Sony Italya’da öğrencilere dağıttığı bu zamazingo ile derste PSP oynamayı kolaylaştırmış yada kamufle etmiş diyelim. Böyle bir şeyi evde kendinizin de yapması sanırım hiç te zor değil ama iyi bir reklam olmuş Sony için.
Alman tasarım öğrencisi Christian Lange 30 ülkenin Google Zietgeist’ini analiz etmiş ve en çok aranan kelimeleri baz alarak ortaya bir “The World’s Zeitgeist” haritasını çıkarmış. Gerçekten çok başarılı bir çalışma. Türkiye’ye bakıldığinda ise ilk göze çarpan Galatasaray ! Daha fazla detay bu arkadaşın sitesinde.
Internetin pazarlamadaki gücü gittikçe artmakta ve çeşitlenmekte. Unlu moda ve parfüm markası Coco-Chanel, çıkaracağı parfümü Coco-Mademoiselle’in tanıtım kampanyası dolayısıyla Paris’te 15 bloggeri bir « Chanel » günü yaşamaya davet etmiş. Bu gün kapsamında bu blog yazarı arkadaşlar Chanel’in laboratuarlarını, Coco Chanel’in evini, Chanel mücevher mağazasını gezmiş, öğlen 5 yıldızlı Ritz’de, akşam da Grand Palais’de yemek yemişler.
Bu 15 talihliyi seçmek için Chanel, 100 kadar bloggeri kampanyayı duyurmaları için komple Chanel seti hediyeli bir tanıtım yapmış. Yani hem öncesinde hem sonrasında kendinden fazlasıyla konuşturmayı başarmış. Ve bizi de burada konuşturuyor kendisinden.
Bunlar sonrasında benim sorduklarım ; acaba internetin ve web-marketing’in ülkemizde önemi ne kadar fark ediliyor, ne ölçüde kullanılıyor, bu düzeyde kullanabilecek firmalar var mı, bu düzeyde buzz yaratacak blog yazarları/siteleri var mıdır ?
Sanırım bir kaç ay kadar olmuş duyuralı ama burada gözüme çarpmadı. Evet Nintendo’nun wii ile oyunun kuralarını değiştirdiğini biliyoruz. Bu sefer Nintendo wii’ye yeni bir özellik daha katıyor ve oyuna sporu da dahil ediyor. Japon oyun devi 2008’de piyasaya çıkması planlanan oyunu için yeni bir konsol geliştirmiş : Wii Balance Board. Evdeki tartılara benziyen bu alet ile hem oyun oynamak (hula hup çevirmek, bazi Wii Sport oyunlari) hem de spor yapmak (aerobik, step, hatta yoga) mümkün olacak gibi. Iste bazi fotolar :
Daha ayrintili bilgi ve fotograf burada var.
Burada da tanitim videosu var.
Amerikan, Japon ve Avrupa insanın genelde farklı yapıları olduğunu gözönünde bulunduran şirket, konsolu bu üç piyasa için üç ayri konfigurasyonda piyasaya sürmeyi planlıyormuş.
Her ne kadar Nintendo bu konsolu daha henüz piyasaya sürmemiş olsa da bu sitede bir wii tutkunu arkadaş kendi yöntemleriyle bir “Balance Board” yapmış. Gerçekten ilginç.
Intel, günümüzde halen kullanılan USB 2.0’dan 10 kat hızli olacak USB 3.0 bağlantısını gelecek yıl tanıtacağını duyurdu. Intel bu hızın, halen kullanılan kablolamanın yanında fiber optik kablo kullanılarak elde edildiğini ve USB 2.0 ile uyumlu olacağını bildirmiş. Su an kullanılan harddiskler, mouselar, yazıcılar bu hızdan (4.8 Gb/sec) tam olarak yararlanamayacak olsalar da USB 3.0 ile donatılmış aletlerin çok geçmeden ortaya çıkacakları kesin.
Concorde uçağı, 28 Eylül – 01 Ekim arasında Fransa’nın Toulouse şehrinde düzenlenecek açık arttırma ile parça parça satılacak. Yedek parçadan koltuğa, pilot kaskından yemek setine kadar bir çok parçanın satışa sunulacağı bu açık arttırmaya dünyadan bir çok kolleksiyoncunun, tutkun ve meraklının katılması bekleniyor. Satış katoloğuna ve satış hakkında daha fazla bilgiye bu adresten ulaşabilirsiniz.
Otomobil üreticileri ardı ardına advergamelerini çıkartıyorlar. Toyota’nın Auris için yaptırdığı “advergame”den sonra BMW de yeni aracı için bir advergame çıkarttı. BMW M3 Challange, Toyota Auris Ice Experience’ı geride bırakacağa benzer. Zamana karşı veya çok oyunculu oynanması mümkün olan oyun gerek görüntü zenginliği gerek sürüş gerçekliği ile klasik “arcade” türü oyun standartlarının oldukça üstünde. Ancak yüklenmesi biraz zaman alıyor (350 Mb)
Her ne kadar polonyaca olsa da futbol severlerin kolaylıkla çözeceklerine emin olduğum amacı gayet açık olan oyun bu sitede. Gol olan her penaltı karşılığı çıkarılan bir elbise. Tavsiyem ilk seviyeden başlamanız (łatwy diye yazılı olan). Aman dikkat kaleci panter gibi. Ben, çok üzerinde durdum diyemem ama, sadece bir gol atabildim. Yani iş nereye kadar gidiyor göremedim. Daha ileri gidenlerden haberlerini bekliyoruz.
Herkesin derdi ayrı. Biz hala otopark mafyası ile cebelleşirken, Fransa park süresi dolan aracı polise ispiyonlayan parkmetre yerleştirmekte. Bir kaç şehirdeki deneme aşamasından olumlu sonuç alınan Statio’minute adını verdikleri bu parkmetreler, yol üstü mağazalar-bürolar, havaalanları gibi fazla kalmayacağınız, polise “abi iki dakika çıkıp hemen geliyorum” dediğiniz, ama bir saat sonra –belki- döndüğünüz yerlerde işe yaraması için kullanılıyor. Bu aletler kısa süreli park yerine gelen aracı algılıyor ve ücretsiz park süresini ışıklı ekranında bildiriyor. Süre dolduğunda araç hala yerinde ise, GPRS veya WI-FI bağlantısıyla polise haber gönderiyor. Aynı zamanda ücretsiz WI-FI bağlantı noktası olması da planlanan bu “Statio’minute”lere reklam alınması da düşünülüyormuş.
