bildirgec.org

NEDEN TUTTUM?

mucizemsin | 02 February 2009 10:40

Hafif.org’daki yazılar için “tuttum” butonunu ne amaçla kullanıyoruz acaba? Şunlar olabilir mi?

• yazıyı çok beğendim,

• yazının konusu ilgimi çekti,

• yazarı çok beğendim,

• yazar arkadaşım olur,

• yazar bizim gruptan,

• yazıyı ikizim, hatta üçüzüm yazmış, beğenip tutmamak olmaz şimdi,

• yazıyı arkadaşlarım da tutmuş, bende tutayım bari

• bu yeni biri, teşvik olsun diye tuttum,

• ben onu tutayım, o da beni tutar belki

• tutunca ne oluyormuş, öğreneyim diye tuttum

Türk Blogları Araştırması; Türk Blogcularının Özellikleri

iso1000 | 02 February 2009 10:00

Blog kavramı (günlük, günce) Türk internet dünyası içinde iyiden iyiye yer edinmeye başladı. Blogcunun halinden blogcu anlar deyip Murat Girgin, Türk blogları ve yazarları üzerine araştırma yapmış ve blogunda bunu okuyucuları ile paylaşmış. Paylaştığı bu araştırma sonucu ayrıca 01.02.2009 tarihinde Sabah Gazetesi‘nde yer aldı.

01 Aralık 2008 – 15 Ocak 2009 tarihleri arasında 1417 blogcuya gönderilen e-postalar ile yapılan sonuçlarından bazıları;

Kendi Filmini Kendin Yarat

nzright | 02 February 2009 09:55

Sevgililer gününün yaklaşmasıyla Sevgililer Gününe ait hediye seçenekleri sunan içerikler ve reklam kampanyaları da artmaya başladı. Flexi Card; hazırladığı Kendi Filmini Kendin Yarat sitesinde, sevdiğinizin ve kendi fotoğrafınızı ekleyerek oradaki hazır film kalıplarını kullanarak yada hazırlayarak kendi filminizi oluşturmanız mümkün.

The Talented Mr. Ripley (1999)

turictanyel1 | 02 February 2009 09:51

Anthony Minghella’nın oscar ödüllü filmi The English Patient’dan sonra ki 5 dalda Oscar’a aday olmuş diğer filmi The talented mr ripley, Patricia Highsmith’in romanından sinemaya uyarlanmıştır. Filmin başrol oyuncuları ise psikopat biseksüel katil Tom Ripley karakterini canlandıran Matt Damon ve Dickie Greenleaf karakterini oyanayan Jude Law.Dickie Greenleaf rolü Jude Law’a BAFTA ödüller nde en iyi erkek oyuncu ödülü kazandırmıştır.
Tomyetenekli, yakışıklı bir sosyopattır.İnsanların el yazılarını, imzalarını, seslerini taklit edebilen bir kişidir.Tesadüfen Princetonokulundan tanıdığı Dickie’nin çok zengin iş adamı olan babasıyla karşılaşır. Dickie Greenleaf’ın babasının parasıyla Italya’da sevgilisi Marge(Gwyneth Paltrow) ile yaşadığını öğrenir. Dickie’nin babası Tom’dan, Dickie’yi Amerika’ya dönmesi için ikna etmesini ister ve bunun için Dickie’ye 1000 dolar vereceğini söyler. Film 1950 lerde geçtiği için, o zamanlar bu para onun için bir servet değerindedir ve teklifini kabul eder.

NOKIA’NIN YENİ OYUNCAKLARI 6700 – 6303 – 2700

ozgendi | 02 February 2009 09:46

Nokia 6700 classic 6300 daha geliştirilmiş daha kaliteli malzemelerden üretilmiş bir modelidir. 5 megapiksel kamerası, GPS ve 3G ek özellikleridir. Nokia en çok bu modelinden umutlu. 6300 daki zariflik bu modelinde de görülebiliyor. Fiyatı ise 235 Avro civarında olacağı bekleniyor.

NOKIA 6700 CLASSIC
NOKIA 6700 CLASSIC

Diğer bir model 6303 classic .6700 kadar kaliteli değil ancak 6300 dan daha iyi olduğu kesin. Bu model kesinlikle telefona çok para vermem diyenler için. 3.2 megapiksel kamerası, Dual-LED flash, 3.5 mm kulaklık çıkışı bazı özellikleri. 2.2 inç geniş ekran özelliği ve uzun süreli pil performansı diğer özellikleri. Fiyatı 135 Avro civarında.

bir boş bir dolu

mengu yincge | 02 February 2009 09:42

geldim doldum
gittim boş oldum
sordum değişim
duydum gelişim çıkmaz mı çocuk
yaramaz çocuk
davul çalmayan
anlamaz çocuk
ritmi tutmayan
yetişmez çocuk
boya vurmayan
ölümsüz çocuk
soya doymayan
yalnız bir çocuk
rengi almayan
kınanmaz çocuk
çocuk olmayan
tutuşup aşka
yanar nan çocuk
sağında solda
davul çal çocuk
say döndür saye
tut ritmi çocuk
ekin ver tarlada
vur boya çocuk
suyun ver ovaya
doy soya çocuk
Allah aşkına
al rengi çocuk
el emir dirhem dilinden
gönül demirdir ser servetinden
emir kesir demir hesap halinden
kan gider can gelir dokunma çocuk
bilmezi bilenle durdurmaz ayna
el var ikide bir üçü de alma
ne denk dedi ahali
neyzen ortada
söz deyip ortalı
insan alayı
su su şu kalbi
kandırman çocuk

Anahaber Bültenlerinde Görmek İstemediklerim

ozanTi | 02 February 2009 09:05

Biraz sonra okuyacağınız her şeyi artık anahaber bültenlerinde görmek istemiyorum.Zorla dayatıyorlar ve sanırım bunlar kanallarda bağımlılık yapmış:

  1. Magazin haberleri görmek istemiyorum.Bana ne ya “Helin Avşar kiminle, hangi barda eğleniyormuş?”
  2. Selülite , cilt kırışıklığına son veren kremlerin,maskelerin reklamının yapıldığını görmek istemiyorum.Bunların tedavilerini eğer çok merak ediyorsanız internetten bakın.
  3. Enflasyon oranları açıklandığı gün, bir muhabiri pazara yollayıp sokaktaki enflasyonu yansıtmaya çalışmalarını seyretmek istemiyorum.Ben bu ülkede yaşamıyor muyum, fiyatları bilmiyor muyum?
  4. Bir fil,maymun,deve,zürafa artık her neyse hayvanat bahçelerinden birinin konuğu olmasın.Ülkenin başka meselesi kalmamış gibi “Bugünlerde Tokyo hayvanat bahçesinin konuğu var.Bakın ne cici şempanze!”
  5. Dizilerde önceki bölüm ne olmuş,yarışmalarda kim ne kazanmış bilmek istemiyorum. “Cici yarışmacımız büyük ödülü kıl payı kaçırdı!” Eee var mı bana göre…
  6. Sibirya soğukları, cehennem sıcakları olmasını istemiyorum haberlerde.Kanallar haberlerin arkasından hava durumu vermiyorlar mı yoksa?
  7. Haberlerde kısa bir reklam arası verilmesin.Reklam bitince haberler de bitiyor,izleyiciler aptal yerine konuluyor.
  8. Yanlı haber yapılmasın.Yani kanallar hangi görüşü savunuyorsa o görüşü destekler nitelikte yayın yapmalarını istemiyorum.Objektif olmazlarsa görüşleri değiştirebileceklerini mi sanıyorlar acaba?
  9. Son olarak Mehmet Ali Birand‘ın

İiiiiiiiiii iiiiiiiiiii

demesini istemiyorum 🙂