2009 Beyoğlu Sahaf Festivali, Taksim’deki Gezi Parkı’nda hal-i hazırda devam ediyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen festivalin haberini alınca gitmek için sabırsızlanmaktaydım. Tarihin ve edebiyatın hangi tozlu sayfalarıyla karşılaşacağımı düşünüp heyecanlanırken merakımı gidermek bugüne nasip oldu. Ailecek Kadıköy-Taksim otobüsüne atlayıp soluğu Taksim’de aldık. Böyle bir etkinlik için güzel ve merkezî bir yer seçilmiş, beğendim. Hafta sonu olmasına rağmen beklediğim kalabalık yoktu, şaşırdım. Haberlerde yazan el yazması ya da Osmanlıca kitap, dergi ve buna benzer bilumum eserlerin sergilendiği standlarda “Keşke üniversitede biraz daha asılsaymışım şu derslere de , Osmanlıca okumayı unutmasaymışım!” dedim, hayıflandım. Standları gezerken tanıdık simaların gençlik hallerine (Burada, bildiğimiz kitapların eski baskılarına yönelik bir teşbih sanatı icra edilmiştir.) rastlayıp yüzümde keyifli bir gülümsemeyle dolaştım.

Kitapların yanısıra film afişleri, kartpostallar, çizgi romanlar, dergiler ve bir sürü efemeranın arz-ı endam ettiği festivalde ayrıca bir stand kaligrafi için bir stand da orijinal ve el yapımı Karagöz-Hacivatgölge oyunu tasvirleri için ayrılmıştı ki iş bu stand, üç yaşındaki kızımın da en çok beğendiği stand oldu. Hatta kendisi, babasıyla beraber Karagöz-Hacivat tasvirlerini oynatarak bize mini bir gösteri bile sundular. Ödül olarak birer Karagöz – Hacivat tasviri almak çok güzel olurdu, ama fiyatları biraz tuzlu geldiği için kızıma bunlardan alamadım. (Zengin olunca artık…)

1927 basımı Nutuk
1927 basımı Nutuk
Servet-i Fünun Dergisi
Servet-i Fünun Dergisi

Genel olarak gezmekten keyif aldığım festivalin tek üzücü yanı, biraz sönük olmasıydı. Elbette eski ya da ikinci el kitap satan yerlerde kitap bakmak, her biri kategorilere ayrılmış kitapçı raflarında kitap bakmak kadar rahat değil. Çoğu tasnif edilmemiş bir sürü kitabı, en azından adları, tek tek gözden geçirmek her babayiğidin harcı değil. Kimi kitapların fiziksel görünüşleri de albenisini yitirmiş elbette. Bazı yerlerde ise korsan kitapların araya kaynadığını görüp üzülmemek elde değil. Ama bu kitapların ve kitapçıların biz okuyuculardan başka kimleri var ki?Mutlaka gidin, görün, gezin diyemem. 11 Ekim 2009’a kadar yolunuz Taksim’e düşerse, otobüs duraklarının arkasındaki mor flamaları gördüğünüzde, orada ilgi bekleyen birilerinin olduğu aklınıza gelsin isterim sadece.

Etkinlikten genel bir görünüş
Etkinlikten genel bir görünüş
Bu da kızımın çektiği bir fotoğraf
Bu da kızımın çektiği bir fotoğraf