bildirgec.org

ultramega supersonic

11 yıl önce üye olmuş, 11 yazı yazmış. 23 yorum yazmış.

Sakız Karnavalı

ultramega supersonic | 01 May 2006 02:00

Altoids isimli bir şeker sakız firmasının süper eğlenceli sitesine bir göz atın derim…

Site o kadar eğlenceli ve farklı ki sakız firmasına ait olduğunu siteden çıkarken anladım hehe… Belkide sakız firması değildir bile…Çünkü oyunlara ve gösterilere çok daldım şu anda kendimde değilim.

tam bir karnaval…

Bulut tarlası

ultramega supersonic | 28 April 2006 11:44

Ben müzikle uğraşıyorum. Yaptığım müziğin türü nedir bilmiyorum tam olarak. Enstrümantal. Sound olarak ise en yakın grup MOGWAI . Kesinlikle tavsiye ediyorum. Duymayanınız varsa araştırıp dinlesin.

Neyse benim diyeceğim şey ise;

Biraz önce odamı karıştırırken bulduğum bir şarkı sözü.Ben yazmışım hatırladım da. Ama en az 7,8 sene oldu bunu yazalı. Şu an 18 yaşındayım.Yazdığım zaman ise yaşım 10,11 miş!
Ama okuyunca düşünüyorumda şimdi bile böyle birşey yazamam.10 yaşına göre nasıl yazmışım nerden etkilenmişim hiçbir fikrim yok.Şaştım. Tamam müthiş bir şarkı sözü değil belki ama 10 yaşına göre iyi.

Atatürk’ün anıtına karşı sakız çiğnemek

ultramega supersonic | 27 April 2006 13:26

Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı töreninde Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına çiçek konarken o sırada sakız çiğneyen AKP İlçe Başkanı Veysel Dalcı tutuklandı.

Ataya saygısızlık olarak düşünülen bu hareketin sonucunda, Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Kalender Karadağ ile yapılan değerlendirme toplantısında ilçe başkanının suçlu olduğu kararlaştırıldı…

Tutuklanan İlçe başkanı ise;

“Dün akşam sarımsaklı yemek yemiştim…O yüzden sakız çiğniyordum…” Demiş!

Uyku

ultramega supersonic | 27 April 2006 01:52

Zamanı ve mekanı tam olarak kestiremiyorum…Bilmiyorum ne yapıyorum burada?

Ama gökyüzünde güneş cayır cayır yanarken,bir tapınağa giriyorum. İçeri girdiğimde bir soğuk rüzgar vuruyor yüzüme ve bu beni çok mutlu ediyor. Duvar ve zemindeki meşaleler içeriyi aydınlatıyor. Keman,santur ve ud sesleri yankılanıyor içeride. Yerde güzel halılar var.Her adım atışımda burnuma değişik baharat ve parfüm kokuları geliyor.

Duvarlar çok yüksek.Heryerde yazılar ve resimler var.Karşımda ise yerden neredeyse omuzumun hizasına kadar yükselen minderden bir yatak var.Yatağın yanında güzel meyveler var. Uzanıyorum yatağa. Uzanır uzanmaz yatağın boyu yarıya iniyor.İçine gömülüyorum yastıkların. İçeride devamlı esen serin rüzgardan ürperiyorum ve üstüme kalın ağır yorganı çekiyorum.Yetmiyor o yorganı bacaklarımın arasına alıp bir güzel sıkıştırıyorum.

Çok güzelim ben lay lay lom! (Çok şükür yaradana!)

ultramega supersonic | 27 April 2006 00:21

Çok güzelim…Gerçekten!

Belki bir Bret pit değilim ama kendime göre güzel bir tipim var! Mutlu olmam lazım aslında.

Önemsiz bir şeyi dert ettiğimiz zaman ,başımıza gerçek bir bela geldiğinde;işte o zaman anlarız aslında eskiden dertsiz olmamız gerektiğini! İnsan bazı şeyleri kaybettikten sonra değerini anlıyor diye boşuna dememişler değil mi?! İşte o yüzden elimizdekilerin kıymetini bilmeli ve aslında ne kadar güzel olduğumuzu anlamalıyız!

Diyeceğim o dur ki: Sevin,sevilin!

Herkes güzeldir…Hobareyyy!

Nitelikli olmak,bilgili olmak,dinlemeyi bilmek,yardım etmek,sevmek ve daha birsürü yol vardır bütün olmak için.

Hüzünlü Eğlence

ultramega supersonic | 23 April 2006 12:03

Şekerden yapılmış kasabaya,kendi etrafında döne döne ilerleyen pembe yanaklı bir çocuk girdi. Çocuk dönerken gözüne bulanık görüntüler çarpıyordu. Yemyeşil,kıpkırmızı ve sapsarı ağaçlar,kremadan yapılma bembeyaz çatılar,kurabiye kadar tatlı evler gördü. Kasabanın neredeyse ortasına kadar geldiğini gördü .Çok fazla dönmüştü.

Etrafında insanlar toplandı ve hepsi birbirinden mutluydu. Çocuğa dokundular,sevdiler,gülerek baktılar gözlerinin içine. Çocuğu ellerinden tutup çevirmeye başladılar. Dans etmek istiyorlardı.Eğlence hiç bitmemeliydi. Sonra zaten güneş çekildi.Gece olunca meşaleleri yaktılar ve çocuğu ,ona olan sevgilerine küçük gelen kasabadan çıkardılar.

SINEÇ(tartaklaşma!)

ultramega supersonic | 21 April 2006 01:54

CON:heheeyy selam dostum!

CANITIN:selaam!

CON:mayki nerde?

CANITIN:Bilmiyorum dostum…Sanırım biraz hava almaya çıktı!

CON:Hehey sana onu yalnız bırakma demiştim değilmi kahrolası!

CANITIN:Yavaş ol adamım mayki başının çaresine bakar!

CON:Şimdi götünde ikinci bir deliği açacağım!

CANITIN:Heeyy sakin ol!

**BAAMM!

CON:OhhhşşFak! Fak yu bâstırd!

MAYKİ:Adamım naaptın sen?

CON:Mayki?Mayki bak dostum çok üzgünüm tamammı?
İstemeden oldu!

MAYKİ:Oşiiiiit sen canıtını geberttin dostum!

Tipsizim ama en azından hede hödö(şikayetim var yaradana!)

ultramega supersonic | 19 April 2006 00:48

Abi çok tipsizim yaa!

Valla diyom!

Geçen aynaya baktım,allah seni kahretsin dedim kendime!Diyorumki aygır olsaydım böyle göbeğinde yoğun kıvırçık kıllarım olsaydı sırtım ile kafam arasında boyun denilen birşey olmasaydı.Boş bakışlarım olsaydı.Öyle bile bir tipim olurdu.Kıro derlerdi ama tipim kıro olurdu…bi tipim olurdu!Hani o bile tip işte! Çirkin olurum ne ala…güzelleştirirsin çirkini bir şekilde…Ama ulan tipsizim ben,tipsiz ulan tipsiz! Tip mi taktıracam kendime?

Yaa ama öyle böyle değil yani hakkaten çirkinim kardeşim! Geçen gün uzaktan “aa çocuğa bak” dedi bi kız yanındaki arkadaşına! Sevindim bana dediler zannettim bi baktım arkamdaki adama demişler! A aa bi baktım arkamdaki eli yüzü düzgün bir çocuk.Sonra kızlar yanımızdan geçerken “ayy çirkinmiş bee” dediler…Durdum çocuğa baktım…Yok valla eli yüzü düzgün çocuk!Ulan buna bile tipsiz diyorlarsa dedim…Cümlenin gerisi yok.Çünkü lan ben çocuğun önündeydim görmemişlerdi bile beni! Yani ben o kadar tipsizim…

Gece Gündüz

ultramega supersonic | 18 April 2006 10:50

Gece yavaş yavaş gitmeye hazırlandı.Önce yıldızlar sonra ay kararmaya başladı.Bu sırada güneş yükseliyordu
Kırmızıydı,turuncu oldu ve en sonunda sarı renge bürünen güneş;gökyüzünü mavi yaptı!

Güneş dağların ardından yavaş yavaş yükseldikçe ışığı odada gezinmeye başladı.Aydınlanan odayla beraber, vampir;dolaba , geniş omuzlu cellat;kapıya
yerde sürünen canavar;halıya ve tavandan başaşağı sarkan yarasa ise avizeye dönüşmüştü!Güneş herşeyi eski haline döndürdü.Gece düşmüş, ay tamamen sönmüştü.Oda aydınlanmıştı ama adam hala uyuyordu. Yüzünde bir gülümseme vardı.Güneş dalların arasından adamın gözlerine geliyor ve dallar rüzgarla birlikte oynadıkça adamın gözlerine bir gelip bir kaçan güneş göz kapaklarını durmadan oynatmasına sebep oluyordu. Ama uyanmıyordu adam yinede. Rüya görüyordu belkide.