Linux‘u seviyorsunuz, ancak Windows‘ta da kopamadığımız bazı programlar, oyunlar mı var? Sanal makineler yaratıp pencerelere mahkum olmak yerine Winebize pek çok Windows uygulamasını Linux altında sorunsuzca çalıştırma imkanı tanıyor.
Linux kullanan çoğu kimsenin zaten Wine’dan haberi vardır muhtemelen. ancak, bugün Wine’dan bahsetmeyi daha da anlamlı kılan şey ise, Wine’ın ilk kararlı sürümünün çıkmış olması.
Google‘ın dil araçları kısmını yenilediğinden ve translated search isimi muhteşem hizmetini devreye soktuğundan burada bahsetmiştik. Google bununla da kalmıyor, sizi eklenti ya da toolbar yüklemek gibi zahmetlere sokmadan tek tıkla bildiğiniz yabancı dilde sayfaları görüntülemenize olanak tanıyor.
Nasıl?
Ubuntu kolay kurulumu ve kullanımıyla ön plana çıkan bir linux dağıtımı. Peki ancak bu amacına ne kadar ulaşmış durumda? Bilgisayardan anlayan ancak hiç linux kullanmamış birisi ubuntu’yu ne kadar verimli kullanabilir?
Bunu test edebilmek amacıyla ContentConsumer.com sitesinin yazarı, kız arkadaşının üzerinde ubuntu’yu şu sınavlarla test etmiş.
Googlebir süre önce dil araçları bölümünü yeniledi. Bu doğrultuda siteye sözlük ve “translated search” adını verdiği bir çeviri hizmeti ekledi. Yeni bir hizmet değil, ancak bildirgeç‘te değinilmemiş olması dolayısıyla bu konuya eğilmek istedim.
Buna göre Almanca, Arapça, Çince, İtalyanca, İspanyolca, İngilizce gibi pek çok dili içeren bu hizmet sayesinde, bu dillerden yalnızca bir tanesini bildiğiniz takdirde diğer tüm dillerde google araması gerçekleştirebiliyorsunuz.
Tüm dünyadan bağımsız müzisyenlerle çalışan magnatune, “we are not evil” sloganıyla yola çıkarak sizlere satın almadan önce sitesindeki tüm şarkıları özgürce ve bedavaya dinleyebilme olanağı tanıyor. yine sizin belirlediğiniz fiyatlarla sanatçıların albümlerini yasal olarak yüksek kalitede indirme imkânı sunuyor. buna göre albüm gelirlerinin %50’si müzisyenlere kalıyor.
Sitede ambient, classical, electronica, jazz & blues, metal & punk, new age, rock, world kategorileri altında binlerce şarkı tarafınızdan dinlenmeyi bekliyor.
Enflasyon nedeniyle birkaç yıl öncesinin fiyatlarını karşılaştırmakta güçlük çekiyoruz.
“1982 yılında bu evi 2 milyon’a aldık” gibi sözleri işitip “acaba bugün ne kadar ederdi?” gibi bir düşünceyi sanırım hepimiz içimizden geçirmişizdir.
Bazen tahmini olarak hesap yapmaktansa gerçekçi verilerle hareket etmek çok daha güzel bir çözüm. Burada web tabanlı enflasyon hesaplama sistemi imdadımıza yetişiyor.
Youtube videoları, bildiğiniz gibi flv formatında olduğu için bu videoları iPod‘da izlemek istediğimizde, mp4’e çevirmek gibi bir zorunlulukla karşı karşıya kalıyorduk.
Ancak, bugün tesadüfen yeni bir yöntem keşfettim. Youtube videolarını da tıpkı Google Video‘da olduğu gibi mp4 formatında indirip doğrudan iPod’a atıp izlemek mümkün.
Bunun için öncelikle Firefox‘a ve Video DownloadHelper eklentisine ihtiyacınız var.
Bildirgeç gibi, reklam gelirlerinin büyük kısmını kullanıcılarla paylaşan İngilizce siteler biliyor musunuz?
matbaa bize okullarda hep “tarihin seyrini değiştiren” bir buluş olarak anlatılmıştı. matbaanın önemi saymakla bitmezdi. çünkü matbaa sayesinde “avrupa’da bir aydınlanma yaşanmış, eskinin tüm köhnemiş kalıpları yıkılarak yeni, aydınlık bir çağa geçilmişti.
bilginin akışı ve üretilişinde muazzam bir akış olmuştu”
Gibi gerekçelendirmelere gidilir, ki doğrudur da. peki burada sizce internet, matbaa ile ne ölçüde paralellik göstermektedir?
matbaa bilgiyi ulaşılır kıldığı için yeni çağlar açılmış; bambaşka bir döneme girilmişken; internetle bilgiye ulaşmak artık çocuk oyuncağı haline geldi.
15 yaş ve üstü olup da çalışmak istemesine karşın iş bulamayan insanların ekonomide yarattığı durum işsizlik olarak adlandırılmakta. Türkiye de ne yazık ki işsizlik oranlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri. İngilizce Wikipedia‘da yayınlanan verilere göre ülkemiz işsizlik sıralamasında 112. sırada bulunuyor.
Ülkemizin kanayan yaralarından olan işsizlik sorunu hepimizi bu nedenle yakından ilgilendiriyor. Bu konuda faydalı olabilecek birkaç bağlantı bulunmakta. Bunlara değinmek gerekirse:
