bildirgec.org

As If

duy | 26 February 2002 15:51

lanet olası canınızın sıkkın olduğu zaman o lanet olası canınız sizi sıkar. bir çok küçük ayrıntı birikmiştir ve sizi kemirmektedir: 1. siz masum bir şekilde yaşarken biri bir hareketle hayatınızda yer almak için talepte bulunur: hah !tamam sizinde aradığınız budur zaten; onun gelip hayatınıza girmesi. öncesi de siz onu tanıyorsunuzdur ve muhtemel biridir lakin daha önceki kötü rastlantılara dayanarak gözünüzü alıcı konumuna getirmemişsinizdir. talebine olumlu yanıt verirsiniz. tam iyi şeyler olacakken ulaşılamaz olur o , Then o istemez olur. ve yine gider. bitti! 2. rahatlık burdaki birçok insana battığı gibi size de batmaktadır. 3. salak proföser her hafta bir sunum yapılacak diye tutturmuştur. oysaki kendisi 25 yıldır sadece kesici uçların formüllerini bile daha tam olarak birimleriyle tahtaya yazarken dahi zorlanmaya devam etmektedir. 4. yaş yaşlanmaktadır. ve siz hala odanızın duvarlarını istediğiniz renklere boyayamıyorsunuzdur. kan kırmızısı gerçekten iyi bir renk olurdu oysaki.onun yerine kırmızı bir spor ayakkabı aldım. 5. metroda yoyo sallayan tip kadar kaygısız bir yaşam sürmemişsinizdir. ve hala onlar win the race! 6. hissizlik en az hissetmek kadar acı vermektedir hala. ve insanlar hep boş boş konuşur. 7.başkaları başka şeyler isterken sen niye sadece mutlu bile olamazsın. 8. yüzündeki sivilceler yine azmıştır. acaba nedir bunlara sebep. 9.lanet olası binlerce sebep resetlenmeden devam eder gider, bilgisayarda. sil tuşunu denemişsinizdir oysaki daha önce. ama onları sildiğinizde bilgisayarın “D”sindeki programlar zarara uğrar diyor size karşı ekran. yani imkansız mıdır şimdi!

cep telefonu vs abs fren

gnostic | 26 February 2002 15:34

insanlarin bir turlu ortak sonuca varamadiklari bir tarti$madir cep telefonunun abs fren‘i etkileyip etkilemedigi..

burada yılmaz dagdeviren ho$ bir yazi yazmi$.. burada ise levent sevgi farklı bir yorum sergilemi$.. mercedes‘in dunya gazetesinde cikan “Cep telefonunun freni kilitlemesi teknik olarak imkansız” aciklamasi ise burada..

konuya olumlu ya da olumsuz yakla$an bircok sayfa sunmak mumkun..

daha dun otobuste (mercedes 403) gelir iken ya$adigim icin yaziyorum bunlari, on koltukta oturan hatun ki$i, erkek arkada$i ile yakla$ik 1,5 saat araliksiz konu$tu.. hatta aydin-izmir arasindaki yakla$ik 3 kusur km’lik tunel icinde bile problemsiz konu$abildiler. (tebrik ettim).. bu sure zarfinda aracimizin abs’si herhangi bir abnormal hareket gostermedi.. (mantiken fcc dahilinde olmasi gereken de buydu)..

gecen lryiu bahsetmi$ti, belediye otobusune dalginlikla telefonu ile konu$arak giren bir kizi, otobus yolculari nerdeyse linc ediyorlarmi$..

oluyo oyle bazen..

İnterneti rahat bırakın!

trouble | 26 February 2002 13:43

İnternet ve hukuku mantıklı bir merkezde birleştirebilmek için kurulan ‘İnternet ve Hukuk Platformu’, son günlerde artan sansür ve denetim çabalarına karşı bir bildirge yayımladı. Daha fazla detay için İnternet ve Hukuk Platformu’nun sitesini kullanabilirsiniz.

  • İnternet bir araçtır. Kullananın amacına göre sonuçlar yaratır.
  • ‘İnternet’i tek başına bir ‘potansiyel düşman’, bir ‘nifak yuvası’ olarak algılamak ve yasal düzenleme, sınırlama ve denetleme arayışına bu yaklaşımla girmek yanlıştır.
  • Dünyada ve Türkiye’de ortaya çıkan olumsuz gelişmelerde ‘internet’in de kullanılması, bu olayların yarattığı zararların nedeninin ‘internet’ olduğunu göstermez. Bu tip olaylar ve eylemler internet hayata geçmeden önce de vardı, yarın bir başka iletişim ortamına geçildiğinde de, olmayacakları söylenemez.
  • İnternet ile ilintili olumsuzlukların hangilerinin yasalarla tanımlanmış ‘suç’, hangilerinin ‘zarar verici’ eylem olduğu ayrımı önemlidir.
  • ‘Suç’tan söz etmek için mutlaka yasa ile yapılmış tanımlar gereklidir. Olmayan bir suç tanımında başka yasalara kıyaslama yaparak hüküm verilemez.
  • ‘Zararlı’ her zaman ‘yasadışı’ anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla neyin zararlı olduğuna kimin karar vereceği önemlidir. AB ‘zararlı’ ile ‘yasadışı’ olanı ayırmıştır.
    Zararlı içeriği engellemek için, özdenetim mekanizmaları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
  • Türkiye de kendi isteğiyle bu yarışa (E-Avrupa+) katılmış, ‘E-Türkiye Eylem Planı’ projesi ile, 2003 yılına kadar gerçekleşmesi beklenen bir dizi ciddi çalışmayı yapacağını belirtmiştir. Çalışmalar Başbakanlık Müsteşarlığı eşgüdümünde sürüyor.
  • ‘E-Türkiye Eylem Planı’nın dayandığı ‘E-Avrupa+’ Eylem Planı’nın 3 temel amacı vardır;

    a. Herkese daha ucuz, daha hızlı ve güvenli internet.

    b. İnsanlara ve yeteneklere yatırım.

    c. İnternet kullanımının özendirilmesi.

Kaynak:Radikal

reklam yazilari..

gnostic | 26 February 2002 12:07

reklam panolari ve bunlarin yorumlari ile ilgili sayfa bakindim bulamadim.

yani “reklamlar hakkinda aklima takilanlari yazmak ve bunlarin ba$kalarininda
aklina takilmi$ olma ihtimalini gormek, hatta i$im gucum yokmu$ gibi aklina bir$ey
takilmi$ insanlarin, aklina takilmi$ olan $eyleride aklima takmak icin” bir
sayfaydi aradigim.
ornegin:

* bir inegin “bugun yaptik, bugun icin” dedigi
sut reklami. (ineklerin sutleri gercekten gunluk mudur? yani eger inek bugun sut
urettiyse ve bu sagilmadi ise gun sonunda bu bir bo$alma sistemi ile atilir ve
ertesi gun yenisi mi yapilir? eger boyle degil ise, bugun sagdigimiz sut
icerisinde muhtemelen dun uretilmis sut de mevcut olacaktir. yani bugun yaptik,
bugun icin olmaz o zaman mi?)

*sutlu sevgilim” yazisinin altinda bir erkek bir
kiz olan cikolata reklami. ($imdi “sutlu sevgilim” bir ne demektir? bu
reklamda biraz du$ununce bu lafi reklam dahilindeki erkek demi$ olmali cunku sut
uretebilme yetisine sadece di$iler sahip. konu uzun burda keseyim)

*sahibinden kiralik” (bu yaziyi da anliyamiyorum.
yani tabi ki sahibi kiraliyordur (heralde). “en yakin arkada$indan kiralik”,
“eski bir dostundan kiralik”, “ni$anlisindan kiralik” ..)

duality

inter1 | 26 February 2002 11:49

Mark thomas ve dave macomber çektikleri duality isimli kısa film şu ana kadar gördüğüm en başarılı starwars fan filmi

ikilinin daha önceki kısa film denemesi ve duality nin ilk versiyonu olan filmleri ise duel