bildirgec.org

Gathering Turkiye Konserleri

gldio | 03 November 2006 12:01

Gathering Turkiye’ye geliyor, Anneke Turkiye’ye geliyor. Kacirilmayacak bir konser olacak. Sevenleri icin tarihler asagida.

23 Kasim – Istanbul ( Yeni Melek )
24 Kasim – Izmir ( Hayal Kahvesi )
25 Kasim – Ankara ( Saklikent )

jump2mail

penguen06 | 03 November 2006 10:26

jump2mail servisiyle bütün epostalarınızı tek bir yerden kontrol edebilirsiniz. spam filtreleme, ajanda, hatırlatıcı, görev listesi ve ajax destekli rss okuyucusu olan servis ücretsiz.

Google’dan yeni bir Türkçe servis daha

uparlayan | 03 November 2006 09:11

Google
Google

Google, topluluk ve şirketler için geliştirdiği Google Apps hizmetini Türkçe sürümü ile kullanıma hazır hale getirdi. Google’un desteklediği ve herhangi bir yazılım ya da donanım ihtiyacı gerektirmeyen bu serviste tüm kullanıcılara özel etiketli e-posta gönderimi, anlık mesajlaşma, takvim araçları vb… ücretsiz olarak kullanma imkanı tanıyor.

Google Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Dave Girouard, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Büyük, küçük farklı boyutlardaki tüm kuruluşlar kullanıcılarına etkin iletişim ve bilgi paylaşım ortamı yaratmakta sıkıntı yaşamaktadır. ‘Web Alanınız için Google Apps’ hizmeti her kuruluş ve organizasyon yapısı için anlık haberleşme ve etkin iletişim kurma imkanı sağlamakla birlikte, kuruluşlar için maliyeti düşük ve teknik altyapı kurulumu kolay bir hizmettir” dedi.

erkeklik öldü mü?

esatergun | 03 November 2006 08:39

inanması güç ama maalesef gerçek. bir erkek hem karısından, hem ailesinden korkuyor. üzerine bir de dayak yiyor. insan içine çıkamıyorum diyor.

bunun bir de tersi var. rollerin değişmiş versiyonu. ne acı! pıt!

İnternetde Türkce ilk çağdaş Azerbaycan yazarları

TinBala | 03 November 2006 08:27

Çağdaş Azerbaycan yazarlarının ortak buluşma mekanı olan www.bizimki.org artık Türkce yayınlanmağa başladı. Hatırlatalım ki, sanal alemde ilk kez çağdaş Azerbaycan edebiyat yazarlarını Türkce okuma şansınız var. Derginin amacı Azerbaycan-Türkiye edebi ilişkilerine küçücük de olsa birer katkı niyetindedir. Dergiye www.tr.bizimki.org adresinden girerek “Bizimki” genc e-dergisinin Türkce bolümünü okuyarak yorumlarınızı ekleye bilirsiniz. Derginin sloganı her şey Azerbaycan-Türkiye edebi ilişkilerin gelişmesi için…

işimdeyim, gücümdeyim

| 03 November 2006 07:26

selam günnük,

yokluğunda neler oldu dersen diye (ki demezsin; bilirim), anlatıyorum başımdan geçip aklıma gelenleri (bkz: geçip gelmek):

1. bayramda 9 günlüğüne memlekete gittim. halep’ten dayım ve yengem gelmiş “sınırdan vatandaş değişimi” programıyla. türkçe bilmediklerinden ben arapça öğrenmek zorunda kaldım 🙂 şimdi, 13. savaşçıdaki adam tadında arapça derdimi anlatabiliyorum.
2. askerlik şubelerinin ve tabipliğinin de devlet daireleri gibi çalıştığını farkettim üzülerek (bkz: tecil işlemi için gereken muayenenin 4 saat sürmesi; üstelik muayene yapılmadan onay verilmesi).
3. arkadaşın balık yemek için bizi dağa çıkmaya ikna etmesi (şaka değil valla bak) ve biz balık yerken başlayan yağmur sonucu dağın başında çamura saplanan araba başında 5 saat mahsur kaldık. yardıma gelen tamirci de çamura saplandı. 🙂 sonra gelen jip kurtardı da 02.30 suları evimize gidebildik.
4. geri vitesi “kelepçeli” olan abimin arabasını sürdüm biraz şehir içinde. vites kolu üstündeki kelepçeyi yukarı çekip birinci vitese taktığınızda geri vitese takılmış oluyor yani. ama şöyle bir sorun vardı ki, bu kelepçenin yayı takılmış. yani şöyle oluyor; kırmızıda duruyorum. sonrasında 1. vitese takıyorum (ya da öyle sanıyorum), sonra gaza bastığımda arkadaki arabanın tamponunu öpüyorum geri geri. 🙂 evet evet, kırmızıdan geri viteste kalkan ilk türk insanıyım ben sanırım. arabayı park ettikten sonra 45 dk ayak titremenizin geçmesini bekliyorsunuz; o ayrı konu.
5. pikniğe gittim nerdeyse yıllar sonra. tavuk pişirdim mangalda, dana etinin en güzel yerinin sırtından geldiğini öğrendim. çatal götürmeyi unuttuğumuzdan onlarsız da yemek yenebileceğini farkederek, açlığın nelere kâdir olduğunu anladım. biât ettim, inandım.
6. ikinci el bir opel corsa almayı düşünüyorum şu sıralar. arkasına “opel corsa – böyle cor” yazdıracağım. 🙂
7. yeni bir fantezim var işimle ilgili: yaptığım bir sitenin sloganı olarak “indernet bizim işimiz!”i kullanacağım. 🙂 arabesk cep telefonu melodisi sitesi olabilir misal. site adı da : yukleeeahh.kon olabilir.
8. üst maddede “utanmasam” yazınca aklıma (sanırım) ümit besen’in “utanmasam karşında ağlarım şimdiiiii” şarkısı geldi. bizim ailede arabesk dinlenmez. sezen aksu, ahmet kaya, zeki müren, ümit besen, adnan şenses, bülent ersoy da dinlenmiyor. aslında epeydir kimse müzik dinlemiyor. ama şimdi şöyle bir gariplik var ki, ben üstteki sanatçıların neredeyse tüm şarkılarını ezbere biliyorum. neden-nasıl bildiğimi de bilmiyorum. ama biri “nikah” dediğinde benim içimden anlamsız bir şekilde “nikah masasınaaaaa oturdun işte, unutmak çok zormuş böyle sevinceeah” diye şarkı söylemek geliyor. söylemiyorum, o ayrıııı. acaba şu “internet bizim işimiz” fantezisinin temelinde bu mu yatıyor diyoruz, ve bir sonraki haberimizle devam ediyoruz sayın sevgili okuyucular. evet.
9. “pınar altuğ beni de aldatsın!” kampanyası düzenlemek istiyorum şu sıralar. şahsımı demek istemiyorum, yo hayır, yanlış anlaşılmasın. bir arkadaşımın lafıydı bu: “abi, pınar altuğ beni de aldatsa ya ne güzel ohh!” o yüzden bir internet sitesi yapıp herkes özelliklerini yazsın istiyorum. sonra oylama başlasın. her haftanın birinicisini, pınar gelip ikinciyle aldatsın mesela di mi?
10. ev arkadaşım ay sonu askere gideceğinden evi taşımam icab ediyor yine. “sakınan göze çöp batar” misali, taşınmaktan ne kadar çok tiksinirsem o kadar sık ev taşımak zorunda kalıyorum. ev sahibine söyledim çıkacağımı. o da bas bareton komşumuz olan emlakçıya yetiştirmiş. bugün beni aradı godfather ses tonuyla. “şimdii, evi ziyarete gelecek olan adamları nasıl gezdiricez? anahtarı verseniz olmaz mı? hangi günler evdesiniz? bıdı bıdı vıcır vıcır püsür?” diyor özetle. ben de ev arkadaşıma topu atarak, “ben bi ona sorim bakim ne dicek” dedim. (bkz: “ben bilmem, beyin bilir.“)
11. “unutulanlar, unutanları asla unutmazlar” gibi laflarda tekrarlanan “unutma” yerine niye “aldatma” filan diyemiyoruz ki? (bkz: “aldatılanlar aldatanları asla aldatmazlar.“, “öldürülenler öldürenleri asla öldürmezler.“…)
12. patron bir gün iş verdiğinde, “bana iş verme, iş yapmasını öğret” demek istiyorum. (bkz: bir çin atasözü olan “bana balık verme; balık tutmasını öğret“)
13. geçen gece 01.20 sularında, sabah para gerek olacağı için para çekmek istedim. yoğun yağmur altında hiç de merkezi olmayan bir yerde bankamatik sırası bekledim garip bir şekilde. kamera şakası kurbanı olabilir miyim?
14. “impala, bişey sorcam” diyenlere hemen “beşşş” diyorum bu ara. genelde tutmuyor tabi. şahan’ın ilkokul öğrencisi küçük jose (“hoze” okunur :P) tiplemesinden kalmış sanırım. (bkz: “kaça gidiyorsun sen küçüğüm?” “sekkizzzz”)

ACABA

astral | 03 November 2006 02:08

İnsanın kattığı anlam olmasaydı dünyanın çok mu umrunda olurdu??

Ayrıca bizim dışımızda plan yapan, uygulayan varlıklar yok mu??