bildirgec.org

Saçı uzunlar..

simmel | 25 May 2003 20:57

Kalemi elinde çokça çevirdi, belliki bir söyleyeceği vardı.Gözlerini kısarak nefesini şişirdi ve yumurtladı: “Eğer erkeklerde kadınlar kadar ilgi görseydi ne ilim ne teknoloji bu kadar gelişirdi.Çünkü kadınlar ilgi görüyorlar ve bunu korumak ve hatta artırmak için kozmetiğe yumuluyorlar.Oysa erkekler ilgi görmek için üretmek zorunda kalıyorlar.” Bu sefer karşı çıkan olmayacak gibiydi.Hepimizin gururunu okşamış ve peşinde koştuğumuz ve şu içkili meclise yığılmamıza sebeb olmuş kadınları karalayıvermişti.

fareler-kaptanlar

tamilgerillası | 25 May 2003 19:15

buhaberi okuduğumda “aklıma yatmayan bir şeyler var” dedim kendi kendime. neyin beni rahatsız ettiğini bir türlü bulamadım. daha önce köprünün üstünde gördüklerimiz zaten tükenmiş insanlardı. şimdi neydi beni rahatsız eden? zaten hepimizin en kötüleriydi. ibretimizdi bu çocuklar. sorun neydi? aslında bulmak zor değilmiş. biraz düşününce, biraz aralayınca kalbimle beynimi çıktı kendiliğinden. restoranların camına yapışırken, ayağımıza sarılırken, atm klübelerinde uyurken, bu çocukların hayata ne kadar çok asıldıklarını görüyorduk. bu umutsuz durumları, aslında ne kadar umutlu olduklarını gösteriyormuş bize. ve nasıl da sönmüş umutları. terkediyorlar gemiyi artık. şimdi kim kaptan kim fare bu durumda?

maale

indianropetrick | 25 May 2003 14:00

hafiften birkac kisiyle surekli maillesiyoruz. hani sabahlari iki laf cevirmek guzel oluyor. her gün yeni katilanlar olabiliyor. çarsamba günü sanirim listede benimle ayni soyadi tasiyan biri gözüktü. tam ben aa ne güzel derken bu arkadas “biliyor musun o da bayrampasa’da oturuyor” dedi. ben yazdim “stad var biliyor musun? hemen onun arka sokagindayim” o “hasktr ben de orda oturuyorum, su numarada?!!” o an tek düsündügüm ayni sokakta tanimadigim bir akrabam olduguydu, neyse ki akraba degilmisiz. anlayacaginiz maale arkadasimla hafiften tanismis olduk. haberlestik, ertesi gun is dönüsü bulustuk. sohbet ettik. evlenmis, hatta pipili yoldaymis:)) biliyordum tabi, çok kez okumustum yazilarini. sonra evine kadar biraktim.. sonra ben de iki apartman ötedeki evime gittim.

Bugun pazar!

| 25 May 2003 13:29

bugun, uzun zamandir yap(a)madigim bir ozlemimi gerceklestirdim. saat onikide uyandim. karnim zil caliyordu ama kahvalti hazirlayacak kimse yoktu. is basa dusmustu. cay suyu koydum. kahvalti icin patates kizartacaktim. evet patates. yemeyeli ve yapmayali uzun zaman olmustu. oysa ne severdim su patates kizartmasini. cok guzel bir kahvalti sofrasi hazirladim. televizyonu actim. obaa, haberler super! yurovizyon’da birinci olmusuz. eyvallah. himmm, kizarmis patateslerde ketcapla harika. kitir kitir. bugun gayet guzel basladi. neseliyim. biraz sonra cikip, arkadaslarla bulusacam. aksama cok onemli bir mac var. gunu iyi degerlendirmem lazim, lakin zaman sinirli ve bugun GUZEL!

işte yine böyle..

lothlorien | 25 May 2003 10:55

Ne zaman günlüğüme bir yazı ekleyecek olursam, aklımdakilerin hepsi uçup gidiyor.. Sanki hiç yaşamamışım, anlatabilecek hiçbirşeyim yokmuş gibi. Bununla da kalsa iyi. Yüzüm gözüm kulaklarım yanmaya ve kızarmaya başlıyor. Ter basıyor. Çişim geliyor. Ama az önce, yaklaşık 2-3 dakika önce ne de güzel sıralamıştım aklımda yazacaklarımı.. Ama şu an yazdığım bu kutucuk benim karabasanım gibi birşey oldu. Nedir bu anlayamıyorum? Heyecanlanacak ne var bilemiyorum. Kurtulmam lazım bu durumdan. Bak işte yine unutmuşum, ne anlatıcaktım ki ben?