bildirgec.org

3G FIRINI

admin | 03 January 2011 10:23

günümüz cep telefonlarında artık birçok özellik bir arada bulunuyor. cep telefonlarından yayılan ve direkt beyne etki eden elektro manyetik dalgaları bilmeyen yoktur.

Yeni Yılların Anlamı

cilo6 | 03 January 2011 10:03

2010 Yılını bir gün geride bıraktık, yeni yılın ilk gününü yaşadık. Değişen nedir, dün ile bugün arasında herhangi bir fark var mı? Dahası 2009 yılından 2010 yılına girdiğimizde neler değişmişti, sadece günlük olaylar,değişen yüzler, tetikleyen olaylar.

Kurz Und Schmerzlos (1998)

majurani | 03 January 2011 10:02

Ödül avcısı Fatih Akın’ın 1998 yapımı ilk filmidir Türkçe adıyla Kısa ve Acısız. Her yıl İsviçre’nin Locarno şehrinde düzenlenen Locarno Uluslararası Film Festivali’nin 51.’sinde özel ödül alan Kurz und Shcmerzlos’un baş rollerinde Mehmet Kurtuluş, Adam Bousdoukos ve Aleksandar Jovanovicvar. Fatih Akın’ın “uğurum” dediği İdil Üner’in de yan rollerden birini üstlendiği filmde, Akın’ın kendisi, erkek kardeşi, babası, annesi ve eşi de küçük roller üstlenmiş.

Film Hamburg’da geçiyor. Hapishaneden yeni çıkan ve suç dünyasından artık uzak durmaya karar veren Gabriel – Cebrail’in (Mehmet Kurtuluş) en yakın arkadaşları da kendisi gibi göçmendir.

Olağandışı haller; The Kids Are All Right (2010)

queennothing | 02 January 2011 20:11

“Laurel Canyon” ile yönetmenliğini kanıtlamış olan 1964 doğumlu Amerikan sinemacı Lisa Cholodenko‘nun yönetmenliğini üstlendiği 2010 çıkışlı sinema filmi “The Kids Are All Right“, 4 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlandı. 1958 doğumlu aktris Annette Bening, dört defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktris Julianne Moore ve Amerikan aktör Mark Ruffalo‘nun başrollerini paylaştıkları filmde Mia Wasikowska, Josh Hutcherson, Yaya DaCosta, Eddie Hassell, Zosia Mamet, Rebecca Lawrence, Kunal Sharma ve James MacDonald gibi isimler rol alıyor.
Sıradışı bir konuya; eşcinsel bir çiftin yapay döllenme yoluyla çocuk sahibi olmasına değinen film, homofobiye, genel ahlak kavramına ve alışılmış aile yapısına çeşitli göndermelerde bulunuyor. Çekimleri Los Angeles’ta yapılan film, seyircisine izlenmeye değer bir 100 dakika vaat ediyor.

Nic ve Jules, lezbiyen bir çifttir. Belli bir yaşa gelmiş olan ikili, vakti zamanında çocuk sahibi olmak istemiş ve iki defa yapay döllenme yoluyla çocuk sahibi olmuşlardır. Ergenlik dönemine giren çocukları, Nic ve Jules’e sperm bağışı yapan adamı sorduklarında Paul’u bulurlar ve aile, Paul’un da katılmasıyla sıradışı bir hal alır.

Yaşlılar için elektrikli baston

konami | 02 January 2011 19:39

Yaşlılar saygıyı hak eder. Ama maalesef zaman zaman kötü niyetli insanlar yaşlı kişilere saldırıda bulunup tatsız sonuçlar doğurabiliyor. Bu baston bu tip durumlar için düşünülmüş. Saldırganların üzerine bir milyon volt göndererek onları etkisiz hale getiriyor. Boyu 80 – 90 santim aralığında ayarlanabiliyor. Üzerinde bir adet fener bulunuyor. 115 kilograma kadar yük taşıyabiliyor. Açıkçası bu ürünün yakın saldırılarda etkili olup olamayacağı beni kararsızlığa düşürdü. Fakat şunu da belirteyim ki bu ürün çeşitli durumlarda işe yarayabilecek bir ürün gibi duruyor.

Inception (2010)

queennothing | 02 January 2011 17:34

“Batman Begins”, “The Dark Knight”, “Memento”, “The Prestige” gibi yapımlarla tanıdığımız İngiliz yönetmen Christopher Nolan‘ın yazıp, yönettiği 2010 çıkışlı sinema filmi “Inception” (Başlangıç), 160 Milyon Dolarlık bir bütçeyle çekildi. Amerikan aktör Leonardo DiCaprio‘nun başrolünde yer aldığı filmde Joseph Gordon-Levitt, Fransız aktris Marion Cotillard, Ellen Page, Ken Watanabe, Tom Hardy, Tom Berenger, Michael Caine, Cillian Murphy gibi isimler de rol alıyor.
Usta bir hırsız olan Dom Cobb, ekibiyle birlikte kimyasal maddeler sayesinde insan bilincinin en zayıf olduğu anda; uykunun REM devresinde, kişinin en gızlı sırlarını çalarak yaşayan bir suçludur. Dom’un bu yeteneğinin bedeli, sahip olduğu her şeyi kaybetmesi ve uluslararası aranan bir suçlu olması sebebiyle kaçak yaşamak zorunda kalmasıdır. Genç adamın akıllara zarar marifetini duyan kudretli biri, ondan yaptığı işin tam aksini yapmasını; alması değil, vermesini isteyecektir.

Gerçek hayatın aslında bir rüya olabileceği, rüyanın gerçekliğin başlangıcı olabileceği gibi fikirlerle kafa karıştıran filmlerden biri olan “Inception“, 2010 senesinin en konuşulan yapımı oldu. Çıktığı günden bu ayana gişe rekorları kıran film, muhakkak izlenmesi gerekenler arasında yer alırken; Nolan’ın dehası da kanıtlanmış oldu.

Dünyanın en çok satılan cep telefonu

admin | 02 January 2011 17:25

şu ana kadar dünyada en çok satılan cep telefonunu tahmin etmeye kalksak her kafadan bir ses çıkardı.En çokda aklımıza iphone 3g,nokia x6,samsung wave gibi telefonlar gelirdi.Ama hiçbiri şu ana kadar en çok satılan telefon değilmiş.Bende bunu dün okuduğum bir yazıdan öğrendim.Şu ana kadar en çok satılan telefon Nokia 1100 müş.

en çok satılan telefon
en çok satılan telefon

nokia 1100’ü yakından tanımak isteyenler şuradan faydalanabilir.

Toshiba’nın yeni nesil yazıcısı

GonuR | 02 January 2011 17:05

Toshiba, silinebilir çıktılar üreten bir yazıcı üzerinde çalıştığını duyurdu.

Bu çevreye duyarlı yazıcı, ısıtıldığında rengini kaybeden mürekkeple çalışıyor. Yazılar silinebildiği için yazıcı kağıtları tekrar tekrar kullanabiliyor-yaklaşık 5 kez kullanılıyormuş-. Kağıtları tekrar tekrar kullanmak karbondioksit emilimini yüzde 60 azaltabiliyor; ama bu yöntem geleneksel fotokopi yönteminden yüzde 20 daha pahalıya mal oluyormuş.

Ermeni Lobisi ve Soykırım Tartışmaları

wolf | 02 January 2011 16:20

Bir Amerikalı Tarihçinin Onur Mücadelesi
Uzun yıllar soykırım üzerine makaleler kaleme aldı, kitaplar yazdı. Sadece Hitler dönemini değil, Avrupa, Afrika, Amerika tarihini de araştırdı, Oxford Universitesi Yayınları tarafından kitabı neşredildi, ödül aldı. Soykırım meselesine eğilmesinde çocukluğunun da etkisi vardı çünkü bir zamanlar o Hitler Almanyası’nda yaşıyordu. Velhasıl bilim camiasında saygın bir insandı ta ki projektörünü Osmanlı tarihine yöneltene kadar! Massachusetts Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Guenter Lewy’den bahsediyorum.

Guenter Lewy
Guenter Lewy

İlk olarak Revisiting the Armenian Genocide (Ermeni Soykırımına Yeniden Bir Bakış) makalesiyle dikkat çekti Lewy. 1915’e farklı yaklaşıyordu. Ne soykırım tarafındaydı ne de “tehcirdir, olur böyle şeyler” diyordu. Lewy’nin temel tezi şöyleydi: