bildirgec.org

israeli air force

lynx-hafif | 02 July 2002 17:57

şuana kadar gördüğüm en gelişmiş uçuş simülasyonu. jane’s combat simulations yapımı bir oyun.

çok gerçekçi ve çok zor bir oyun…

her eve geldiğimde – ancak yılda iki defa gelebiliyorum – mutlaka oynuyorum.

savaş pilotu olmayı çok isterdim. nasıl bir duygu acaba sesten hızlı o kadar yüksekte uçmak!

uçmak istiyorum.

umarım ilerde havacılıkla ilgilenebileceğim imkanlarım olur… çünkü çok pahalı.

america’lı bir öğretmenim 18 yaşındayken bir yıl çalışıp kendisine bir uçak aldığından bahsetmişti. ben 30 yıl çalışsam yine zor alırım herhalde. hem pist yok bişey yok.

gizlidir hayat satirlarin arasinda

philip_natan | 02 July 2002 17:05

hayat satir aralarinda gizlidir. sayilarin o ilk bakista insana urkuntu veren, soguk ve cekici olmayan yuzleri gibi. iclerine girmek, guzelliklerini gormek kolay degildir. sabir ve mesakkat ister. gerekli sabiri gosterenler icin ise sonsuz bir guzellikleri vardir. matrix’i izleyenler bilir. akan sayilari degil de matrix’i gormek gibi bir sey. hayat da boyle bir sey sanirim. onca kosusturmaca. onca insan. olmasini istedigimiz suruyle sey. karsimiza cikan bir suru insan. bizim aradiklarimiz. bazen sehre bakiyorum. yasayan bir varlik gibi. damarlarinda akan trafik ve binlerce insan. onrdan oraya kosustururan bir kalabalik. cogunlukla mutsuz, idealsiz bir insan surusu. acaba gormedigimiz, gormek icin sabir gerektiren bir gorunmeyen hayat mi var? onu gormek icin sabirla bekledigimizde bize kendini gosterecek sonsuz guzellikte bir hayat? kosmayi birakip bir an durdugumuzda belki gorecegiz. yada yeterince bekledigimizde. bir cicegi egilip kokladigimizda. ya da bir kediyi sevdigimizde. kimbilir belki yururken karsimiza cikan birine gulumsedigimizde? kimbilir?

Ateşten Böcek’e

winmaker | 02 July 2002 14:24

ateşböceği

Ateşböcekleri çocukluğumdan beri en ilgimi çeken canlı türüdür. bi sürüsünü yakalayıp pet şişe içersine koyup, fener yapma hayalimiz vardı çocukluk arkadaşlarımla. bu hayalimizi gerçekleştirdik ama istediğimiz randımanı alamadık açıkcası. herbiri aynı anda yanıp sönse olucaktı belki ama hepsi farklı zamanlarda yanıp söndükleri için pek aydınlatamadılar çevreyi.

herneyse, sadece dişi ateşböcekleri karınlarının son halkasındaki fosforışıl organı sayesinde ışık saçıyormuş. (fosforışı: bazı cisimlerin ve canlıların normal sıcaklıklarında bir artış olmadan, karanlıkta ışık verme özelliği. bu özelliği mısırlılar bulmuş. elmasın güneşli bi ortamdan karanlık bir ortama geçtiği vakit, bir süre ışık yaydığını farketmişler. kaynak:meydan larousse)

fosforışıl organda bulunan lusiferin‘in, lusiferaz isimli bir enzimle oksitlenmesi sonucunda ışık ortaya çıkıyormuş. bu olay ateşböceklerinde ritmik olarak, yaklaşık bir saniyelik aralarla gerçekleşiyormuş. tabi birçok türü için geçerli değil bu. bazılarının vücudundaki bakteriler oksitlenmeyi başlatırken, bazıları kendi isteğiyle başlatıyorlarmış. ayrıca bu özelliğe sahip tek hücreliler, süngerler, sölenterler, taraklı hayvanlar, yuvarlak solucanlar, halkalı solucanlar, kabuklular, derisi dikenliler, yumuşakçalar, böcekler, tulumlular ve balıklar olmak üzere yaklaşık 36000 tür canlı varmış. ve en uzun süre ışık çıkaran canlı, bir tür mürekkep balığıymış(yaklaşık bir dakika).

son olarak, bu kaynaklarda yazmayan bir şey daha, bilim adamlarının bile bildiğini sanmıyorum:) eğer ateş böceği ışık çıkardığı zaman üstüne parmakla basarsanız daha uzun süreli ışık çıkarıyo.