bildirgec.org

www.cnnturk.com/YASAM/DIGER/haber_detay.asp?PID=223&haberID=354615

Toshiba Gigabeat V serisine iki yeni ürün ekledi: V401/V801. İsimlerinden de anlaşılacağı gibi Toshiba V401’de 40GB ve Toshiba V801’de ise 80GB sabit disk var. Her iki modelin de 4″ büyüklüğünde, 480×272 çözünürüğünde, 16 milyon renk gösterebilen ekranı var. Bu ekranlar, cihazların üzerindeki ışık algılayıcıları sayesinde, parlaklıklarını otomatik olarak ayarlayabiliyor.

V401

Müzik formatı olarak, WMA, MP3, WAV formatlarını, hatta kayıpsız bir sıkıştırma formatı olan WMA 9 Lossless formatını bile destekliyor. Her ne kadar henüz ülkemizde desteklenen bir özellik olmasada, sahip oldukları dahili 1Seg tuner sayesinde, sayısal tv yayınlarını seyretmeye imkan veriyorlar. Farklı renk seçenekleri mevcut.

V401 Siyah

Üreticinin verdiği bilgiye göre cihazların pilleri, kesintisiz 28 saat müzik, 10 saat video yada 8 saat TV seyretmeye imkan
veriyor. Her iki cihazda da USB 2.0 bağlantısı mevcut. Sahip
oldukları farklı kapasitedeki sabit diskler nedeniyle, cihazların
kalınlığı farklı: V801’in boyutları 75.5×124.5x24mm iken,
V401’inki ise 75.5×124.5x18mm.

http://www.nielsen-netratings.com/pr/pr_070521.pdf

http://static.iftk.com.br/mt/2007/05/indias_street_dentists_13_pics.html

Arkadaşımız Msn başında çok oturan biri olmalı ki vaktini Msn manifestosu yazmaya ayırmış. İşte kurallardan bazıları:
“6.Kişisel iletinize çok özel şeyler yazmayın. Hele de kendini beğenmiş bir tavır takınmayın. Nasıl ki okula gittiğinizde çevrenizdeki herkese “İyi ki doğdum ben” diyemiyorsanız, Msn iletinize de aynı şeyi yazmamalısınız. Doğum gününüzü hatırlayanlar zaten hatırlayacaklardır.”
…Karşılıklı konuşurken nasıl ki karşınızdakini ikide bir de dürtmüyorsanız, Msn’de de sık sık titreşim yollamayın..”

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6611975.asp?gid=180

Sera gazlarının dünyamızda giderek artması nedeniyle bu gazların üretiminin kısıtlanması veya hafifletilmesi, enerji verimliliği, ve destekleyen temiz enerji kaynaklarını geliştirmek ve enerjide tasarruf yapmak için google çalışmalara başlamış.
Google, güneş enerjisinden 1.6 bir MW elektrik enerjisini üreterek sisteme güç sağlayacağı projeye imza atmış. Sistem, 1000 California evine güç sağlaması için yeterli elektriği üretebilme imkanına sahip olmakla birlikte, Google’nin güç ihtiyaçlarının sadece %30’unu karşılayacakmış.

Bu sistemin kurulması ile Google tasarruftan elde edeceği miktar yıllık 393,000 dolar civarında olacakmış. Sistemin ilk yatırım maliyeti $ 3 milyon dolarmış.

bankaların kart satış pazarlama stratejileri neden agresif?

öncelikle yazıma her insanın bildiği soru ve cevaplarla başlayayım.

pazarlama nedir?
Doğal kaynaklardan yararlanılarak üretilen ürün ve hizmetlerin en son tüketicinin elinegeçene kadar gerçekleştirilen faaliyetleri kapsayan pazarlama kavramı, kişidenkişiye ve kurumdan kuruma farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Pazarlamayı kimileri çok dar, kimileri ise geniş kapsamlı olarak ele almaktadır

satış nedir?
Satış; bir firmanın yaşamını sürdürebilmesi için vazgeçilmez bir gereksinimdir. Ne kadar kalitelive ekonomik üretim yapılırsa yapılsın üretilenin alıcısının bulunup, üretilen hakkında bilgiverilmemesi durumunda istenilen gelirin sağlanması söz konusu olmayacaktır

Google maps’de microsoft gibi street view olayını artık getirdi. yalnız bu heryer için geçerli değil tabiki şu anda.94111 diye arama yapıldığı zamanki bu San Francisco oluyor street view u görebiliyorsunuz.Street view un videosuna da burdan ulaşabilirsiniz

Devletin zirvesi küs!Baksanıza adamlar birbirleriyle selamlaşmıyorlar bile…Pür dikkat tatbikatı izliyorlar!Kafalarından neler geçiyor, nelerin hesabını yapıyorlar?…Muhtemeldir ki; cumhurbaşkanı uzayan görevinin sorumluluklarını bir an önce yerine getirip, salimen emeklilik günlerini düşlüyordur…Başbakan, “ulan! bu adam gitmeden bizim iktidarımız falan,hikaye yahu!” diye karalar bağlamış…Genel kurmay başkanı, “ Bu tatbikatlar iyi güzel de k.ırak’ta karşımıza ya başkaları çıkarsa ?

Kim ne düşünürse düşünsün seçim sath-ı mahalline girmiş bulunuyoruz…Meydanlar dolacak, ittifaklar, nifaklar, halkı ikna etmenin yolunu arayacaklar…Köylünün eli sıkılacak,hal-i hatırı sorulacak…Hamdullah Suphi Tanrıöver, “dağ yolu” adlı eserinde aynen şöyle der;
“Köylüye sordum: “ Hükümetin Ankara’ya gelmesinden memnun musunuz?”“evet” dedi.“niçin?”“Eşeğin sırtına ne koysam,tavuk,bulgur,yahut çalı, Ankara’ya gidince hepsi para oluyor…”Tekrar sordum;“ Yalnız bunun için mi memnunsun?”Bir şey demedi.Ben iyi anlatmak istedim:“Bu günkü hükümet vergi memuru,jandarması,mahkemesi ve diğer adamları ile senin için eskisinden daha iyi midir?Dada kötü müdür? “Köylü bana din kitaplarına mahsus bir vecize lisanı ile şu cevabı verdi:“ Abdülhamit zamanında bize paşalar ver dediler verdik,öl dediler öldük. Onlar gitti,yerine başka paşalar geldi; onlar da bize ver dediler verdik,öl dediler öldük. Bunlar da gitti,yerine siz geldiniz; siz de ver dediniz verdik, öl dediniz öldük. Şimdi merakla bekliyoruz.Bize ne zaman al diyeceksiniz.”
Hamdullah Suphi bey bu anısını naklettikten sonra devamla; “Aziz arkadaşlar, maziden bize kalan miras kokunç bir harabidir,perişanlıktır…” diye devam ediyor. İyi bir hatip olduğu herkesçe bilinir..