bildirgec.org

Paralı Asker

LesClaypool | 29 June 2003 14:25

Az önce yemek yerken masadaki bir iki eski gazeteden gözüme çarptı, Mehmet Barlas yaratığı 26.06.2003 tarihli Sabah gazetesindeki köşesinde aynen şunu yazmış:

“vıdı vıdı vıdı …

Amerikan ittifakının derinliği olmazsa, Türkiye’nin, İran, Suriye veya Ürdün gibi herhangi bir Ortadoğu ülkesinden farkı kalmayacağını hesap edemiyosunuz.

vıdı vıdı vıdı …”

Bu adamın banka hesaplarındaki nakit hareketleri kontrol edilmeli..

Düş-gün-lük

infuscoare | 29 June 2003 09:51

Fazla diilmiş, boğuldum departmanından…

” Gece, yüzyıllık bir şarap gibi koyulaşır. Güneşin yılanları gözlerini sabaha açar ve uyuyanlar kendilerini balkondan aşağıya, uzaklığa ve kokunun kışkırtıcı büyüsüne atmaya sonsuz bir istek duyarlar. “

Genelde gelmeyen uyku, neden uyumak istemediğimde gelir de göz kapaklarıma oturur ? Hem de, az sonraki rüyalarımı kirpiklerimin ucunda bana gösterecek kadar ansızın ? Oysa ne parlak bir gündü, güneş hiç olmadığı kadar yakıcı. Ve sonunda döküldü bedenim, yağan puzzle parçaları gibi, kocaman bir canavarın turuncuya çalan ağzına. Ben gömüldükçe, kapandı dudakları üzerime. Gözlerimi kapatmış mıydım ? Öyleyse, açtığımda suların altındaydım. Yosunlar saçlarımla , huzur da mavi ışık hüzmeleriyle senkronize. Nasıl olur da insan kendini film seyreder gibi izler, bir yandan olayın içindeyken ? Fakat… Daha ne kadar tutabilirim nefesimi ?

youmustchoose.com

kappur_ | 28 June 2003 23:39

youmustchoose.com iki tuhaf alternatif durumdan birini seçmek zorundayız.. kaç kişi bizim gibi düşünmüş? yorum falan da yapılıyor.. (inkilisçe biras, biras da 16+)

ÖCÜ OLABİLME İHTİMALİ

simmel | 28 June 2003 19:09

Kaldırımı adımlıyordum bir vakit.Küçük bir çocuk önümden kendince hızla badi badi koşarak caddeye doğru ilerlerken arkasından annesinin sesi duyuldu “Gitme oğlum, öcü var orda, bak!”. Önce üzerime alınmadım, zaten annesi beni görmemişti. Ama gayet iyi bir öcü olabileceğimi düşününce üzerimde nasıl duracak diye alındım.

Bir öcü olarak cesametim gayet yerindeydi.Tipimde ufak bir iki rutuş yaptıktan sonra çıkacağım karanlık reflüsü ile süslü bir ortamda benden çekinmeyecek kimse olamazdı.

Öcülerin bilindik seslenmelerini geliştirmeye çalıştım.”Böh”…Daha ürkütücü olmak için biraz uzatıp sesime de lirik bir ürkünçlük katarsam; “Bööö…ğhk”. Bunu hafifçe bir deneyeyim deyip bir mahalle çocuğuna yaklaştım. Şimdiden tedirgin tedirgin bakıyordu. “Böh!” dedim ve çocuk korkuyla zıpladı ama hala kaçmamıştı. “Bööö…ğhk”.Çocuğun ürkmesi azaldı ve yüzüne şaşkınlık yerleşmeye başladı.” Ali Osman böö..ğhk” dedim. Çocuk gülümseyiverdi ve cevap verdi “Böööö..”.

Karınca Yolu

simmel | 28 June 2003 19:04

Ayrıntısını pek hatırlamadığım bir hatıram var, öylece duruyor hafızamın küçücük bir köşesinde…sokakta taş-toprak oynar ya çocuklar, henüz yaşları konuşmayı bile yeni söküyordur.Yanlarında komşunun çocuğu..artık kim sözünü dinletiyorsa onun dediği yapılır hep…Hiç sorgulanmaz yapılanın iyi mi kötü mü olduğu, sadece birisi söyler sonrada onu gerçekleştirmek için çabalarlar.Yanımda bir çocuk daha vardı.Fikir kimindi bilmiyorum ama biz malzeme aramak için badi badi koşturup küçük tahta -hatta kıymık-parçaları arıyorduk.Bulduğumuz parmak uzunluğundaki tahtaları yine aralarında bir parmak mesafe olacak şekilde karşılıklı iki sıra halinde toprağa çakıyorduk.Sonunda yolların iki yanındaki elektrik direklerine benzer bir manzara çıkmıştı.Amacımız mı neydi? Aslında onlar gerçekten de bir yolun iki yanına konmuş direklerdi çünkü az sonra bulduğumuz poşet parçalarını da bu tahtalara geçirince ortaya üzeri kapalı bir yol çıkıyordu. Bu yolun üzeri kapalı olmalıydı, çünkü yağmur yağdığında bu yol ıslanmamalıydı.Niye mi? Çünkü orda bir karınca yolu vardı. Gün boyunca izlediğimiz bu canlılara acımıştık, “yağmur yağarsa ne yapacaklar” sorusu aklımıza gelince hemen çocukça bir çözüm bulmuştuk.Sonra mı ne oldu? Bu uzun karınca yolunu biteremeden yengemin benden dört yaş büyük oğlu gelip bizi eve götürdü.Çünkü yağmur başlamıştı.