Sene 1999.18 yasındayım.Heyecan dorukta.Kanım öyle hızlı.Ama her sevgililer günü gibi yalnızım.Radyodayım program yapıcam millete güzel şeyler söylemeliyim ama öyle mutsuzum.Sabah gazetede okudugum bi yazıyı paylaşmak istedim.Anlasınlar diye dinleyenler sevginin kıymetini.
“Ali (ismi hatırlamıyorum ali diye attım) kanser hastası,yaşamdan umudunu kesmiş,varlıklı bi ailenin tek çocugu.Babasını da kanser yüzünden yitirdikten sonra annesi ile yalnız yaşayan ali günden güne erimektedir.(Acıtasyon başladı ahahaha)
Bir gün annesi oğlunu daha fazla böyle üzgün görmeye tahammül edemeyip “git biraz dolaş hava al gez ” diye ısrar eder.Ali ne yapsın zavallıcık annesini mi kırsın kadın zaten perişan.Olur der.Çıkar.Sokaklarda turlar,mağazaları gezer.Vitrinlere bakar (Sanki akvaryum anasını satıyım ne bakıyon girde bişi al der içerideki hain dükkan sahibi)Neyse bi cd dükkanında D&R olabilir mesela güzel bi genc kız görür.İçeri dalar hızlıca.Rastgele bi cd gösterir ve almak istediğini söyler.Hanım kızımızda kırıta kırıta gider cd yi alır,sarar ve kasaya alinin yanına gelir.Ali teşekkür edip eve döner,cd yi dolabına atar ve başlar kızı düşünmeye.Annesi tuhaflığı farketmiştir ama acık hava çarptı derbederi alışık diil tabi bünye der. (Ya yine tüm şımarıklığım üzerimde hikayenin konusu aynı ama ben formatı biraz değiştirdim sanırım(:)