bildirgec.org

The Cook the Thief His Wife & Her Lover (1989)

queennothing | 29 January 2010 12:33

İngiliz sinemacı Peter Greenaway‘den önemli detaylara ve muhteşem bir görselliğe sahip, tekdüze başlayıp, aynı yolda devam eden bir başyapıt. 1989 senesinde vizyona giren “The Cook the Thief His Wife & Her Lover” (Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı), İngiliz Kültürü’ne, Fransız Devrimi’ne, doyumsuzluk ve açgözlülüğe, şehvete ve masumiyete yaptığı ince göndermeleri ve kusursuz bir oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. 1940, İrlanda doğumlu aktör Michael Gambon, Oscar Ödüllü aktris Helen Mirren, İngiliz aktör Tim Roth, Alan Howard, Richard Bohringer ve Roger Ashton-Griffiths‘in rol aldıkları yapımın tamamı İngiltere’de, başarılı dekore edilmiş bir stüdyoda çekildi.
Albert Spica, büyük bir restoran sahibi, zengin bir adamdır. Zenginlikle sahip olduğu doyumsuzluk hissiyle oldukça kaba ve görgüsüz bir adam haline gelen Albert, güzel ve zarif karısı Georgina’ya karşı da tıpkı restorandaki garson ve hatta müşterilere de olduğu gibi saygıdan yoksuni kaba davranışlar sergilemektedir.

Fonksiyonel Projektör

d o g u h a n | 29 January 2010 12:31

3M küçük ve çok fonksiyonlu bir projektör üretti. MPro15 adı verilen bu mini projektördeki usb girişi sayesinde bilgisayardan projektörün belleğine aktarılan Power Point, Word, PDF, Excel gibi dosyaları açabilmektedir. Ayrıca dilediğinizde MPro150 ile bilgisayarınızdan usb kablonuzla ya da flash diskinizle aktardığınız videoları izleyebilir ve mp3 dinleyebilirsiniz.

Tapu

admin | 29 January 2010 12:27

Hiç bu kadarını düşünmemişti. Hayatını bir telefon değiştirmişti. Nasıl oldu kendi dahi bilmiyordu ama bir şekilde olmuştu işte. Kader O’na gerçekten de ilginç bir oyun oynamıştı. Kaderin oyunu şöyle başlamıştı.
sabah yataktan kalktığında hayatındaki proplemler hala kafasını kurcalıyordu. Yüzünü yıkarken bile ben bunca işin içinden nasıl çıkarım diye düşünüyordu. kahvaltı bile yapmadan evden çıkmış on dakikalık yürüyüş sonunda kendini servise zor atmıştı. İş yerine gelmiş herzamanki gibi birkaç haber sayfasını okuduktan sonra işine koyulmuştu ki hayatını değiştirecek telefon çalmıştı. Önce numaraya baktı bilmediği bir numara ile karşılaştı. Hafiften gerildi. Ne zaman yabancı bir numara arasa böyle olurdu. “Hayırdır İnşallah” diye geçirdi içinden ve telefona cevap verdi. Karşıdaki ses selam verdikten sonra bir tapu bulduğunu ve üzerinde bu telefon numarası yazdığını söyledi. Selim kendisine ait olmadığını “keşke benim olsaydı” diyerek karşı tarafa iletti. Öyle ya tapu kim Selim kimdi. Eline geçen para ile ailesini zor geçindiriyordu. Evi nerden alacaktı da tapu sahibi olacaktı. Bu düşünceler aklından yıldırım hızıyla geçerken istemsiz bir şekilde tapu üzerinde kimin adı yazdığını sordu. Adam “Selim Kanca” ismini okuduğunda “anlamadım tekrarlar mısınız” dedi. Adam tekrar aynı ismi okuduğunda bunun bir şaka olabileceğini düşünerek “bırakın artık bu şakayı kimsin kardeşim Yılmaz sen misin” dedi ancak karşısındaki adam gayet ciddi “yok beyfendi ne şakası yok şaka falan isim işte bu” dedi. Selim duraksadı nasıl olabilirdi. Bunca sene kira ödemekten anası ağlamıştı. Şimdi ise üzerinde ismi yazılı bir tapu vardı. En azından şimdilik öyle söylüyordu telefondaki ses. “Beyfendi” dedi. “Beyfendi sizinle buluşalım mümkünse” dedi ve adamdan olur cevabını aldıktan sonra buluşacakları yeri belirlediler. Telefonu kapadıktan hemen sonra yerinden fırladı müdüründen yalvar yakar birkaç saatlik izini kopardı ve işyerinden ayrıldı.
……

ford’dan şişme emniyet kemeri

maydesign01 | 29 January 2010 11:48

ford
ford

ford 2010 modellerinde bulunacak olan bu yeni emniyet kemerleri hava yastığına benzer yapıda olup herhangi bir kaza anında yolcuların en az zararla kazayı atlatmalarını hedefliyor.Şuan da kullanılan emniyet kemerleri şiddetli kazalarda yolculara kalıcı zarar verebiliyor. kaynak

ANNEMDEN İNCİLER

admin | 29 January 2010 11:02

Annecim 70 yaşının üzerinde ama nadir denecek kadar eski Türkçe konuşur.
Anne annem gibi geçmiş yıla bıldırın, sonbahara güzün dememesine rağmen kullanmış olduğu günümüzün Türkçesini kendi dilinde hoş mu desem, komik mi desem ( artık siz karar verin)kullanır.
Mampir(vampir)
Laaba(lavoba)
Vilya(villa)
Cicikurt(digitürk)
Kartur(cerrefour)
Vim(bim)
Yürük çadırı(Yörük çadırı)
Ekonomik okulu(iktisat fakültesi) gibi sürüp gitmekte ve biz kahkahalarla gülmekteyiz.
Bu hatunun birde kız kardeşi var 65 yaş civarı ikisinin arasında geçen bir konuşmayı anlatıyorum.
Abla hala o izlediğin arkası yarını mı izliyorsun(unutma beni dizisi)
Heeee
Ayıp be abla bu yaşta o dizi izlenir mi sen de benim izlediğim diziyi izle.
Ne varmış benim arkası yarınımda.
Ne olacak öpüşüp sevişiyorlar. Benim dizim güzel onu izle.
Neymiş senin dizin de bakalım.
Aşkı memnu

(Şaka değil cidden

İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ (masal dünyası)

nabicagdas | 29 January 2010 10:17

İstanbul da bir peri masalı oyuncak müzesi:
Göztepe de şair Sunay Akın tarafından 2005 yılında kurulan oyuncak müzesi Türkiyenin ilk ve tek oyuncak müzesidir.
Sunay Akının çocukluk itibariyle hayalim dediği müzede dünyanın her bölgesinden farklı oyuncaklar bulunmaktadır.15 yılda gezdiği ülkelerdeki antikacılardan ve açık arttırmalardan aldığı oyuncaklarla müzeyi kuran sanatçı insanlara masalsı bir dünya kurmak istemiş ve bunu başarmış.Müze beş kattan oluşmaktadır ve pazartesi hariç hergün ziyaretçilere açıktır.Çocukluğumuzu hatırlamak ve o masalların içinde bir yolculuk yapmak gerçekten insana mutluluk aşılıyor oyuncakları ve geçmişi sevenler için muhteşem bir