bildirgec.org

zabun

11 yıl önce üye olmuş, 504 yazı yazmış. 261 yorum yazmış.

Ipod Nano’nun Anatomisi

zabun | 17 June 2006 21:35

Erol Evgin bir röportajında, küçükken evdeki radyolarını parçaladığını ve o seslerin nereden geldiğini öğrenmeye çalıştığını anlatmıştı. Aslında ona göre radyonun içinde küçük insanlar varmış ve onları görmek için böyle bir şeye girişmiş. Bende küçükken evde ne kadar elektronik, mekanik cihaz varsa sistemli bir biçimde içini açar, içinde ne olup bitiyor, cihaz nasıl çalışıyor, bakar, sonrada dağıttığım gibi geri toplardım. Şimdi herbiri bir arzu nesnesine dönüşmüş minik cihazların içlerini merak edenlerin sayısı oldukça çok. Ama insanlar 350$ para verdikleri bir mp3 çaları kendilerine güvenipte açmaya kalkmaz. En azından cihaz açılmaya kalkıldığında garanti etiketleri zarar göreceğinden kimse garanti süresine halel getirmek istemez. Merakta bir türlü dinmez. Bazı donanım inceleme siteleri bu merakı doyurmak için firmalardan aldıkları ilk örnekleri parçalayıp fotoğraflıyorlar neyin ne olduğunu yazılarla anlatıyorlar. Bağlantıda Ipod NANO’nun anatomik diseksiyonunu ayrıntılarıyla görebilirsiniz. Bir cihaz satın almadan eğer biraz elektromekanik görgünüz varsa bu tür parçalayarak anlatan sitelerden faydalanın bazı şeyleri tehgahtarlar bilmez kataloglar yazmaz. Mümkünse kullanım kılavuzunu üretici sitesinden indirin genelde PDF formatında bulabiliyorsunuz. İnternet üzerindeki forum sitelerinde istediğiniz ürünü aratın, ürünü sizden önce almış birinin yaşadıkları sorunları öğrenin. Ürünün yetkili servisine gidin ve muadil ürünlerle arasındaki arıza verme yüzdeleri arasındaki farkı sorun. Donanım testi konusunda uzman sitelerde ürünün incelenmesine bakın. Böylece aldığınız üründe haberinizin olmadığı eksikliklerin çıkma olasılığını azaltmış olursunuz. Üründen ne kadar verim bekleyebileceğinizi bildiğinizden sürprizlerle karşılaşmazsınız ve memnuniyetiniz artar.
IPOD NANO’nun Anatomisi [çeviri] A B C D

Stetoskopların Kralı

zabun | 17 June 2006 21:19

Post-it’lerin mucidi 3M firmasını herkes bilir. Littmann ise, yine 3M’in ürettiği ve doktorların aşina olduğu bir steteskop markası. Hatta steteskop dünyasının Porsche’u denebilir. Littmann, tasarımını Bang & Olufsen’e emanet ettiği bir elektronik steteskop üretti. Steteskopun tamburundan gelen ses, elektronik bir filitreden geçirilerek, 18 kez yükseltiliyor ve parazitlerden ayrılıyor. Ambient Noise Reduction (ANR) ismini verdikleri teknoloji sayesinde, ortamda bulunan seslerin, gürültülerin doktorun kulağına yansıması azaltılıyor. Littmann 4100WS adlı LCD ekranlı bir üst ürünü de bulunuyor. Bu modeldeki kızılötesi ile, PC ve el cihazlarına kaydedilen seslerin aktarılması mümkün. Böylece muayene eden doktorun dinlediklerini, bir başka doktor, farklı bir zamanda dinleyebilme imkanına kavuşuyor.

3M™Littmann® Electronic Stethoscope Model 3000

Dev Peluş Mikroplar

zabun | 17 June 2006 14:14

Çocuklar, bir an önce kendi başlarının çaresine bakacak hale gelmelerini sağlayacak şekilde programlandıklarından, onlar için en kestirme öğrenme yolu, deneyim sahibi ebeveynlerine soru sormaktan (En çok sordukları soruya ise malumunuz üzere “seni leylekler getirdi yavrum” cevabını alırlar:) geçer. Çocuklara hijyen kurallarını öğretmek en mühim şeylerden biridir. Ama mikropları anlatmadan bunu öğretmeye çalışmak “seni leylekler getirdi ” demekten farksızdır sanırım. Bir oyuncak firması bize bunu kolaylaştıracak peluştan dev mikroplar üretmiş. Bunların şekilleri mikroskop altında görünen orjinallerinin karikatürize halleri denebilir (tabiki çocuklara sevimli gelmesi için). Belkide çoğumuzunda kültürsüz kaldığı ama merak ettiği canlılar, orjinalleri ve oyuncaklarıyla linkte gösterilmiş. Ülser, verem gibi hastalıkları yapan bakteriyel etkenler; AIDS, nezle gibi hastalıkları yapan virüsler; şiddetli ishal gibi hastalıklara yolaçan protozoonlar; Bit ve tahta kurusu enfestasyonlarına sebep olan eklembacaklılar; atlet ayağı gibi hastalıklara yolaçan mantarlar ve daha fazlasını öğrenmek-öğretmek için hazırlanmış.
Giant Microbes

El Yazım Bile Sayısallaştı Be!

zabun | 17 June 2006 12:01

Evinize bordür yapıştırmaktan hoşlanıyosanız alın size modern bir bordür. Bantı istediğiniz ebatta yapıştırın duvara. İsteğiniz bölgeleri karalayın, böylece dijital karakterli, yazılar ya da sloganlarla odanıza tarz katın. İsterseniz dükkanınızın camına da aynı banttan kullanarak düzgün karakterli yazılar oluşturabilirsiniz.

Instant Labeling Tape

Stirling Engine

zabun | 17 June 2006 08:14

Bedava enerji elde etmek, yüzyıllardır insanların kafasını kurcalayıp duruyor. Buna çözüm üretmeye çalışan bir sürü bilimadamı, devirdaim mantığıyla çalışan makineler yaptılar. Reverent Robert Stirling adlı bilimadamı, tarihe “Stirling Engine” diye geçen ve termodinamik kanunlarıyla işleyen makinesiyle zahmetsiz enerjiye kavuşmak istedi. Buluşu maalesef enerji eldesi için yeterli olmadı ama çok güzel bir fizik deneyi seti oldu. Termodinamik kanunlarını anlamak zevkli hale geldi. İnternet üzerinden bir çok site, bu makineyi yapabileceğiniz kitleri satıyor. Gerekli enerji makinenin tasarımına göre; güneş ışığı, bir fincan çaydan çıkan buhar veya ispirto ocağı olabiliyor. Sistem çok basit; ısınan hava genleşerek içinde bulunduğu kabın pistonunu itiyor. Linklerden satın alabilirsiniz ya da evdeki malzemelerden nasıl yapılabileceğini öğrenebilirsiniz kolay gelsin…

Herşey Meydanda Mı Acaba?

zabun | 16 June 2006 11:45

Gizlenmek ve açığa vurmak, ne kadar tezat şeylerdir. Öte yandan, Türkan Şoray’ın önce Erol Taş kahkahaları atıp, hemen ardından yumuşak bir geçişle ağlamaya başladığı, Türk Filmlerinden bilmeliyiz ki; insan sosyal hayatta kendini başkalarından ayıran özellikleri sergilemek için yapmadığı soytarılık kalmaz. Aynı insan, sabah işe giderken karşılaştığı kapı komşusundan, yüzünü gizlemek için kapısına döner ve kapısını kitleme meşkuliyeti içine girer. Kapı komşusunun yüzünü görmeyen adamlar çoktur dünyada. Her insan biraz teşircidir, belkide öyle olmak zorundadır. Teşirciler, Komiser Kolombo’nunkini andıran, tüm vücudu örten, bir pardesü altındaki çıplak bedenlerini, insanlara aniden göstererek, insanların fotoğraf flaşlarından tavuk karasına dönmüş paparazi mağdurlarının şaşkınlığı, içine düşmelerini beklerler…Çoğu zaman insanlar kendi özlerini teşhir ederken belirli aracılar ve imalar kullanırlar böylece kendi vicdanlarını rahat tutarlar.Korundukları yan ciddiyetinden yanına yanaşılmayan patron yanlarıdır ama aynı patron geceleri bir hayat kadınının önünde bir soytarıya dönüşebiliyor.Linkte gizlenmek ve açığa vurmak konusu iyi işlenmiş bence.
Transparent Screens

Kupama Kimse Dokunmasın!

zabun | 16 June 2006 09:12

Eskiden bakkallarda, devlet dairelerinde, hatta evlerde kilitlenebilen telefonlar vardı. Çıkarken anahtarı yanınıza alıyordunuz. Daha da geçmişe gidersek, sürgü kapağı olan dolaplı televizyonların da (ki bu televizyonlar kendinden ahşap dolaplıydı) kilitleri vardı. Günümüzde TV kişiselleştirilemeyecek bir hal aldı, ama diş fırçanız, havlunuz, kupanız öyle olamaz. Bir başkasının kupanızı kullanmasını istemiyorsanız, LOCKCUP‘a bayılacaksınız. Bu kupanın dibine yakın kısmındaki kilitli tapayı çıkardığınızda, içine bir şey dolduramıyorsunuz. Anlaşıldığı üzere konan sıvı sifon etkisiyle boşalıyor.

[gadgets-weblog]

250 Kiloluk Bir Japon Değilsem Ne Olacak!

zabun | 15 June 2006 11:31

Japonlara göre sumonun tarihi 1500 yıldan ötelere dayanıyor. Kilo sınırlaması yok, siklet kategoriside. Böylece 60 kiloluk bir adamla 250 kiloluk biri sumo yapabiliyor. Kurallar basit, minderin dışına itilen veya yere herhangi bir uzvu temas eden kaybeder. Bugün ki sumo, bizdeki karakucak güreşinin salonlara taşınmış halini andırıyor. “250 kilo değilsek ve bir Japonda asla olmayacaksak bu spora niye gönül verelim!” serzenişinde bulunanlarınız için, “Sumo Suit’i” öneriyorum. Sadece 39.99 sterline, şimdi ararsanız yanında 4AA pil ve sumo güreşçilerinin saçları şeklinde sumo şapkası da yanında hediye… Ürün naylondan yapılma, herkese göre dizayn edilmiş tek beden (heralde yani). Yıkanabiliyor, ütülemeye kalkmayın ütünüze yapışır karışmam. Giysiyi giyin, şişirin ve birbirinize girin.

Tatile Gidiyoruz da, Çiçekleri Kim Sulayacak?

zabun | 15 June 2006 11:15

Artık tatile çıkarken çicekleri sulayacak birine ihtiyacınız kalmadı. Çünkü çiçekleri artık cebinizde taşıyabileceğiniz şekilde küçülttüler. Öyleki Karete Kid’teki, Bay Miyagi’nin Bonzai’si bile bunun yanında sekoya ağacına benzer. Şeffaf plastik fanusların içine yerleştirilmiş, dayanıklı bitkilerden oluşan bu seriyi, anahtarlık veya cep telefonu süsü olarak kullanabilirsiniz.

petplant

Tuvalet Kağıdı Kitap Olur mu?

zabun | 15 June 2006 11:00

Hemoroid sorununuz varsa, kabızlık çekiyorsanız, Lactobacillus acidophilus ve Bifidobacterium bifidum probiyotik mayalı süt ürünlerinden; örneğin kefirden faydalanın derim. Ama tedavi edilene değin, o kadar saat tuvalette ne yapacağım derseniz, kitap okumayı önerebilirim. Akıllının biri tuvalet+kitap fantazisini birleştireyim demiş, tuvalet kağıdına bir kitap bastırmış. Hemde ISBN (International Standard Book Number) numaralı gerçek bir kitap. Adı “Architectural Body”. Kağıdın her sayfasını kullanmadan önce okuyun, çünkü arkadaşınızın okuduğu kitabı, ödünç almanızı tavsiye etmek, ikinci el ciklet kullanmanızı önermekten beter olacak. Alamazsınız zaten zira oda sifonla birlikte terk-i diyar etmiştir çoktan.

Architectural Body : Tuvalet Kağıdına Basılmış Kitap