bildirgec.org

nedir?

sahip | 25 December 2001 18:26

Bir reklamın amacı nedir? -marka oluşturmak -mal’ ı satmak ya diğerleri niye reklam yapıyor? ya da çok beğendiğimiz bir reklam konu olan ürünü almamızı niye sağlayamıyor? “reklamın iyisi kötüsü olmaz” iyi bir anlayış mıdır? kaçımızın pamukbank ta hesabı var? beğeniyorsak niye açmıyoruz? renault scenic reklamlarının konsepti harikada( hani kangurulusu var , bir diğeri inek sakız çiğniyor hollandada da arkadan hint musikisi çalıyor) gidip alabildik mi o arabalardan yada alabilsek onu seçermiydik, piyangodan( bu arada şuna da bir bakın) para çıksa bile gibi…

Bu ülke için seve seve?

beatnick-hafif | 25 December 2001 14:32

Şimdi ben bu işi hala anlamış değilim. Bu ülke için seve seve ne yapıldığını kavrayamadım bir türlü. Hayır, halk zaten seve seve ya da s.ke s.ke yapıyordu bir şeyler yüzyıllardır. Şimdi mesela benim bir çift ayakkabıya ihtiyacım var. Bunu alamıyorum çünkü param yok. Ama “bu ülke” işin içine girince aniden kafama bir şey dank ediyor, boğazımdan filan kesip arttırıp, lütfedip de yüzde bilmem kaç indirim yapılmış “özel etiketli” bir mağazaya koşturmak suretiyle hemen bir çift ayakkabı alıyorum. Sonra bu ülkeye hizmet etmenin (!) getirdiği yüce iç huzuru içerisinde huşu ile evime dönüyorum. İlginç. Birileri çıkıp “bu ülke Arjantin’e dönmez” diye kıçını yırtıyor. E, adamlar mallarını biliyorlar tabi. Yoksulluk sınırı bir milyar tl’ye yaklaşmışken, hâlâ “seve seve” koşturup alışveriş yapmanın, onu da geçtik, “kemerleri sıkmanın”, milletimizin bölünmez bütünlüğü içerisinde huzur duymak gerektiği propagandasının halkımız tarafından ne kadar benimseneceğini biliyorlar. Ahh, Aziz Nesin ah… AdBusters usülü bir organizasyon oluşturmak gerekli bence. Buna ciddiyetle ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Bu pislik kar mekanizmasının ufak da olsa bir teşhiri ve anti-propagandası gerekiyor. Bu androidleşmiş halk içinde böyle bir organizasyonun ne kadar alıcısı olur bilemiyorum gerçi, ama en azından bir şey yapmış olmak, içimizdeki huzursuzluk ve öfkeyi dindirebilir diye düşünüyorum. Tartışalım derim.

merhaba gene biz.

| 25 December 2001 14:28

bir evi soyan iki eleman bir süre sonra soydukları eve geri geliyorlar bu sırada olay yerine gelen polis ikisinide yakalıyor. daha sonra yapılan soruşturmada iki elemanın televizyonun kumandasını çalmayı unuttukları için geri döndükleri ortaya çıkıyor 🙂

bir şey için interna

aftermath | 25 December 2001 12:11

bir şey için international design conference 2000’i incelemem gerekiyordu. konuşmacılar arasında ayşe birsel adında bir türke rastladım. açıklama olarak şunları söylemişler:

olive 1:1’in kurucusu, ofis sistemlerinden tuvalete kadar pek çok şeye bakışımızı yenilikçi tasarım anlayışıyla değiştiren kişi. toto için hazırlanmış ödüllü tuvaletin tasarımcısı. herman miller için vaktin çoğunu harcadığımız ofis-kabinlerimizi rahat ve yaşanabilir hale getirdi. birsel’in çalışmaları türk kalıntıları; ışık ve akış interaktivitesine benzersiz bir bakış içeriyor.

ayşe birsel’in sitesi olive1to1.com. sitesinde yayınladığı tasarımlar çok etkileyici. herman miller gibi bir dev ile çalışmış olması büyük grur. bu da dünyanın en iyi tuvaletçisi toto’nun tuvaletleri…

O reilly den kitabım çıktı. işte kapağı:

fatigue | 25 December 2001 09:23

o’reilly ‘nin kitaplarını bilirsiniz. kapağında kullandığı hayvan resmi ile kitabın içeriği hep birlikte anılmıştır. perl devesi vardır mesela… bu site ile kendi o’reilly kitabı kapağını kendin tasarlayabiliyorsun. istediğin konuda yazmış gibi yapabiliyorsun. fotoyu kopyalayıp sitende yayımlıyosun. milleti amazon da boş yere aratıyorsun 🙂