bildirgec.org

always be tiny!

abacus | 30 April 2004 12:54

TinyPic.com ücretsiz ve en önemlisi kayıt olmadan kullanabileceğiniz ücretsiz imaj hosting sitesi. yapmanız gereken tek şey imajı yüklemeniz. ayrıca toplinks bölümündende 50 adet en popüler imajı görebilirsiniz.

Eğitimin içler acısı durumu

seydichelik-hafif | 30 April 2004 10:37

“haber yapmışlar, ağlanacak halimizi departmanından..” Akşam Gazetesi’nden Emrah Kaya’nın haberine göre, Eğitim sistemindeki çarpıklık ve yetersizlik, lise mezunlarının katıldığı gardiyanlık sınavında tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. 120 kişinin alınacağı infaz koruma memurluğu için başvuran 3 bin liseli sınavda ter döktü. Ancak adaylar, ‘Bir günde 4 ekmek tüketen aile, 3 haftada kaç ekmek tüketir?’, ‘Atatürk Şapka Devrimi’ni nerede başlattı?’ şeklindeki ilkokul düzeyindeki soruları bile yanıtlayamadı. Adapazarı’nda yeni yapılacak L Tipi Cezaevi’ne alınacak 120 infaz koruma memurunu belirlemek için önceki gün sınav yapıldı. 120 kişinin alınacağı memurluk için 3 bin kişi başvurunca izdiham yaşandı. Adalet Komisyonu Başkanı Hakim Oğuz Çelik, Cumhuriyet Savcısı İlker Sezer ile Hakim Mehmet Bölük’ten oluşan Sınav Komisyonu, izdiham nedeniyle farklı bir yöntem geliştirdi. Adapazarı Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılan sınavda, mülakata girmeye hak kazanan adaylar 5’erli gruplar halinde sınava alındı. 3’er soru yöneltilen sınavı gazetecilerin de izlemesine izin verildi. UTANÇ TABLOSU Adaylara sorulan üç soru, ilköğretim okulları ikinci sınıf öğrencileri için hazırlanan ‘Zihinden Problemler’ adlı kitaptan seçildi. Sınav Komisyonu, adaylara sorulan ‘4 düzine kalemi 7 deste yapmak için kaç kalem gerekiyor?’, ‘Bir günde 4 ekmek tüketen aile, 3 haftada kaç ekmek tüketir?’, ‘Atatürk, Şapka Devrimi’ni nerede başlatmıştır?’ gibi basit soruları sordu. İlk soruya hiçbir aday doğru cevap veremedi. İkinci soruyu ise sadece bir kişi doğru yanıtlayabildi. Üçüncü soruyu da doğru yanıtlayan çok az kişi oldu. BAŞKAN DA ŞAŞIRDI İnfaz korumu memuru olmak için başvuran adayların basit soruları yanıtlayamaması Sınav Komisyonu üyelerini de şaşırttı. Komisyon Başkanı Hakim Oğuz Çelik, ‘Adaylara, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve basit hesaplamaları içeren olabildiğince kolay sorular yönelttik. Ancak ilkokul ikinci sınıf öğrencileri için hazırlanan bu sorulara dahi doğru cevap almakta zorlandık’ dedi.

Yaşam Bir Haticeler Toplamıdır

Odite | 30 April 2004 01:16

Yaşam = Bir Haticeler Toplamıdır 16.yüzyılın sonlarında yaşayan Rablais “Gargantua” adlı kitabının önsözünde okura şöyle seslenir: “ (…) Alkibiades , daha açığı Şölen adlı diyaloğunda Platon’un hocası Sokrates’i, başka sözler arasında Silen’lere benzetir. Eskiden Silen’ler küçük kutulardı, bugün ilaç satan dükkanlarda gördüklerimiz gibi üstlerinde gülünç, saçma sapan yaratık resimleri vardı: boynuzlu tavşanlar, eyerli ördekler, uçan tekeler kısacası insanları güldürmeye yarayan daha bir çok uydurmalar. Ama bu kutuların içinde nadide ilaçlar saklanırdı: Balsam, ak amber, kakule,misk,mücevherler ve daha başka değerli şeyler. Sokrates’i onlara benzetiyordu Platon, çünkü ona dışardan bakıldığı, dış görünüşüne göre değerlendirildiği zaman bir soğan kabuğu kadar para etmezdi, öylesine çirkin bedeniylegülünç halleriyle, kaba davranışı, köylü kılığıyla, durmadan sırıtması, boyuna maskaralık etmesiyle o tanrısal bilgisini her zaman gizleyerek. Ama kutuyu açtınız mı, içinde göklerden inme, paha biçilmez bir ilaç bulurdunuz: İnsanüstü bir anlayış,görülmedik erdemler, yenilmez yiğitlik, kendine şaşmazca güvenirlik ve insanların, uğrunda sabahladıkları, koşuştukları,çabaladıkları,denizlere açıldıkları, savaştıkları herşeye inanılmaz bir küçümseme. Sizce ne diyedir bu peşrev, bu kalem hünerbazlığı? Gargantua, Pantagruel,Uçkurlarım, Domuz Yağlı Nohut Üstüne vb. Gibi bizim uydurduğumuz alaylı kitap başlıkların görünce hemen sanırsınız ki içinde yalnız alaylar, tuhaflıklar, gülünç uydurmalar vardır;çünkü herkes dış görünüşün-yani başlığın- şakacılığına, maskaralığına bakıp daha ötesine gitmez. Ama insanların eserlerini böylesine hafife almak doğru değildir(…) Onun için kitabı açmak ve içindekini özenle tartıp değerlendirmek gerekir. O zaman görürsünüz ki kutunun içindeki ilaç kutunun umdurduğundan daha değerlidir, demek istiyorum ki bu kitapta işlenen konular başlığın düşündürdüğü kadar abuk sabuk değildir. Hayli gülünç ve başlığa uygun konular bulsanız bile, bağlanıp kalmayın onlara, Siren’lerin türküsüne bağlanır gibi, şakadan söylendiğini sandığınız şeyi daha yüksek bir anlamla yorumlamaya bakın.” “Ulu Bilge Dandoldenyus ve Barul Tezahürleri, Vahşetin Kankaları, Yaşam Bir Haticeler Toplamı, Onlar-Bunlar- Tibet Sığırları da kitapta yer alan bölümlerin başlıklarıdır. Öncelikle bir bütün açısından kitabı ele aldığımızda mizahçının yarattığı mantık kurallarına aykırı olan olayların, felsefeyle yoğrulup, çözümlenerek, günlük hayattaki sıradan adama nasıl yansıdığını görürüz.

yıllık yazısı

scandinav | 30 April 2004 00:44

Yıllık yazılarına devam ediyorum geceleyin… Ne olacak cocuklara gostercez ilerde.. uff bir de.. kpds sınavı var ben ankara’ya gidiyorum yarın, bu arada ankara’yı hiiicc bilmiyorum gercekten kaybolacagım..Ne diye bu sınavı istanbulda yapmıyorlar da 1 mayıs sabahı ankaraya gidelim diye mi acaba.. bak bu dogru.. hmm.. sonunda anladım.. ama bu sınav 2 kere oluyor galba senede.. o zaman bi anlamı kalmadı…. neyse gidiyoruz gene de.. Ankarada nereye gitsek ki?? sıkıldım ya..