bildirgec.org

19282 numaralı blog

hafifuyku | 10 January 1998 12:22

Köksal Toptan Bir PR girişimi sonucu kendisine site yapmış, ama ilk, orta ve lise öğrenimini de Zongultak’ta tamamlamış. Bir spellcheck yapın be yau!

Mahir açıklıyor

hafifuyku | 10 January 1998 12:22

This is my page! Mahir, Durumu açıklıyor. Bir Komploymuş!! Ama inşallah para da kazanacak. Çok az da olsa özellikle Türkiye içinden eleştiriliyordum, Hemen ordan polisi aradım, bunu yapanın bulunmasını, sitemin çalındığını ve bana zarar verici şeylerin olabileceğini söyledim. Evet, evet,….

19261 numaralı blog

hafifuyku | 10 January 1998 12:22

itiraf edin rahatlayın: itiraf.com Uhuf, sinir bozucu,… genelde çok üzgünüm, ama seni aldattım. itirafları ile dolu,… fikri beğeniyorum, ama. Bi de şu başlıkları jpeg’le diil de gif’le yapsalardı daha iyi olacaktı… Biraz renkleri atmış…

melek olma oyunu

hafifuyku | 10 January 1998 12:22

The Generosity Game: spread random acts of kindness İşte sıkı bir memeaj örneği. Birine kimliğinizi çaktırmadan bir iyilik yapıyorsunuz ve bir kart veriyorsunuz, sıra sende! sen de bir iyilik yap sonra bu kartı ver diye. böyle böyle yayılan bir olay. Şimdi bu kartlardan piyasada görürsem, bu işte benim de tuzum olduğu inancıyla keyiflenicem. mesela namikkemal’den hiç de şehir efsanesi olmayan bissürü hikayenin, şu beyin kitabında yayınlanması da böyle bi histi işte. (sonradan bu fikirden Pay it forward diye bi film çıktı.)

NetAid

peximet | 10 January 1998 12:22

Netaid Home online aktivizm

hem de gayet zekice, bi de Bono da bu işin içinde…

pişmanım değilim ama neyim?

urg | 10 January 1998 12:22

Of ne kadarda zalimce oldu arama gereği bile duymadım bi mail atıp araya bi iki yalan sokuşturulmuş bi kaç cümle kurdum sonrada bitti dedim.Hangi duygularla yazdım onları hatırlamıyorum bile,ama o kadar yoğundularki üstüme üstüme gelen bişeyler vardı sanki durmadan bitir hadi ,yeter burya kadarmış diyen.Yaptım da ,iyimi oldu kötümü şimdi onuda düşünmek bile istemiyorum.Sanki bi parçamdın öylesine koparıp attım seni ,rüyalarıma giriyosun bölük pörçük eski günlerimizdeyiz sanki çok mutluyum.Kalabalıklar içinde bişeyler konuşuyoz biribirimizi duyamadan,ama çok mutluyum.Sonra tavana bakıyorum beyaz dümdüz,sonra lambayı görüyorum,evet rüyaymış gerçekten ,tekrar gözümü kapatıp hatırlamaya çalışıyorum gördüklerimi hafızam bir anda silinmiş sanki.Kalıp yüzümü yıkıyacam ,yoo hayır bugün makyaj da yapmayacam ,saçımı taramasamda olur aslında ,kahvaltıyla kim uğraşacak şimdi.Köşedeki kalem silgi satan adam yine orda .Onu en son gördüğümde senden nefret ediyodum eve gidip sana atacağım maili düşünüyodum şimdiyse yine aynı şeyi düşünüyorum ama bu sefer seni seviyorum.Otobüs yine aynı yollardan geçiyo ,aynı duraklarda duruyo,yine birileri bağrışıp yer kavgası yapıyolar ben yine utanmıyolarmı acaba kırk bu yaşta yer kavgası yapıyolar diye boş boş bakıyorum onlara,senin yüzün gelip geçiyo ,yine dışarıyı seyrediyorum okuldakilerle nasıl konuşacam ağzımı açmaya bile halim yok zaten.Eve mi dönsem ? Sarhoş olsam bi güzel ya ayılınca daha köyü olacam şarap kokusu sinecek üstüme ,midem yanacak yine sen gelicen aklıma.Hayır geri dönecek değilim sanada evede ama bir ay sonrasında olmam mümkünmü acaba?