bildirgec.org

SERKANEHIR

11 yıl önce üye olmuş, 21 yazı yazmış. 5 yorum yazmış.

CEP TELEFONU DA ÜŞÜRMÜŞ

SERKANEHIR | 27 November 2009 21:43

Evet yalnış okumadınız..Environ Laboratuvarlarında yapılan bir araştırma Cep telefonlarının düşük ısılarda fonksiyonlarının kısıtlandığını, çok daha düşük ısılarda ise tamamen işlevlerini kaybettiğini ortaya çıkardı. Şarjı tamamen dolu bir telefon, -23 dereceye kadar batarya doluluk oranını düşük olarak algılıyor, -34 derecede ekranlar okunamıyor, -40 da ise hiç bir şekilde çalışmıyor.Zaman zaman cep telefonunuzun ekranı donarsa veya kısa sürede şarj bitiyor sinyali verirse hemen telefonunuzu sarıp sarmalayın…Haber

HADİ BU REKLAMI İZLEMEDE GÖRELİM

SERKANEHIR | 26 November 2009 15:42

Apple Türkiye resmi
Apple Türkiye resmi

iPod, iPhone ve müzik,iletişim vb. alanda yeniliklerle dolu teknolojik ürünlerle karşımıza çıkan Apple, müşterilerine zorla reklam izletebilmesine olanak veren bir uygulamanın patentini aldı. Bu uygulamaya göre Apple ürünlerinde kullanım sırasında ekranda beliren reklamın izlenmeden geçilmesi son derece zor olacak hatta bazı durumlarda mümkün olmayacak. Kesin olmamakla beraber bu reklamların daha çok iPod ve iPhone gibi taşınabilir cihazlarda gösterileceği belirtiliyor. Bir çok kullanıcının hoşuna gitmeyecek olan uygulama esnasında Apple, ürünlerini normalden daha ucuz fiyata piyasaya sürülmesi mümkün olabilecek.Kaynak

ÜÇ EBEVEYNLİ ÇOCUK DÖNEMİ YAKLAŞTI

SERKANEHIR | 13 November 2009 21:29

Evet yanlış okumuyorsunuz…Bundan sonra bir bebeğin iki annesi ve bir babası olabilecek. New Scientist adı dergide yayınlanan habere göre Bilim adamları yaşlı kadınların yumurtalarına ait çekirdek, genç kadınların yumurta stoplazmasına yerleştiriliyor.Çekirdek hücre yaşlı kadındaki en önemli genetik bilgileri taşıyan bölüm, genç kadında hayat bulacak ve yaşlı kadının genetik özelliklerini taşıyan, genç kadından doğan 2 anneli bir bebek Dünyaya gelecek. Böyle bir yöntemin bulunması özellikle yaşlı kadınların yumurta stoplazmalarından kaynaklanan problemlerden dolayı Tüp bebek yönetiminin başarısız olmasından dolayı geliştirilmiş. Bu yöntemle aynı zamanda birçok genetik hastalığın önüne geçilebileceği söylenmekte ama diğer yandan 2 anneli bir insanın Dünyaya gelişi konusu bazı etik tartışmalara da yol açmış durumda…Kaynak

NASA KIYAMETE KARŞI HAREKETE GEÇTİ

SERKANEHIR | 13 November 2009 15:21

Çoğumuzun haberdar olduğunu düşündüğüm ve Maya Kehanetlerine göre 21 Aralık 2012 de gerçekleşeceği söylenen Kıyamet haberlerine karşı NASA tüm Dünyaya, bunun tamamen gerçek dışı olduğu yönünde haberler yayınlamakta. Öncelikle bu kıyamet haberlerinin içeriğine kısaca bakacak olursak, çok eski bir Güney Amerika Medeniyeti olmasına Maya Medeniyeti ileri derecede astronomik bilgiye sahiplerdi. Gözlemleri sayesinde uzak yıldızları ve bunların hareketleriyle ilgili çok fazla bilgileri vardı. Mayaların farklı bir takvim sistemleri vardı ve bu takvimine göre Dünya tarihi 13 baktunluk (yaklaşık 5125 Yıl) devrelerden oluşur ve her devrenin sonu Dünya açısından önemli radikal değişimleri işaret eder. Bu 13 baktunluk süre ise 21 Aralık 2012 de son bulmaktadır. Bu nedenle 21 Aralık 2012 de Dünyanın arda arda gelen felaketlerle sarsılacağı ve yaşamın büyük oranda son bulacağı söylenmektedir.
İşte NASA insanların paniğe kapılmamaları için bir bilgilendirme hareketine geçti. Buna göre özellikle Maya kehanetindeki felaket zincirlerinin yanı sıra çeşitli internet sitelerinde Sümerlilerin bulduğu iddia edilen Nibiru Gezegeninin son olarak Dünyaya çarpacağı ve Kıyametin kopacağı haberlerinin tamamen söylentiden ibaret olduğunu söylüyor. NASA ya göre Nibiru adında da bir Gezegen yok. NASA ayrıca hiç bir Bilim adımının böyle bir kıyametten bahsetmediğini, daha önce defalarca bu tür söylentilerin çıktığını ve her defasında da gerçekleşmeyerek asılsız olduklarının ortaya çıktığını vurguladı. NASA yok dediği Niburu gezegeninin varlığını 2001 de yayınladığı KX76 isimli katoloğunda kabul etmişti. Gerçekten 2012 de kıyamet kopar mı bilinmez ama bu kadar çok ve geniş bir alanda sözü edilen bir olgunun önemli olduğunu ve buna bağlı olmasa da Dünya da zaten sürekli ve artan ivmeyle hızlı bir değişimin devam ettiğini düşünüyorum.İnanıp inanmamaya karar vermek ister misiniz, bunun için sizde değişik araştırmalar yapmak ister misiniz bunuda bilmem ama bence en iyisi hayata devam etmek ve geleceği beklemek..Kaynak

ÖLÜMSÜZLÜK MÜMKÜN MÜ?

SERKANEHIR | 08 November 2009 11:53

Turritopsis Nutricula
Turritopsis Nutricula

Çok nadir de olsa zaman zaman ölümsüzlük üzerine buluş haberlerini okumakta ve her defasında kendi kendime mümkün mü diye sormaktayım. Bazı bilimkurgu filmlerinde ölümsüz insanları veya birkaç saniyede geçen büyük yaralar ve hastalıkları görüyoruz. Şu bir gerçek ki insanoğlu varolduğu andan bu yana yaşamıda ölümüde anlamlandırmaya çalışmıştır. Aslında bir çok inanışın içinde de ölümü ve yok olmayı kabullenmemeden doğan açıklamalar veya adına her ne denirse mevcut bulunmakta.Dolayısıyla yaşamı anlamlandırmayı öncelikle inançlarıyla başarmaya çalışmış, kimi zamanda düşünmekten vazgeçerek hayatına devam etmeyi tercih etmiştir. Fakat öyle bir kesim var ki ilgilendiği ve açıklamaya çalıştığı bir olgunun peşini bırakmaz, er ya da geç bunu açıklamaya çalışır ve yaptığı deney ve gözlemlerle de ulaştığı sonuçları destekler ve doğruluğunu sağlamlaştıran yeni bulgulara ulaşmaya çalışır.

Uzay Oteli açılıyor

SERKANEHIR | 04 November 2009 16:05

Uzay Oteli
Uzay Oteli

Galactic Suite şirketi 2012 Yılında ilk kez bir Uzay Oteli açılacağını ve bunun hazırlıklarını sürdürdüklerini açıkladı. Uzay Oteli ilk etapta Dünyanın 450 km üstünde ve 4 yolcu kapasiteli olacak. Yaklaşık 36 saatlik bir yolculuktan sonra Otele ulaşacak olan Otel konukları 24 saat içerisinde 15 kez Güneşin doğuşunu izleyebilecekler. Şirket yetkilileri yakın bir zamanda Uzayda Seyahatın normal bir şey haline geleceğini ve hatta 15 Yıl gibi bir zaman içinde hafta sonu uzay gezilerinin bile yapılabileceğini belirterek zaman içerisinde daha geniş kapasiteli ve daha hızlı ulaşım imkanı sunan projelere imza atacaklarını belirtti. Uzay Otelinde konaklamak ise meraklılarına pahalıya patlayacak. Zira 3 gecelik bir konaklama için yaklaşık dörtbuçuk milyon doları gözden çıkarmak gerekecek. Buna rağmen şimdiden Uzay otelinde konaklamak için 200 ün üstünde başvuru yapılmış bile. Milyarlarca dolara mal olacak otel şimdiden hayırlı olsun diyorum..Tabi parası olanlara…

GDO NEDİR VE GDO HAKKINDA BİR ARAŞTIRMA

SERKANEHIR | 04 November 2009 12:40

Son zamanlarda konuyla ilgili yapılan yasal düzenlemeler ve ardından gelen tartışmalar nedeniyle konuyla ilgili olarak taraf olmadan konuya farklı açılardan yaklaşarak, hem kendim bilgi edinmek hemde okurlara özet ve daha anlaşılır bir şekilde bilgi verebilmek için GDO hakkında yaptığım bir araştırmadan bahsetmek istedim sizlere.. Organizma derken tüketiğimiz meyve ve sebzelerden dolayı konuya başta insan sağlığı açısından bakılacak, konu büyük oranda tükettiğimiz yiyecekler açısından değerlendirilecektir.
Genetiği değiştirilmiş organizma yani GDO, kısaca gen yapısının değiştirilmesi yoluyla genel karakteristik özellikleri değiştirilmiş olan organizma demektir. Genetik mühendisleri tarafından yapılan bu işlem, bir organizmanın DNA sından belirli bir gen parçasını keserek başka bir organizmanın DNA sına eklenmek suretiyle de yapılabilir, ya da sadece kendi DNA sından belirli bir özelliği temsil eden genlerin çıkartılması şeklinde de olabilir. Şimdi öncelikle neden bazı canlıların genetik yapısı değiştiriliyor ne gibi bir ihtiyacı karşılamak ya da neyi önlemek için bu işlemin gerçekleştirildiğine bakalım. GDO teknolojisi ilk olarak 1996 da ABD de bitkileri zararlı bakterilerden korumak amaçlı olarak uygulanmaya başlamıştır. Yani bitki bakterilere karşı genetik olarak güçlendiriliyor ve artık o bakteri o bitkiye olumsuz etki edemiyor.Bunun yanında üretimi artırmak, üretilen organizmayı daha kaliteli bir hale getirmek ve böcek ilaçlarının zararlı etkilerini ortadan kaldırma gibi yararlarınında olduğu söylenmekte. Ayrıca şu da var ki tohum bulma gibi bir dert olmayacak çünkü istediğiniz özellikte meyve sebze çeşidi ve tohumları laboratuvarlarda rahatlıkla üretilebilecek. Dünyada başta ABD,Kanada,Arjantin ve Çin olmak üzere toplam yaklaşık 67 Milyon hektar alanda GDO tarımı yapılmakta.

PES 2010 GELDİ

SERKANEHIR | 02 November 2009 17:50

PES 2010
PES 2010

Tüm futbol oyunları sevenlere müjde…PES (Pro Evolution Soccer ) 2010 sürümü şu günlerde piyasaya sunuldu. Geliştiricisi olan Konami şirketinin açıklamasına göre PES 2010 şimdiye kadar geliştirilen futbol simülasyon oyunları arasında en gerçekçi futbol simülasyonu olma özelliğine sahip olacak. Konami yeni sürümdeki geliştirmeleri futbol hayranlarının forumlarındaki ve spor yazarlarının yorumlarını dikkate alarak gerçekleştirmiş. Peki nedir bu yenilikler..Kısaca bakarsak Oynanış açısından; Eskiye göre hücum daha zor olacak çünkü daha önceki sürümlerde saha içinde görülen büyük boşluklar artık yok. Bu da oyuncuların işlerini zorlaştırıyor ve tabi böyle olunca da oyuncular kaleye gitmek için yeni yollar bulmak zorunda olacak. Tabi bu zorluğa paralel olarak oyunculara da top sürme, dönme ve şut çekme gibi işlemlerde ek yetenekler yüklenmiş. Kalecilerinde daha yetenekli hale geldiği belirtiliyor. Oyuncular hücum sırasında birden çok futbolcuyu birlikte hareket ettirerek farklı alanlara gönderebilecek ve daha çok gol pozisyonuna girebilecekler.Görsel açıdan; Stadyum görüntüleri ve özellikle futbolcu görüntüleri gerçeğine çok daha yakın bir görünümle karşımıza çıkacak.Peki tribünler; Seyircilerde pozisyonlara ve kararlara göre daha eş zamanlı ve gerçekçi tepkiler verecek.Böylece daha heyecanlı bir maç atmosferi yaratılmış olacak. PES 2010 a ait ilk görüntüleri buradan izleyebilirsiniz. Futbol oyunlarını sevenlere iyi eğlenceler…Kaynak

ETOHUM:İNTERNET GİRİŞİMCİLERİ ARANIYOR

SERKANEHIR | 02 November 2009 17:19

İnternet ortamında şirket kurmak isteyen girişimcilere yönelik etohum isimli bir uygulama başlatıldı. Uygulamaya göre başvuru yapan girişimci adayları arasından seçilecek kişilerden 15 girişimci ekibi oluşturulacak ve bu ekipler internet girişimciliği kampına katılacak.İnternet konusunda yeni iş fikri olanlar, iş fikrini ekonomik nedenler veya benzer imkansızlıklardan dolayı hayata geçiremeyen girişimciler veya internet girşimciliğine yeni başlamış olanlar etohum’a başvuru yapabiliyor. Girişimci fikirleri olan kişilere bilgi vermek, gerekli eğitimi vermek ve kurulan ekiplerdeki girişimcilerin fikirlerinin hayata geçirilmesini sağlayacak etohum uygulamasına başvurular 2009 Yılı Aralık Ayı sonuna kadar sürecek. Başvuru yapmak isteyenler ilk adım olarak internetten özgeçmişlerini girecekler, yeni ekonomiyle ilgili soruları cevaplayacaklar.Daha sonraki adımlar ve geniş bilgi için

BİZİ DİNLEYEN VİRÜS

SERKANEHIR | 01 November 2009 12:29

Günümüz Dünyasında Teknoloji ve İnternet alanında inanılmaz bir hızda değişim ve gelişim yaşanmakta. Bu değişim ve gelişmeler insanların dolayısıyla kullanıcıların yararına olup, hayatı daha kolay, daha eğlenceli vs. bir hale getirme yönünde olduğu gibi tam tersine kötü niyetli ve bize, teknolojik araç ve gereçlerimize, iletişimimize…(bu listeyi daha çok uzatabiliriz aslında) zarar vermek yönünde de olabiliyor.
Nitekim Dünyanın en önde gelen bilgisayar-bilişim güvenlik firmalarından Symantec, bilgisayarda yapılan konuşmaları kayıt altına alan bir virüsün varlığını açıkladı. Symantec in açıklamasına göre bu virüs programı ya da VoIP (Voice over Internet Protocol) ile sesli görüşme yapan kullanıcıların konuşmalarını Mp3 formatında bilgisayara kaydederek çalıyor. ERA IT Solutions şirketinde yazılım mühendisi olarak çalışan Ruben Unteregger tarafından yazılan virüs ingilizcede “wiretap trojan” (telekulak virüs) diye adlandırılıyor. Bu virüsün 480 milyon kullanıcısı olan ve her geçen gün büyüyen kullanıcı kitlesinden dolayı Skype’ı hedef aldığı bildirilmiş. Peki bu ne anlama geliyor? Skype ı hedef alan bir virüs aynı şekilde diğer milyonlarca insanın kullandığı konuşma programlarınıda hedef alabilir ya da başka programlar için benzer bir başka virüs üretilebilir.
Şunu anlıyorum ki bu virüs programlarının önüne geçmek neredeyse imkansız. Çünkü ne kadar önlem alınırsa alınsız öyle ya da böyle bilgisayarlarımıza giriyorlar. Çünkü her yerdeler…Ama virüslere karşıda tamamen korunmasız değiliz..Şöyle ki gerekli araştırmaları yaparak bilgisayarınıza güçlü ve kullanışlı bir antivirüs programı kurabiliriz. Bu programı sık sık güncellemek ve internette gezinirken her önümüze gelen siteye tıklamamamız gerekiyor. Virüslerden korunmayla ilgili en kısa zamanda kapsamlı bir araştırma yapacağımı ve bu yöndeki bilgilerimi burada sizinle paylaşmaktan büyük mutluluk duyacağımı belirtiyor, saygılarımı sunuyorum…
kaynak:http://www.teknoportal.gen.tr/haber_detay.asp?haberID=1413