bildirgec.org

LÜTFEN CEP TELEFONUNUZU KAPATINIZ

fingerbang | 22 March 2004 23:06

Çevre dostu bir yeşil otobüse bindiğim anda, aslında, “lütfen cep telefonlarınızı kapatınız” diyen ibareye bakarak, Mehmet Ali Alabora’nın (nam-ı diğer Memoli) evvelsi hafta bir Pazar ekinde çıkan röportajında söylediklerini geçirdim içimden, “cep telefonu kullanmam” diyordu Alabora, “çünkü cep telefonu kendine olan yabancılaşmanın doruk noktasıdır. Karşınızdaki insan sizi en fazla ne kadar dinler? Cep telefonu çalıncaya kadar.” “Çok güzel bir tavır” diye de geçirdim içimden ve yakın zamanda şöhreti kat be kat artacak olan, şimdilik yarı-meşhur yazar “hocam”ın söylediği gibi, “benim yapamayacağım kadar güzel bir tavır.”

Karabatak, kurtuluşa götürecek soruyu arıyor

karabatak-hafif | 22 March 2004 17:07

Hangi soruyu sormalısın?

Bir oda düşün. O odanın içinde hapsedilmiş durumdasın. Bunu kimin niye yaptığına dair en ufak bir fikrin bile yok, zaten bunun önemi de yok. Odada iki papağan ve iki kapı var. Ve bir de yerde bir not. Notta şöyle yazıyor: “Önündeki iki kapıdan birinin ardında seni özgürlüğüne kavuşturacak yol var. Diğer kapının ardında ise seni işkencelerle dolu bir ölüm bekliyor. Ve sen hangi kapının seni özgürlüğe kavuşturacağını bilmiyorsun. Sağdaki kapı da olabilir, soldaki kapı da… Odadaki iki papağandan biri ne sorarsan sor sana sürekli “doğru”yu söylüyor. Diğeri ise her koşulda “yalan” söylüyor. Ve sen hangi papağanın doğrucu, hangisinin yalancı olduğuna da bilmiyorsun. Sana bu papağanlara sorulmak üzere tek bir soru hakkı veriyorum. Öyle bir soru bulmalısın, öyle bir soru sormalısın ki hangi papağana sorarsan sor sonuçta özgürlüğe gidecek kapıyı bulabilesin. Şansın açık olsun.”