bildirgec.org

merhaba,

küçük bir başlangıç sayfası hazırlıyorum; bölümdeki arkadaşlarımda kullanıyor bu sayfayı. sayfa tasarımını yeniledim birkaç gün önce. eski tasarımda üstte bir başlık yer alıyordu. sayfa boyundan kazanmak için css kullanarak bu başlığı bir wrapper ile düşey olarak sayfamın soluna yerleştirdim.

wrapper’i aşağıdaki gibi biçimlendirdim.

float: left;margin-left: 192 px;

PC’min 1280×1024 çözünürlükteki ekranında sayfayı sorunsuz olarak görüntüleyebiliyorum.

ancak ekran çözünürlüğü değiştikçe sayfa başlığı farklı yerlerde çıkıyor.

1906 ile 1976 seneleri arasında yaşamış olan İngiliz yönetmen Carol Reed‘in çektiği sinema filmi “The Third Man“, 1949 senesinde vizyona girdi. Amerikan aktör Joseph Cotten, İtalyan aktris Alida Valli ve sinema dehası Orson Welles‘in başrollerini paylaştıkları filmin çekimleri Avusturya ve İngiltere’de yapıldı. En İyi Film Görüntüsü (siyah-beyaz) dalında Oscar Ödülü kazanan film, En İyi Yönetmen ve En İyi Film Düzenleme dallarında Oscar adayı oldu.

Amerika’da yaşayan Holly Martins, başarılı bir yazardır. Eski silah arkadaşı Harry Lime’yi ziyaret etmek için Viyana’ya giden Martins, arkadaşının bir trafik kazası sonucu öldüğünü öğrenir.Bu beklenmedik durum karşısında şoka uğrayan Martins, işin içinde başka bir iş olabileceğinden şüphelenip olayı araştırmaya karar verir.

Kahvaltı masası hiç bu kadar sessiz olmamıştı. Çay kaşıkları bu kadar gürültüyle şıngırdamamıştı hiç bardaklarda.
Her ses, her kıpırtıda daha da büyüyordu sanki masadaki iki genç kızın sessizliği.

“Emre, şekeri uzatır mısın?” Şekeri uzatırken ablasına bir bakış fırlattı Emre, “Neler oluyor?” dercesine.

Diğer abla onlarla ilgilenmiyor görünse de aslında en küçük detayına kadar farkındaydı herşeyin. Kız kardeşine duyduğu kırgınlık, onun olduğu her yeri de ondan bir parça yapıyordu sanki… Çevresindeki herşeyi onun kadar göze çarpar bir görünüme bürüyordu.

Uzun zamandır görmediğim iki eski kız arkadaşımla buluşmuştum dün akşam. Geceyi birimizin evinde bol dedikodulu pijama partisi yaparak geçirme planımızla yola çıkmıştık. Bursa maçı sebebiyle insan yağmış gibiydi sokaklar, caddeler, meydanlar. Uzak olan metro istasyonu ve kaçırdığımız otobüsten sonra, bir sonraki durağa yürümeye başladık insanlara çarpa çarpa. O kadar kalabalıktı ki çarpmamak mümkün değil. Buraya kadar herşey çok normal.

Ancak Altıparmak’ta balıkçıların yanındaki durağa geldiğimizde 5 dakikalık bir beklemeden sonra farları gözümüzü alan bir araç yanaşıyor tam önümüze. Gözlerimize inanamıyoruz önce, bu büyük sarı bir taksi çünkü. Hani eski filmlerdekinden, kenarında siyah beyaz kutucuklu şerit olanlardan. Kocaman yuvarlak farı olanlardan… Kocaman bir direksiyonu, deri koltukları olan büyük sarı bir taksi.

chrome crankshaft versiyonu ve v8 javascript motorunun hız artış grafiği

google, dün daha fazla kararlılık ve uyum vaad eden, beta 10 kullanıcı sürümü ve geliştiriciler için beta 11 olmak üzere iki yeni sürüm duyurdu. geçtiğimiz 6 haftalık süre zarfında da google yine boş durmamış, kilometre taşı sayılabilecek silent-auto update mechanism (sessiz güncelleme motoru) özelliğiyle adından söz ettirmeyi başarmıştı. ancak görülüyor ki yeni sürümde de yine boş durmamışlar. bir çok önemli özelliğin kullanıma sunulduğu yapılan açıklamalar arasında.

Columbine Lisesi’nin güvenlik kamerası

20 Nisan 1999 yılında Colorado‘da okullarda meydana gelen en vahşi ve en kanlı öğrenci faaliyetlerinden biri yaşandı. Kendilerine Trençkot Mafyası diyen bir grup liseli öğrenci tarafından çıkarılan bu eylem 12 öğrenci ve 1 öğretmenin ölümü ile sonuçlandı. 17 ve 18 yaşındaki iki öğrenci, üzerlerinde siyah trençkotlar ile Columbine Lisesi’ne girdi ve etrafa ateş açarak 13 kişiyi öldürüp, 20’den fazla kişiyi yaralayıp ardından intihar ettiler. Kimilerine göre kendilerine kötü davranan kişileri cezalandırdılar kimilerine göre de mensubu oldukları grubun dediklerini yerine getirdiler. Bununla da yetinmeyip okula zaman ayarlı bombalar koyan iki öğrenci, bu konuda başarılı olamadı. Bombalardan biri patladı 10’dan fazlası da patlayamadan bulundu.

joomla! için geliştirilen forum eklentilerinin en başarılısı kunena’dır. joomla! ile tamamen uyumlu ve çok başarılıdır.

kunena logo

Engin Ayça‘nın senaristliği ve yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Suna“, 2007 senesinde çekildi. Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray‘ın başrolünde yer aldığı filmde Gülsen Tuncer, Demir Karahan, Erol Mütercimler ve Pınar Dikici gibi isimler de rol alıyor. 60’lı yıllarda aynı üniversitede okuyan dört arkadaşın seneler sonra yollarının kesişmesini konu edinen film, ilk olarak 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gösterildi.

Bir sahil kasabasında buluşan dört insan. İki erkek ve iki kadından oluşan bu dörtlü, seneler evvel aynı üniversitede okumuş yakın arkadaşlardır. Zamanın acımasızlığına kurban giden dört arkadaş, seneler sonra yeniden karşılaşmanın verdiği huzursuzlukla geçmişin tozlu sayfalarını yeniden açarlar. Kimisi memnun, kimisi üzgün, kimisi eksik kalmış dört insanın geçmişi…

Kıskanılır mı herşey? Hayatımızda ne varsa hepsini kıskanmak aptallık mı? Sevgiliyi,arkadaşı,aileyi kıskanmak hemde çok kıskanmak doğru mu? Sevgiliyi kıskanmak olduğundan fazla kıskanmak o ilişkiye genelde çok zarar verir ama insan kendine engel olamayıp kıskanıyorsa bu onun suçu mudur? Bence farkında olduğumuz veya olmadığımız zamanlarda bile kıskanıyoruz. Bazen bir başarı bile kıskanılıyor. İnsanın içini yeyip bitiren bir duyguda kıskançlıktır…

facebook

Facebook’ta bilgilerinizi paylaşırken dikkatli olun özellikle bu bilgilerinizi paylaşırken iyi düşünün. Mesela doğum tarihiniz adresiniz sizin hakkınızda birçok bilgiye ulaşılmasını sağlayabilir veya Uzun yolculuğa çıkarken yazacağınız durum güncellemeleri özellikle bu bilgilerinizi paylaşırken iyi düşünün.Facebook profilinizin arama motorlarında çıkmaması için gizzlilik ayarlarınızdan arama motorlarında çıkmamasını sağlayın çünkü sizin hakkınızda normalden daha fazla bilgiye sahip olmasını eminim istemezsiniz kaynak