bildirgec.org

semazem

11 yıl önce üye olmuş, 182 yazı yazmış. 241 yorum yazmış.

Reklamları İzlediniz

semazem | 27 August 2008 14:26

Takip edenler (varsa) bilirler, ben televizyon reklamlarını hiç sevmem ve sık sık eleştirir ya da alay ederim. Ek bir bilgi daha, özel televizyon hizmeti veren bir kurumdan hizmet alıyorum ve alışılmış kanalların hiç birisini seyretmem, dolayısıyla reklamlardan olabildiğince yalıtılmış yaşıyorum. Ama ne kadar yalıtılsanız da fayda etmez, yine de bir yolunu bulup hayatınıza giriyorlar.

Bir çikolatalı gofret reklamı var örneğin. Gencecik kızımız internetten erkek arkadağının “profiline” bakıyor, orada filanca kızla fotoğrafını görünce çok kızıyor, hemen kankasını arayıp dert yanıyor. Telefonu kapatırken kitaplar devriliyor, bir kutu düşüyor falan gibi muhtelif talihsizlikler daha oluyor. “Öfff” derken çekmecede bir çalar saat çalıyor. Çekmeceyi açınca onlarca reklamı yapılan ürünün üzerinde bir çalar saar görülüyor. Kızımız bizim üründen bir ısırık alınca, bilgisayar ekranındaki sayfayı kapatıp, oğlanın fotoğrafının bulunduğu çerçeveyi de deviriyor.

Herşey bir yana, gofret yemek için çalar saat kuran birinden kime ne hayır gelir? O çalar saati çekmeceye koymak nasıl bir akıldır? Bir gofret yiyince erkek arkadaşını bırakan kız imajının hedef kitlesi nedir? Bayıla bayıla yediğim gofreti şimdi yerken aklıma bunlar takılıyor yahu. O zekaya sahip kızımızı, çekmecedeki çalar saati ısırmadığı için de özellikle tebrik etmek istiyorum ben buradan.

Tahmini hedef kitle: “Erkek arkadaşlarının internette başka kızılarla fotoğraflarını görünce sinirlenen kızlar.”

Tahmini mesaj: “İlişki dediğin, bir ısırık kadar sürer.”

Evinde başka bir ülkedeki kızıyla internetten yazışan bir babanın, kızının aniden gelip onun şaşırtması üzerine kurulu bir reklam var. O kız eve öyle gelip de babasının gözlerini kapatsa, bence o adam kalpten ölürdü. Hadi ölmedi idyelim kendine gelmesi en az bir 10 dakika sürer, kendine geldiğinde de sarılmak yerine ya küfreder ya da döverdi. Zaten söz konusu firmanın bu konudaki bütün reklamları “duygusal” konular üzerine. “Sömürü” demeye dilim varmıyor.

Soroptimist

semazem | 09 June 2008 15:50

Bu kelimeyi duydunuz mu bilmiyorum. Ben Ankara Kalesi’ne gidip geldikçe, yürüdüğüm sokaklarından birisinde bir levhanın üzerine yazılmış bu kelimeyi hep farkederdim. ama ne olduğunu oğrenme gereği de hiç duymamışım, ne ayıp.

Geçtiğimiz hafta sonu eda edilen “Ankara Kalesi Festivali” sebebiyle kaleye ailece yaptığımız bu seferki ziyarette, pazar günü kapıları açık olan bu binaya nihayet girdik. İçeride gayet güler yüzlü bir kaç hanım ve bir kaç cici genç kız oradan oraya koşturuyor, her gördükleri yüze içten bir şekilde gülümseyerek bir şeyler ikram etmeye çalışıyorlardı. Biz de binadaki “çini” ve “resim” sergilerini dolaştık.

Taşınabilir Akıllı Diyet Tartısı

semazem | 30 May 2008 12:14

Diyet yapanların en büyük sorunu yedikleri yiyeceklerin kaç kalori vereceğini bilmemeleridir. Birçok ürünün üzerinde bu değerler yazmakla birlikte açık olarak satılan ürünlerin kalori değerleri ya da yenilen ürünün miktarı konusunda hep belirsizlikler olur.