bildirgec.org

BICENTENNIAL MAN

potasyum | 25 February 2003 01:07

Gittim aldım 3 tane daha vcd izliyim evimde die başlıkta adı geçen filmi aldım (tekrar yazmak zor geldi) Novocaine vede 1 film daha aldım. Koydum filmi izledim Yapay Zeka ile aynı konu üzerinde durmuş. Ben çok beğendim ööle izledmi hüzünlendim güldüm ne güzel yaa dedim. sizde izleyin gelirse. Linklerde vericektim bi ton ama link yazısına basınca bişe olmadı veremedim link.. sorun muhtemelen benden kaynaklanıyor korkmasın hafif uyku 🙂

Hayatımın en kötü günüydü diyebilirim

LuCiFeRioN | 24 February 2003 20:17

Dün sabah bizim grubla beraber okuldan kaçtık. Planda güzel bir kahvaltı, ondan sonra iyi bir çalışma yapıp KoRn – Freak On A Leash şarkısını çıkarmaktı ama olmadı işte. İlk baş dediğim gibi gittik bir gözlemeciye. İyi yedik, içtik. Sıra hesab ödemeye gelince cüzdanımın evde kaldığını farkettim Allahtan zuladaki paralar cebimdeydi de rezil olmadık. Oradan çıktıktan sonra saat 12:00’de çalışmak için stüdyoya kapandık. Orda benim gitarın mi ve la telleri koptu. Neyse dedim onları yaptım. Bu arada ben grubum vokalistiyim. Ondan sonra sesim çok kötü çıkmaya başladı. Neyse biz şarkıyı biteremeden stüdyodan çıktık saat 16:00 falan olmuştu. Evlere dağıldık. Eve gittiğimde okuldan aramışlardı ve oğlunuzun 6 gün devamsızlığı var demişledi. Bütün olanlar yetmezmiş gibi birde bizimkilerden laf işittik. 🙂 Bunca olaydan sonra dedim bari bi duj alıyımda rahatlarım dedim. Nerde suyunduk falan işte, tam banyoya girerken ayağım kaydı ve yere çuvallandım. Sonrada oturup sinirimden ağladım. İşte bir insanın günü bu kadar kötü geçermi? 🙁

Olric

duy | 24 February 2003 17:39

Selim’in ikinci gelişinde herseyin daha iyi olacağını söylemişti Turgut. Selim ne zaman gelecek? Gelmiyor. ne yazarsam yazıyım benden daha acıklı seyler yazan insanlar olacak hep. Bu benim daha az acı cektiğimi gösterir. Zaten benim de yazacak gücüm yok artık. Oysaki ben düşüyorum. Acaba hiç arayacak gibi olup vazgeçiyor mudur, farklı davransaydım acaba şimdi birlikte olabilir miydik. Yaprak demişti. 14’ünde sesi için hadım edilen (Farinelli) sopranolar var demişti. Hiç kimsenin öpüşmek istemeyeceği tavşan dudaklılar var demişti. Bu iyi miydi. Tavşan dudaklı olmadığı için duy mutlu mu olmalıydı. Bu perşembe Kuş filmi var, cnbc-e’de. cnbc-e’de olmazsa nasıl gecerdi duy’un hayatında günler. O yapayalnızdı. Herkese söylerdi bunu. Ağlardı. Ama niye kaybedenler yadırgamazdı. Bir çare bulunmalıydı oysaki. Kumsalda ölü bir leylek vardı. Leyleği canlı görmek seyehat demekti ama ölüsü ne demekti. Bilmiyordu. Nasıl dayanılırdı böylesi bir acıya. Anaokulunun demirbaş ayısını kaybetmişti ne de olsa. Heryeri sağlıklıydı ya! ve çevresindekilerden kimse onun gördüklerini göremiyordu, şükretmeliydi buna. Mardin’de bırakmıştı onu, oysaki istanbulda da devam edebilirlerdi .Ne de olsa ikisi de 10dk.lık mesafelerdeydiler birbirlerine. Belki iki dakika önce inmişti metroya, istiklal caddesinde omuzları birbirini yalamıştı daha bundan tanışmadan bir yıl öncesinde. Ya şimdi, tanışmışlardı, bir sıra gecesinde yanyana uzanmışlardı aralarında 50cm. mesafe. Kamp ateşiydi onları birleştiren başka bir yerde. Ne iğrençti ondan “sen çok iyi bir kızsın”ı duymak. Unutmak onu hiçbirsey olmamışken unutmak. birde eline dokunsaydı eli; ne olurdu. şimdi vazgeçti onu aramak için bahaneler üretmekten. Artık sadece düşünür olmuştu. Selim Turgut’tan hiç bahsetmemişti şiirinde. Olric supergirl şarkısındaki beklenilen kız mıydı. Ve duy..