bildirgec.org

geldim gittim tekrar bittim

ae31 | 25 March 2004 23:45

o kadar oldu mu oldu sanırım peki ne olduysa oldu evet bırakalım ha bencede. aslında ona ulaşmak içindi hepsi peki. gidip gelmek gibi mi bilemediğim için sanırım şşşşşş o beni çağırdı yanına gittim. dedi

itty bitty buddha

ikonoklast-hafif | 25 March 2004 22:53

uzakdoğunun mistisizmine/felsefesine ya da ne olduğu batılılarca anlaşılamayan şeylerine duyulan ilgi üzerine, tüccarlar cep buddha’sı yapmış. hemmen alalım. ommmmm!

kader teorisi part kok 6

baltutan | 25 March 2004 22:17

Son zamanlarda o kadar cok zirva duydumki kaderle alakali. Bir cok fikir olmakla birlikte temelde kimi olmadigindan bahsederken kimi kaderin oldugunu ama degistirebilir (!) oldugunu soyluyordu. Bende biraz kafa yordum. Bir kac yazi okudum, dinlerde kader inanci ile alakali. Belli basli dinlerin hepsinde kader var. Ancak en rijit olani Islamdaki. Islam dinini belki diger dinlere gore cok daha fazla bildigimden olacak kader mantigi gayet aklima yatiyor. Genel soru olan ‘Madem Allah biliyor neden direk cennet ya da cehenneme yollamiyor’ sorusunun cevabini mantik cercevesinde verebiliyorum. Bu hipotezden yola cikarak bende allah enpatisi yaparak Allah’in kader projesini nasil hayata gecirdigini dusunmeye basladim. Bazi saptamalar yapmam gerekiyordu. Buradan sonucun cikacagindan emindim. Nihayetinde bu sonuca ulastim da diyebilirim. Sorguladim, insanda dogdugu andan yani o bir hucreykenki andan olunceye kadar degismeyecek ne var? cevap bir tek DNA idi. Sonra kader ile ne ifade ettimizi dusundum. Insanin davranislari, dusunceleri, olmesi, hastalanmasi hep ne ile alakali? DNA. DNA hakkinda bildigim oradan buradan duyma bir kac sey de vardi. Mesela insan genome projesinde DNA’nin 90% gibi bir kisminin junk oldugu soyleniyordu. Dedim ki, halt etmissiniz siz, dna’miz bizim kaderimiz. Evet kader teorimin temeli bu. Kader vardir, degistirilemez ve ispati ise DNA’dir. Yapacagimiz her davranis, ne kadar yasayacagimiz, ne hastaliklar gecirecegimiz hepsi DNA’mizda yazilidir. Kader teorimi gelistirirken bu DNA’yi yani kaderimizi nasil okuyabilirize arastirmak istiyorum tabi omrum yeterse. Yetmez ise direk Allah’a soracagim, tabi eger corporate secret degil ise.

Azmış kudurmuş kedi

jamsession | 25 March 2004 20:10

Evin asıl sahibi olan Siyam kedisi hazretleri Mart Nisan ayları, gevşer gönül yayları hesabı azdı, kudurdu, kabına sığmaz oldu. Öyle ki, haşmetmeapları salonun orta yerinde, evin en kral otoritesi ve sair zamanda Allah gibi tırstığı pederin gözlerinin içine baka baka, Niagara şelalesi gibi şorul şorul işedi. Aslında biz evin bilumum ücra köşelerinden gelen kesif sidik kokusundan, kendilerinin çaktırmadan tıstı tıst diye diye ilaçlama yaptığını biliyorduk bilmesine ama zat-ı şahanelerinin bu kadar ileri gideceğini asla tahmin edemezdik.

Pederin duruma el koymamasının asıl nedeni ise daha önce bu hususta edindiği acı bir deneyim idi. Vaktiyle kedi efendi hazretleri koridorda işerken yakalanmış, pederin panikleyip bağırması ve hayvanı atraksiyonun orta yerinde kovalamaya başlamasıyla kedi hem işedim hem de koştum yalan dünya senden geçtim diye diye evin içinde işemedik yer bırakmamıştı. Eh, aklını kullanıp hayvanın işini neticelendirmesini beklemeyen babamız, aynı hatayı bir kere de hayvan kusarken yapmış idi. O sebeple evin her yanı amerikan salatası olmuştu, onu bilir, onu söylerim. Bu salatalar da her zamanki gibi bizlerin (annem ve şahsım) ellerinden öptü netekim.

Ne oldu limkime

ephe | 25 March 2004 19:47

limkime ne oldu yaw. Ne diye acilmiyo. Varmi bilen. Ben boş zaman geçirgecimi istiyom. limkime ne oldu yaw. Ne diye acilmiyo. Varmi bilen. Ne güzeldi. sayfa sayfa guzel linklerimiz listelenirdi. Canimiz sıkılmazdı. her birisine birden girerdik. Acilan linklerde limkin reklamlarini gorurduk. ah be o eski gunleeer.

Tanri`nin Annesi

decadent | 25 March 2004 17:43

Tanrının Annesi

Üç kişi oturuyoruz küçücük evin en dar, en karanlık odasında. Çok az tanıdığım iki kadın karşımda oturuyorlar ve o güzel yemeklerinin ardından pişirdikleri kahvelerimizi yudumluyoruz. Sohbet her konudan açılıyor ve sonunda bir konuda kilitleniyor. Kadınlardan birisi modern hayata uyum sağlayan, rahat ve bir o kadar da umursamaz bir kadın. Diğeri ise anadolu kimliğini hiç kaybetmemiş, feodal ve tutucu bir izlenim bırakıyor bende.

Modern kadın diye nitelendirdiğim kadınla Freud üzerine konuşuyoruz. Çokta derinlere dalmadan kadın memesinin biz erkekler için neden bu kadar önemli olduğunu tartışıyoruz. Diğer kadın oldukça ilgili görünüyor fakat pek söze karışmıyor. Oysa ben onunla konuşmayı daha çok arzuluyorum.