. İngilizce’ye ‘Love In The Afternoon’, Türkçe’ye ‘Öğleden Sonra Aşk’ olarak çevrilen film, Rohmer’in Ahlak Hikayeleri altılamasının sonuncusu. Evlendikten sonra köşesine çekileceği yerde kadınlara daha bir ilgiyle yaklaşan Frederic’in önce kendiyle sonra da karısıyla olan çekişmesini anlatan yapım, Godard’ın tarzına benzetebileceğimiz başarılı bir eser. Diğer Rohmer klasikleri için de yaptığımız gibi “L’amour l’après-midi“, kesinlikle tavsiye ediyoruz.

Being Julia (2004)

queennothing | 19 June 2011 17:09

Macar yönetmen István Szabó‘nun yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Being Julia“, büyük yazar Somerset Maugham’ın romanından uyarlandı. Senaryosu Ronald Harwood tarafından yazılan yapım, En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar adayı oldu. Çekimleri Macaristan, Paskalya Adaları ve İngiltere’de gerçekleşen film, 18 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle çekildi. Filmde dört defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktris Annette Bening, İrlandalı aktör Michael Gambon, İngiliz aktris Juliet Stevenson, BAFTA Ödüllü aktris Miriam Margolyes, Jeremy Irons, Bruce Greenwood, Tom Sturridge, Sheila McCarthy, Julian Richings, Lucy Punch ve Rosemary Harris gibi isimler rol alıyor. 1930’lu yılların Londra’sında geçen ve Türkçe’ye ‘Julia Olmak’ olarak çevrilen yapım, ünlü ve başarılı bir oyuncu olan Julia’nın hem kariyerinde hem de özel yaşamında istediğini elde edemediği dönemleri ve tam bu sıralarda hayatına giren genç bir Amerikan ile olan ilişkisini konu ediyor.

A Home At The End Of The World

elizabethtaylor | 19 June 2011 14:14

Telefon Kulübesi’ndeki (Phone Booth) oyunculuğunu kazanan Dublinli sinema oyuncusu Colin Farrell‘in 2004’te oynadığı A Home at the End of the World, iki erkek, bir kadın ve bir bebek oluşan tuhaf aile ilişkisini anlatıyor. Michael Mayer‘in yönetmen koltuğunda oturduğu film, ezber bozacak türden. Aktör Dallas Roberts ve güzel yıldız Robin Wright‘in de oynadığı film, eşcinselliği de güzel bir şekilde işlemiş. Michael Cunningham’ın romanından aktarılan filmin Imdb puanı 6.6.

Moneyball’ın tanıtım videosu yayınlandı

elizabethtaylor | 19 June 2011 10:49

Bennett Miller‘in merakla beklenen filmi “Moneyball“, 18 Kasım’da seyircisiyle buluşacak. İlk başta Steven Soderbergh ustanın yöneteceği film, sonradan Miller’in ellerine bırakılmış. Film, Oakland Beyzbol Takımı’nın hikayesini anlatıyor.

Brad Pitt ile Robin Wright’in birlikte oynadıkları “Moneyball”ın fragmanı da yayınlandı. Fragmanın Imdb linki için sizi bu taraftan alalım.

Tess (1979)

queennothing | 18 June 2011 22:48

1933 doğumlu Fransız yönetmen Roman Polanski‘nin yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Tess“, 1979 senesinde gösterime girdi. Thomas Hardy’nin romanından uyarlanan yapım, En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Set Dekorasyonu ve En İyi Düzenleme dallarında Oscar Ödülü kazanırken Yılın Filmi, En İyi Yönetmen ve En İyi Müzik dallarında Oscar adayı oldu. BAFTA ve Altın Küre Ödülleri’nde de övgüyle karşılanan film, Polanski’nin cinayete kurban giden oyuncu eşi Sharon Tate‘ye adandı. Alman aktris Nastassja Kinski‘nin başrolünde yer aldığı yapımda Peter Firth, Leigh Lawson, Tony Church, John Collin, Tom Chadbon gibi isimler de rol alıyor. Çekimleri Fransa’da tamamlanan “Tess”, Polanski’nin en iyileri arasında yer alıyor.

Le rayon vert (1986)

queennothing | 18 June 2011 21:48

Fransız yeni Dalgası’nın usta yönetmenlerinden biri olan Eric Rohmer‘i 2010 senesinde kaybetmiştik. Rohmer’in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Le rayon vert” (Yeşil Işık), 1986 senesinde çekildi. Senaryosu (filmin başrol oyuncusu) Marie Rivière ile Rohmer tarafından yazılan film, Venedik Film Festivali’nde FIPRESCI, Altın Çan ve Altın Aslan Ödülü kazandı. Riviere’nin başrolünde yer aldığı yapımda Vincent Gauthier, Amira Chemakhi, María Luisa García, Béatrice Romand gibi isimler rol alıyor. Orjinal süresi 100 dakika olan “Le rayon vert”, Fransa’da çekildi. Paris’te yaşayan genç ve güzel sekreterin haftalar önce planladığı tatil gezisi, nişanlısı onu terkedince suya düşer. Temmuz ayının en güzel günlerinde yapayalnız olan genç kadın, tek başına yola çıksa da her şey boş ve anlamsızdır. Yine de yaz, Delphine için güzel bitecektir, zira genç kadın yakın bir zamanda yeni biriyle tanışacak ve tüm yaşamı değişecektir.

25 Haziran Dünya Şirinler Günü

elizabethtaylor | 18 June 2011 20:54

Çocukluğumuzun efsane serisi Şirinler (The Smurfs), 1958 senesinde ortaya çıktı. Belçikalı çizer Peyo tarafından yaratılan Şirinler’i ilk olarak 1981 senesinde seyrettik. 1989’a kadar 420 bölüm çekilen Şirinler’in babası Peyo’nun doğum günü olan 25 Haziran, Dünya Şirinler Günü ilan edildi. Temmuz ayında vizyona gireceği hesaplanan “The Smurfs” adlı yapıma da hazırlık niteliğinde olan bu özel gün, türlü etkinliklerle kutlanacak. Sony ve Columbia Pictures’in organize ettiği 25 Haziran’da dünyanın her yerinden Şirinler fanları, Şirinler kostümü giyerek sokaklara çıkacak. Guinness Dünya Rekoru’na girmesi beklenen bu özel günde yaklaşık 3000 insanın Şirinler kostümüyle sokaklara dökülmesi bekleniyor.