Google’ın çok sevilen hizmetlerinden biri olan blogger ile özgür ve tamamen özelleştirilebilir bir bloga sahip olunabiliyor.Çok kullanıldığı için de sürekli yeni şablon tasarımı yapılıyor ya da wordpress temalarından çevirmeler yapılıyor…
Birbirinden güzel 30 yüksek kaliteli blogger temasının listesini yaptım.
İnternetten genellikle ‘zararlı’ olarak bahsedilse ve bu bahis bir nebze doğru olsa da yararlı siteler yayın hayatını sürdürmüyor değiller. Zira özellikle son yıllardaki internetin gelişimine edebiyatta ayak uydurmak zorunda kaldı. Bu durum -bilhassa Avrupa’da- revaçta olup, edebiyatı internet ile güzel bir harman yaptılar. Zira artık kitapların arkasında yazarların websitelerinin adresleri, twitter vb. ulaşım imkanları yer alıyor.
Türkçe’de ise bu şekilde yayınlar kısıtlı olmasının yanı sıra azınsanmayacak miktarda. Genellike yazarlara yayınevleri kendileri siteler açıyorlar fakat gönüllülerde bu yarışa katılmaktan geri durmuyorlar. İşte bu yazı edebiyatı internetten takip etmek isteyenlere ışık tutmak gayesi ile yazılmıştır.
Resmi veya yayınevleri tarafından yayınlanan siteler;
1-Mehmet Akif Ersoy
Milli Şairimizin hayatını, eserlerini ve fotoğraflarını içeren, aynı zamanda vakfının da resmi adresi olan site.
2010 senesinde 52 yaşındayken hayatını kaybeden İngiliz sinemacı Gareth Carrivick‘in yönetmenliğini yaptığı bilim-kurgu komedisi “Frequently Asked Questions About Time Travel” (Türkçe adıyla; ‘Zamanda Yolculukla İlgili Sıkça Sorulan Sorular’), 2009 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Jamie Mathieson’un yazdığı filmin çekimleri, İngiltere’de yapıldı. Filmde Chris O’Dowd, Marc Wootton, Dean Lennox Kelly ve Anna Faris gibi isimler rol alıyor.
Ray, Toby ve Pete, bir akşam barda otururlarken zamanda yolculuk yapmak konusunu tartışırlar. Bu konuda arkadaşlarıyla iddiaya giren Ray, zamanda yolculuk yapabileceğine arkadaşlarına inandırmaya çalışır. Bu absürd durum, Cassie adlı bir kızın ortaya çıkmasıyla gerçeğe dönüşecek, kahramanlarımız kendilerini hiç beklemedikleri bir aksiyonun içinde bulacaklardır.
Tam adıyla Dr. Martin Luther King Jr. bir afro-amerikan papaz, teolog ve Amerikan yurttaş hakları hareket önderidir.
1929’da Atlanta’da dünyaya geldi. Okuduğu Marehouse Koleji’ndeki yurttaş lideri olan rektör Benjamin Mays’den etkilendi ve bu okuldan sosyoloji mezunu olarak ayrıldı. 1951’de Crozer Teoloji Fakültesini 1. olarak tamamladı ve 1955’de Boston Üniversitesinde Sistematik Teoloji üzerine master yaptı.
Amerika’da dünyaya gelen senarist/ yönetmen Jonathan Hensleigh‘i Next, The Punisher, Jumanji gibi filmlerin senaryo yazarı olarak biliyoruz. 2004 senesinde ilk uzun metrajı The Punisher’i çeken Hensleigh, 2011’de ikinci uzun metrajı “Kill the Irishman“ı çekti. İngiliz aktör Ray Stevenson, Oscar Ödüllü Amerikan aktör Christopher Walken, Amerikan aktör Vincent D’Onofrio, Paul Sorvino ve Val Kilmer‘in birlikte rol aldıkları yapım, 1933 ile 1977 tarihleri arasında yaşamış yarı Amerikan, yarı İrlandalı gangster Danny Greene‘nin hayatını anlatıyor.
1933 senesinde dünyaya gelen Daniel Greene, kısa bir süre annesini kaybetti. Babası ise bir hemşire ile evlendi. Sıkı bir Katolik olarak yetişen Daniel, bütün İrlanda’ca tanınan anılan bir gangsterdi. Greene, 1977 senesinde arabasına yerleştirilen bombanın patlamasıyla hayatını kaybetti.
Seninle birlikte, tüm penguen belgesellerini,
komik kedi videolarını ve tüm muhteşem filmleri seyretmek istiyorum.
Tüm dünyayı gezmek, büyük sayılabilecek bir tekneyle okyanusla dünyayı bir daha dolaşmak, aylarca karaya ayak basmamak istiyorum. Bunu isteyen evet benim, ama seninle denizden korkmayacağımı sanıyorum.
Seninle partiler vermek istiyorum ve tüm arkadaşlarımızı çağırmak… Tüm güzel yemekleri sana yapmak istiyorum. Sabah kalktığımda neşeli sesin olsun istiyorum.
ultimate chart: Son çıkan müziklerden, albümlerden haberiniz olmadığını ve bunları araştırmaya zamanınızın olmadığını düşünüyorsanız, bu site tam size göre. Site birkaç kaynaktan topladığı verilerle en popüler müzikleri, sanatçıları sizlere sunuyor.
Map of Metal: Bilindiği gibi metal müzik içinde onlarca tarz ve alt-tarz barındıran bir müzik türü. Bütün bu türleri aklında tutabilenler elbet vardır. Ancak eğer siz bunlardan biri değilseniz, bu siteye bir göz atabilirsiniz. Sitede metal müziğin kendi içindeki tarzları bir harita ile orijinini belirterek sizlere anlatıyor. Oldukça güzel hazırlanmış ve ilgililerine hitap edebilecek bir site.
Jamie Hewlett ile Alan Martin tarafından yaratılan Tank Girl, 1995 senesinde beyazperdeye uyarlandı. “Freddy’s Dead: The Final Nightmare”nin yönetmeni Rachel Talalay tarafından çekilen “Tank Girl“de Lori Petty, Naomi Watts, Ice-T, Iggy Pop, Malcolm McDowell, Jeff Kober, Don Harvey, James Hong ve Ann Cusack gibi isimler rol alıyor.
Kadın filmleri arasında yer aldığını söyleyebileceğimiz bu bilim-kurgu komedisi, bir ‘femme fatale’ örneği olan Tank Girl’ün sisteme nasıl meydan okuduğunu anlatıyor.
Eylül 2010’da duyurulan,Star Wars serisinin 3D olarak yayınlanacağı haberi büyük heyecan yaratmıştı.Bir başka müjdeli haber ise bir kaç gün önce Star Wars’un resmi sitesinden geldi.Büyük gün 10 Şubat, 2012 !
Lucasfilm Ltd. and Twentieth Century Fox müjdeli haberi bir kaç gün önce verdi.Star Wars’un birinci filmi olan “The Phantom Menace”‘ın 3D versiyonu 10 şubat 2012’de sinemadaki yerini alacak.
POD yarışları ve ışın kılıcı düelloları gibi seyir zevki yüksek sahnelere 3D olarak tanık olabileceğimiz bu yapım, büyük özlem içinde olan Star Wars hayranlarını tatmin edecek gibi.
İlgili resmi habere buradan ulaşabilirsiniz.
İnsanların hayat tarzları ya da görünüşleri,engelleri toplumdan soyutlanması için ne kadar gereksiz bahaneler. Bir çocuğun ya da bırakın çocuğu ergenin bile dışlanabilmesi,o meraklı acıyan bakışlar kişinin kendisini ve ailesini ne kadar üzüyor farkındalar mı acaba.
Dışarıda gezerken,aileleri sosyalleşmeleri için uğraşırken bizim insanlarımız neden bu kadar acımasız oluyor? İstisnalar var tabi…Yanlış anlaşılmasın doğal davranan destek olanlar da var. Ailelerini eşlerini kalabalığa karışmaktan usandıran davranışları olanlara bu sitem.
Herkes soruyor ‘nesi var.’Anlatana kadar bıkmadan bekliyorlar, anlatıyorsunuz o zaman da vah vah lar başlıyor. Aslında ailenin bu durumdan ne kadar rahatsız ve sıkıntılı olduğunu anlayamıyorlar. Acımayın sormayın. Bu şekilde davranarak o insanların aranızda her zaman farklı hissetmesine sebep oluyorsunuz.Sonrada engellilere destek olmaya çalışan kurumlara yada kişilere sözde destek veriyorsunuz.
Bırakın hiçbirşey yokmuş gibi aramıza katılsınlar yaşasınlar.Bence bize topluma düşen acımadan hisettirmeden yardımcı olabilmek zorluklarını kolaya çevirmek.Üzgün yüzlerle gözlerle değil hoş geldin dercesine bakabilmek…
