bildirgec.org

sinemasever

11 yıl önce üye olmuş, 102 yazı yazmış. 48 yorum yazmış.

Mülteci Nuray Bezirgan

sinemasever | 13 June 2008 09:45

Internette Sortimes Sözlükten, aşağıdaki alıntıya yer vererek yazıma başlangıç yapmak istiyorum.

İLTİCA

Türkiye’nin imajını dışarıda çok feci düşüren bir olay. çok büyük bir çoğunluğu avrupada çalışma ve oturma izni için çeşitli yalan sebepler ileri sürerek yapıyor bunu. askerliğini yapmış olduğu halde zorla askere gönderilmek istendiği iddiası, anneannesinin amcasının kürt olduğunu söyleyip etnik dışlanma yaşadığı iddiası, gibi bizim gözümüzde saçma sapan ama avrupanın gözünde vahşi sebeplerle gerçekleşiyor iltica.

Olayın en üzücü tarafı da ailelerin sırf çocukları gitsin fazladan para kazansın diye buna yani devlet gözünde neredeyse vatan haini statüsüne düşmelerine göz yummaları.

ama avrupa da yavaş yavaş uyanmaya başladığı ve AB adayı türkiye hakkında ileri geri konuşacak bahanelere artık eskisi gibi ihtiyacı olmadığı için bu tarz yalan ilticalara artık fazla göz yummuyor.

Bu Durumda AKP Kapanır mı?

sinemasever | 06 April 2008 14:03

Hepimizin bildiği gibi AKP’ye kapatma davası açıldı ve bu husus Anayasa mahkemesince kabul edilerek sayım başladı. Durum böyleyken Ankara’da bir lokantanın açılışına davet edilen Anayasa Mahkemesi Başkanı da bu davete katılıp AKP üst yetkililerince aynı masada güle oynaya, birbirlerinin sırtlarını sıvazlayarak yemeklere kaşık sallıyorlar.
Bu nasıl bir iştir, bu ne yüzsüzlük, utanmazlıktır. Düşünsenize; kapatma davasının sonunda karar verecek kurulun içinde olan, AKP nin savunmalarını dinleyecek ve belki de onlara sorular soracak olan adam, bu grupla aynı masada. Bu durumda Anayasa Başkanının tarafsız olabileceğini düşünebiliyor musunuz?.
Ayıp, yazık bu millete, yazık bizlere? Daha ne diyeyim ki!

NEREDE DEVLET?

sinemasever | 05 February 2008 19:05

Sevgili okuyucular, biliyorum ki hepimiz bazı konularda çok duyarlıyız. Hele Atatürk ve laiklik ön plana çıkarsa, bunun devamı için hep beraber tek bir el olarak mücadelede etmekte kararlıyız. Hepimiz kendi adımıza birer yazar, birer düşünür birer aydınız. Hepimizin mantıklı, tutarlı ve olgun düzeylere erişmiş fikirlerimiz var elbette. Ama gazete yazarlığı, gazeteci düşünürlüğü bambaşka. İşte bunun örneklerinden biri Sayın Hıncal Uluç…Uluç, spordan, müziğe- siyasetten- devlet adamlığına, sinemadan-tiyatroya kadar her konuda bilgi vekültür sahibi olan ve daima kendisini aşan bir yazar. (bu düşünceme katılmayan olabilir).Geçtiğimiz günlerde Zeytinburnu’nda meydana gelen patlamada onlarca yurttaşımız hayatını kaybetti ve yüzlece vatandaşımız hafif veya ağır yaralandı. Sadece  bir ihmalkarlıktan, adam sendecilikten kaynaklanan yetkililerin bu affedilmez hatasının günahını üstlenen bir tek yetkili, bir tek siyasimiz ortaya çıkmadı, çıkamadı. Hepimiz biliyorum ki bu aymazlığı nefretle kınadık, yazmak çizmek ona buna bu nefretimizi, bu kinimizi kusmak istedik. Ama ne yazık ki bizler buarada yazarız. Dedim ya yazarlık bambaşka bir şey, düşünve ve görüşleri kaleme dökmek ve hem de cesurca korkmadan kamu oyuna duyurmak bambaşka. İşte gazetecilik düşünce ve yazarlığı burada başlıyor. Bu konuda Sayın HıncalUluç’un çok beğendiğim ve alkışladığım şahane görüşlerini ve düşüncelerini belirttiği yazısını lütfen okuyun Bir kere daha Sayın Uluç’u takdir edeceksiniz.sevgisiz ve sinemasız kalmayın

SEVGİLİ VE KOCA

sinemasever | 05 February 2008 18:45

2 Şubat 2008 tarihli takvim gazetesinin Saklambaç ekinde Sayın Ece Vahapoğlu’nun bir okuruna vermiş olduğu çok enteresan ve ilgi çekici mektubunu sizlerle (okumayanlar için) paylaşmak istedim.

Kendisine gelen mektup şöyle diyor:

Geçen yıl aldığım ‘Erkek Arkadaş 5.0’ programını ‘Koca 1.0’ seviyesine yükselttim. Ama sistem performanslarında yavaşlama söz konusu. ‘Erkek Arkadaş 5.0’ bölümündeki ‘Çiçek 8.0’ ve ‘Mum ışığında Yemek 6.3’ işlemleri ‘Koca 1.0’ programında yok. ‘Koca 1.0’ programı devreye girince birçok program devre dışı kaldı. ‘Romantizm 9.5’ ile ‘Özel ilgi 6.5’ kesinlikle devre dışı, ama bunun yerine ‘Sınırsız TV 0.4’ ve ‘Maraton 1.35’ sürekli çalışıyor. ‘Sohbet 8.0’ ve ‘Ev Temizliği 2.6’yi çalıştırınca da sistemi çökertiyor. ‘Kavga 5.3’, ‘Evi Terk Et 3.2’ programı fayda etmedi.
‘Koca 2.0’ sürümünü yüklesem işe yarar mı? Sizce ne yapmam gerekiyor?

YASALAR DELİNMEK İÇİN Mİ?

sinemasever | 04 February 2008 14:05

Bir ülkede düzen ve birlikteliğin yürütülebilmesi ve vatandaşlarının hak ve hürriyetlerini koruyabilmekiçin yasalar çıkarılır. Bunların başında gelen yasa ANAYASA dır. Tüm yasaların bu anayasaya uygunluğu şarttır ve esastır.

Şimdi konumuz türban konusu olduğu için bunu yazıyorum demeyin. Bu konu başka bir konu. Ben burada bu türbana dokunmayacağım. Çok önemli başka bir husus/lar var.

Trafik Yasası ve Uygulanması.

1) Bu yasanın falanca maddesinin filanca fıkrası gereğince motorsiklet kullanan bir sürücü mutlak surette kask takmak zorundadır. Sadece kullanan değil arkasında oturan kişinin de bu mecburiyeti vardır. Ve bu ikikişiden daha fazla yolcu almak kesinlikle yasaktır. Buraya kadar bu iş böyle . Gelelim işin en vahim kısmına.
Bu ikikişi dışında bu alete tam4 kişi hatta beş kişi bile binmekte ve başları açık, kasksız rahatça dolaşmaktadırlar. Ortada kullanan adam,onun arkasında belinden sıkıca sarılmış bir başka insan bu iki insan arasında ezilircesine sıkıştırılmış bir çocuk, adamın(babanın önünde) bir başka çocuk daha. Etti mni 4… Haaa bir de beşinci çocuk oluyor ara sıra. O da öndeki çocuğun göğsüne yaslanmış ayakları didondan (direksiyondan) dışarı sarkmış diğer çocouk. Sanki Medrano veya Apollo sirkinde motorsiklet gösterisi yapıyorlar. Ve işin en acı tarafı da bu gtösteri, vatandaşın canının korunmasında ön ayak olavak ve trafik kurallarına uygulayacak olan Trafik polisinin yanında,önünde veya biraz ötesinde cereyan ediyor. Tüm yasaklara rağmen görmezlikten geliniyor. Bir ikaz dahi yok. Bu manzaralara genellikle kasabalarda veya tatil yörelerinde sıkça rastlamak mümkün. Nerede Trafik Yasası, nerede bu yasayı uygulayacak emniyet görevlisi.

MÜJDE AR’IN GAZOZO ŞİŞESİ!

sinemasever | 08 October 2007 11:06

Bu günlerin gündemine oturmuş çooook önemli bir konu. Müjde Ar’ın “Gazoz Kapağını” Bedri Açmış…! Haydi hodri meydan, Cesaretiniz varsa bütün Bedri’ler çıksın ortaya ve erkekçe, mertçe “gazozun kapağını ben açtım desin.

Ali Atıf Bir hocamız bu konuda çok önemli bir açıklama getiriyor konuya.

Gazoz şişesi fallik bir simgedir. Kadın organını tanımlamak için kullanılmaz. Bildiğiniz gibi “şişeyi çizdirmek” vardır. O da argoda ters ilişkiyi tarif etmekte kullanılır”

ŞİMDİ BU AÇIKLAMANIN ARDINDAN çok önemli bir konunun açığa kavuşturulması gerekiyor. Gazoz şişesi çizildi mi? yoksa kapağı mı açıldı? EVET Bedri Beyler! önce bu soruya siz cevap verin, sonra bakalım hanginiz doğruyu söylüyor, onu da Müjde Ar hanımefendi den sorup öğreneceğim.

ŞU ADAYI KALDIRIN!

sinemasever | 05 October 2007 23:19

Tatilini kıyı şeridinde denizkenarında geçirenler, daha ziyade uzun süreli burada oturanlar, her nedense daima birbirleriyle çekişirler, birbirlerini şikayet ederler. Kimi bahçesine havuz yapan komşusunu şikayet eder, kimi sitenin bir yöresinde kendisini ilgilendirmeyen bir yerinde komşusunun yaptırdığı garajı şikayet eder. Bir başkası yan sitede gümbür gümbür bağıran diskonun müziğini şikayet eder. Kimileri de evinin önündeki ağaç manzarasını kapattığı için komşusunun veya komşularının bahçesindeki ağaçların kesilmesi için, Belediyeye şikayet eder.

INTERNETTE SANSÜR

sinemasever | 27 September 2007 10:52

INTERNETTE YASAK !

SEVGİLİ SİNEMASEVER OKUYUCULARIM VE DUYARLI ARKADAŞLARIM. INTERNET ORTAMINDA YAYIN YAPMAKTA OLAN www.sinematurk.com sitesi mahkeme kararıtla üç gündür kapalı. Neyaıkk ki nedenini bilemiyorum. Böylesine sinema üzerine mükemmel bir sayfa olan bu siteye sansür uygulanması bir yüz karası. Ama ben gene de yasak olan bu ve buna benzer sitelere girebilme imkanını buldum. Tabi yeni bir ilave yapılamadığından sadece kapatılmadan önceki bilgilere ulaşabiliyorum . Sizce ciddi bir iş yapan içeriğinde ahlaka aykırı bir duruma sebebiyet vermeyen bir sitenin Internette sansüre uğraması doğrumu dur. Böyle bir kararı alan mahkeme heyetini kınıyorum. Kapaılma nedeni bildirilmeliydi.

Sevgisiz ve Sinemasız kalmayın

BEN BU BAYRAĞIMI YAKACAĞIM !

sinemasever | 19 May 2007 22:53

EVET DOĞRU OKUDUNUZ.. BAYRAĞIMI YAKACAĞIM..Tarih,
19 Mayıs 2007 yer: Ali Sami Yen/İstanbul… Saat 19.00…

İşte bu gün bu saatte Galatasaray-Fenerbahçe maçını 19 Mayıs 1919’un coşkusuyla seyretmek istedim LİG TV den Futbol açısından hiç bir sorun yok. Daha doğrusu futbolcular açısından. (Futbol yok zaten)

Hakemin düdüğüyle beraber başlayan maçta tribünlerden atılan pet su şişeleri, meşaleler, ve hatta koparılan plastik koltuk parçaları.. Göremediğimiz başka daha neler neler….
Bu çirkin görüntüler 65 dakika devam etti. Hakemden tıs yok bir anons bile yok.

NAKİLLERE DİKKAT!

sinemasever | 13 May 2007 21:37

Sevgili Seçmen Vatandaş!, Sakın oyuna gelmeyin, Oyunuzu bulunduğunuz yerde kullanın

22 Temmuz seçimlerinde herkesin kendi bulunduğu yerde oy atması çok önemli.Son günlerde 9-21 Mayıs tarihleri arasında muhtarlıktan ikametgahını alıp oy atacağın yazlık adresine götürmeniz söyleniyor.

Örneğin Bodrum’a götürdünüz.Bodrum da yazlığı olan
yüzbinler de götürdü.(Daha Marmaris, Datça,Fethiye gibi birçok yer var) Muğla ilinin çıkaracağı milletvekili sayısı sadece 3 adet.Böylece Muğla ilinde milyonlarca oy sadece 3 milletvekili için atılmış olacak.Halbuki İstanbul 70 Ankara 29 milletvekili çıkarıyor.Yazın boşalan İstanbul ve Ankara da milletvekillerinin büyük çoğunluğunu kim alacak bilin bakalım?

BU TUZAĞA DÜŞMEYİN VE OYUNUZU MUTLAKA VE MUTLAKA SÜREKLİ OTURDUĞUNUZ YERDE KULLANIN.