bildirgec.org

pillinetwork projesi

aftermath | 15 March 2006 02:14

eğer bu yazıyı görüyorsanız şurada belirtilen işlem tamamlanmış; yeni pilli topraklarına sağsalim geçmiş bulunuyoruz demektir. hemen yenilikleri özetliyorum:

  • pillinetwork siteleri olan hafif.org ve bildirgec.org‘un dev kullanıcı tabanları birleşti. bu sayede her iki siteyi ve hatta devamında gelecek olan pillinetwork sitelerini tek hesap ile (pillihesap) kullanabiliyoruz. hatta pilli.com‘a giriş yaptıysanız diğer sitelere tek tık ile, tekrar üye adı ve şifre girmeden giriş yapabiliyorsunuz. böylece zahmetli bir derdi bu çözüm ile basitleştirmiş olduk, çok da rahatlaştı..
  • en bomba yenilik ise artık tüm pillinetwork sitelerine yazdığınız yazıların reklam gelirinin %70‘i sizin oluyor.
  • eğer eski hafif.org ve bildirgec.org üyesiyseniz kurtarma aracı ile eski hesabınızı aktive edebiliyorsunuz. her iki siteye de üye olanlar aynı araç ile hesaplarını birleştirebiliyorlar (dikkat: iki siteye de üye olanlar mutlaka kurtarma esnasında ikisini de işaretlemeli; aksi halde geri dönüşü olmayan kişilik bölünmelerine neden oluyor). bu işlem sonucunda geçmişte yazdığınız yazılardan da kazanç elde etmeye başlıyorsunuz. birkaç gün içinde sitelere google adsense reklamları eklenecek ve hesabınızdabulunan network kazançlarım bölümünden hangi yazınızın ne kadar kazandığını takip edebileceksiniz.
  • “tuttum” adında yeni bir oyuncağımız var. yazı başlıklarının yanında görüyorsunuz. sisteme giriş yapmış iken ona tıkladığınızda bir yandan yazıya olan beğeninizi diğer üyeler ile paylaşırken bir yandan da yazıyı daha sonra tekrar okumak üzere “tuttuklarım” hanesine kaydetmiş (kupür saklamak gibi) oluyorsunuz.

projenin diğer detaylarını keşfetmek için sizi şuraya alalım.

derisi kalın: Assus S6

knemo | 13 March 2006 18:02

M5200 serisinin devamı olan S6 kodlu yeni ASSUS dizüstüler CeBIT’te görücüye çıkmış… 12.1″ ekranlı bu “görmemişim ve laptopum var” makinelerinin en önemli özelliği deri kaplı olması. Küçükhanfendiler için penbe, ciddi baylar için taba renginde gerçek deri kaplı bu laptoplar, cila ve fırçasıyla birlikte satılıyor olmalı…
Önümüzdeki yıllarda kamçılı versiyonlarının de çıkmasını umuyor ve deri kaplı dizüstücülere saadetler diliyoruz.

bildirgeç altyapı değişikliği

aftermath | 11 March 2006 23:25

şöyle bir olayımız var, sevgili arkadaşlar; bildirgec.org ve hafif.org’un altyapısını değiştirmekte olduğumuz için kapıları arkadan kitlemek zorunda kaldık. bu demek oluyor ki kilitler açılana kadar yeni yorum, yeni yazı ve yeni üye alamıyoruz.

testler sonucunda tahmini süre 28 saat civarı görünüyor; ama harıl harıl çalışıp daha kısa sürede halletmeyi deniyoruz.

değişiklikle birlikte gelecek yenilikleri detaylı olarak konuşuruz. haftasonu keyfinizi böldüğümüz için özürler dileriz.

iyi tatiller

hafif minik bir operasyon geçiriyor (bildirgeç de)

hafifuyku | 11 March 2006 22:43

Sevgili arkadaşlar,

hafif.org çok kısa bir süreliğine veritabanını yeni veriye kilitliyor. bu şu demek oluyor: bu süre içinde yeni yazı, yeni üye, yeni ahkâm kabul edemiyoruz.

üzerinde aylardır çalıştığımız yeni altyapıya geçiş yapabilmek için böyle bir önlem almamız gerekti, lütfen kusura bakmayınız.

Söz çok kısa sürecek.

Selamlar,
hafif uyku

neden illede bir kalıba girmemiz gerekiyor….

sbaskentli | 11 March 2006 20:34

Bugün yazılan yorumlardan birinde yazdıklarımdan dolayı ingiliz faşistleri ile bir tutulmuşum…

faşist yada kominst farketmez ama sonuçda sömürgeciliğe dayalı ve diğer tüm milletleri hakir görerek bir de bunu yapan kendileri değilmiş gibi dünyaya insanlık nutukları atacak kadar iki yüzlü bir milletle bir tutulmam daha çok zoruma gitti.

Çünkü bizim görüşümüzde , bizim yetiştirilme tarzımızda , bizim dinimiz de ve hatta bizim tarihimizde dil,din,ırk gözetmeksizin bütün herkes insandır ve eşit haklara sahiptir.

Ve yine bu hakların bittiği yerleri bu insanlar kendilerinde yaptıkları ayrımcılıklarla kendileri belirlerler ve buna göre karşılık görürler…

uzun zaman oldu

Zavazingho | 11 March 2006 18:58

şans işte tam buraya üye oldum bilgisayarım bozuldu.Ama artıkın yepyeni bi anakartla karsınızdayım…olsam ne olur olmasam ne olur gercı..benım hayatta olduğumu Bulut olduğumu bilen bı tutam insan grubu dısında sizin umrunuzda değil..hayatın garip bi tarafı daha işte bu..2 kez yazabildim daha bildirgeçe 2 ay falan olmustur en son yazdığımdan bugune dek..ve hayatımda hıc bır değişiklik yok.hala işsizim hala bilgisayarımla birlikteyım (bi ara tv ile ilişkiye girdim zorunlu olrak cnbc e de olmasa) ve yine sabah oluo yine aksam oluo yemek ye yat uyu offf ne kadar surecek bu döngü..i dont know…aman olsun bi gün bitecek ve diğer dönguye baslayacağım..sabah erken kalk işe git çalış eve gel biraz otur günün yorgun gectı hadi yat artıkın falan filann.. yine ilk yazımdakı gibi “Yine Aynı Şarkı” çalıyor… her gün biraz daha yaklaşıyoruz ak saçlı olmaya yaa bazen diyorum ne önemı war bu hayatın o kadar calıs didin yaa al işte sabancı bile öldü…gideceğimiz yer belli kimimiz güle oynaya rahat rahat gidiyor,kimimiz toz toprak içinde bi patıkadan gidiyor.her insanın ne kadarda gideceği belli ve her insan sonunda aynı yerde sınıf ayrımı yapılmadan yargılancak..neyse yaa benim yine beynimde böcekelr dolaşmaya başladı dahada saçmalamadan bitsin buyazı..Bulut ne sacmalaması gercekler bazen sacma gelir insana kabul etmek ıstemedığı için..off yeter bu kadar her seye rağmen tek bir şeyi unutmayın GÜLMEK gülün yaa ne oalcak üzülmeyın ve salla gitsin deyın en olacak deyin unutun gitsin hayatın istemedığınız anlarını..aa bide unuturken ordan bi ders cıkarmayı unutmayın…hehe yeter bu kadar byee günlüğümün az önce temız olan ama kırlettığım sayfası…

koş..

moana | 11 March 2006 18:01

‘Yardım et bana’ dedim arkadaşıma. Ben anlamıyorum zira. Haftalardan yüreğimin tüm yapraklarını fırtınada kalmış ıhlamur ağacı nidasında titreten bu adam dün gece yanımda tüm ‘çıplaklığı’ ile yatarken, bana tüm zaaflarını anlatırken, gözlerimin içine bakıp aslında onun bilmediğim, ve aslında aşık olduğum özelliklerinin tam zıttı gerçeklikleriyle beni yüzleştirirken içimde birşeyler koptu. Evet kopmak güzel bir fiil burda, beni ona sıkı sıkı tutan bağlar koptu aynı zamanda çünkü, onun acizliğinden iğrendim, benim çoktan aştığımı sandığım adımları daha atmamış olduğunu gördüm birden. Benden geride olduğunu farkettim. Güçsüzlüğüne şaşırırken koşar adımla uzaklaştım ondan. Tutamadım kendimi, durduramadım da.

yoksa görücü usulu evlilik daha mı mantıklı ?

cello pello | 11 March 2006 15:38

bana öğle geliyo yaşadıklarımdan sonra.sanki daha bi gizemli,hiç tanımadığınız bi insanla bi anda en üst seviyeden ilişkiye başlıyosunuz(gergek gecesi dediğimiz)ve birbirinizi tanımak için baya bi zaman geçiyo…ama evlenmeden önce yaşadığınız 2,3,4… senelik ilişkiler bi süre sonra ömrünü bitiriyo ve ayrılıklar falan filan işte…

Tutunamayanlar…

gariib | 11 March 2006 15:37

Tutunamayanlar-Oğuz Atay la tanıştığımdan beri ; Bat dünya bat! demiyorum da sanki tutunamayanların tarihini yaşıyorum .

Oğuz Atay ın kullandığı dil gibi , kıvrak zekasını da kullanabilen başka yazarlar vardır da , kimdir ?

( tutunamayanları 3.ye okuyorum , 4. ve 5. de olacak gibi duruyor . 1-2 kitap okuyorum ( felsefe , roman , tarih hiç farketmiyor ) , içimde dayanılmaz bir açlık hissedip tutunamayanlara uzanıyorum , birkaç sayfa okuduktan sonra yüreğimde bir boşluğun kapandığını hissediyorum , huzur veriyor bana . )