bildirgec.org

Gamez–part I

epiphany-hafif | 03 October 2002 11:10

Gamez–part I(prelude)

Aklima bundan yaklasik 4 yil önce, bi magic dergisinde okudugum bir yazi geldi. Bir disinin kaleminden, fantezi aleminin minik Elricleri hafif parodize edilerek, gözlemlenmisti. Dişi yazarimiz bu ilgi dünyasinin hayale aç müsterilerinin “Elric kompleksinden” sözediyordu. Yazi konusu olarak “Elric” gibi bi karakterin seçilmesi de bosa degildi tabi.

Böylesine çelimsiz, hastalikli, incecik bir albinonun destansi kahramanliklarindaki yarim kalmislik hissi, gerçek hayatta okuyucularin dünyasinda tamamlaniyor gibiydi. Dergideki yazi, ceplerinde özenle biraraya getirilmis kart desteleri ve renkli zar keseleriyle dolasan bir grup “oglancigin” zayif hallerindeki “Elric kompleksine” deginmis, itilip kakilmis bir kitlenin kendi dünyalarinin bir anlik kahramanlari oluşlarini hicvetmisti. Bu yazi aklima gelince birden biçok seyin ne kadar birbiriyle ilintili oldugunu farkettim.

Elric meselesine dönelim.. Moorcock tüm dehasiyla, hitap ettigi okuyucu kitlesinin, o kitleyi “sahsina münhasir” yapan noktasina dokunmus bulundu. Bu nokta, ilk ve orta ögretim hayatinda daha irice olanlar tarafindan pataklanma korkusunun hassasiyeti gibi kabaca bir temele dayandirilabilecek kadar basit. Elric ürkütücü, kara ve onu tutan ellere 1000 kere hükmedebilecek “muhtesem” kiliciyla kazandigi bütün zaferlerde sanki bir kat daha çelimsizlesir. Hastaliklidir. Bir yandan gemi seyahatlerine bile zor dayanan, sanki her an mide bulantisindan sararip soluverebilecek zavalli bir albinodur, diger yanda ise tüm bu özelliklere gerçek hayatta sahip olsa, balon gibi sönmüs egosuyla savasmak durumunda olan acikli bir kisiligin hiçbir zaman yapamayacagini, çelimsiz bileginin hakkiyla, üstelik de kirmizi gözleri ates saçarak basaran bir kral.. Bu fantazi, birçok yeniyetmenin hayal edebilecegi, etmek isteyip de Conan hayaliyle yarim birakabilecegi türden bir gerçeklik tasir. Koskoca bir dev gücünde, daglari yerinden oynatabilecek gibi hayvansi kükreyislere sahip kasli kahramanlarin zaten önüne çikani bir fiskesiyle devirebilecegi açiktir. Ama gerçekte kimse “the rock” degildir. Elric’teki acikliya varan gerçeklik, gerçekten meraklisini da ilgisizini de kendiliginden temsil etme niteliginde bir anlatimdir. Elric hikayesinin bu kadar üzerinde durmamin sebebi “kendi dünyasinin kahramani” olma meselesine baglanmasinda yatiyor. Bu mesele de “oyun”un içinde olanlarin tarafindan bakildiginda o kadar avam kaçiyor ki, etraflarinda kendilerine bi “freak show” izlermis gibi bakan yabanci gözlerin sordugu sikici bir sorudan öteye gidemiyor. Her genel zevk ve tarz dışı, hobi, eglence anlayisi veya bos zaman aktivitesine bir “alt.kültür” yaftasi yapistirip, maden bulmusçasina merakla incelemeye koyulan adini koyamayacagim bir grubun ilk sordugu soru gibi görünse de “bir anlik öznel kahramanlik” meselesini o saçma “gerçek dünyadan bir kaçis mi?” sorusunun ötesine götürmek istiyorum. Çünkü burda genelgeçer fikirdeki yanlislik göz rahatsiz ediyor, dil sürçmesi yapiyor. Olayin kaçista degil, kaçmaya gerek kalmadan “bulusta” oldugu çok açik.

Benim gibi bu isin “çekirdeginden” içinde olmayan bir kızcaızın söyledikleri içeridekilerde burun kivirma istegi yaratir. Ben de bunu baska alanlarda sikça hissedip sinirle “sen ne anlarsin ki” diyivermisimdir. Ama gelisen dünyanin oyuncaklari içerdekiler kadar disardakilerin de igisini gidikliyor. Ve bu “oyuncaklarin” kullanimi aslinda popüler kültürle ilgili bir sürü noktayi açiklayabiliyor.

ikiz kuleler nasıl yıkıldı?

tamilgerillası | 03 October 2002 10:56

dün meme’lerin gözbebeği sitemiz ntvmsnbc’de şöyle bir haber yayınlanmış. buna göre ikiz kulelerin yıkılışı ile ilgili olarak hazırlanan rapor gizli kalacakmış. sebebi ise, açılan sigorta davası için delil oluşturuyor olmasıymış. şimdi bu haber ta o günden beri kafamı kurcalayan ikiz kulelerin yıkılışı ile ilgili merakımı iyice arttırdı. kulelerin yana devrilmeden içine doğru yıkılmış olması açıkçası beni bayağı bir şaşırtmıştı. hem de ikisinin birden. tamam üstün mimari, süper teknoloji vs… kabul ediyorum ama garip geliyor açıkçası. elin gavuru bakınız şöyle bir siteyapmış sadece WTC’nin yıkılması ve nedenleri ile ilgili. içinde simülasyon ve açıklama var. bilhassa şu kısım bayağı detaylı. bu mühendisi abiyi asıl kıllanıdran olay ise yangın ve yangının sıcaklığıymış. ona göre binadaki çelik konstrüksüyonun erimesi için gerekli olan sıcaklık 1600F civarlarında olmalıymış. ancak içerdeki sıcaklığını yanan bütün metal ve diğer edavatı da eklersek 1200F ile 1300F arasında değiştiğini söylüyor. bu da bir başka ilginçlik. içine doğru yıkılma konusu ile ilgili olarak binanın büyüklüğünün çok etkili olduğunu, milyonlarca ton ağırlığında bir binanın bu tip bir darbeyle yana doğru yıkılmayacağını söylüyor. şimdik gelelim komplo teorimize. bu bina her türlü teknoloji ve risk göze alınarak yapıldığına göre acaba diyorum içinde bir kendi kendini imha düzeneği yerleştirilmiş olabilir mi? bu tip bir tehlike anında binanın etrafa zarar vermeden yıkılmasını sağlamayı için mesela. yıkılma ile ilgili hazırlanan raporun kamuya açıklanmayacak olması ve ortada çok nette olmayan böyle soruların olması merakımı arttırdı açıkçası.

kadınlar ne ister

frannyglass | 03 October 2002 10:54

—-5 Secrets to a Great Relationship—- 1.It is important to find a man who works around the house (occasionally cooks, cleans) and who has a job. 2. It is important to find a man who makes you laugh. 3. It is important to find a man who is dependable and doesn’t lie. 4. It is important to find a man who is good in bed and who loves to have sex with you.

5. It is important that these four men never meet.