bildirgec.org

Requem for a dream‘i izledikten sonra haklı olarak bi “oha” koyvermiştim sonra bu filmin sitesi nası bir şeydir diyip gittim baktım, şok oldum döndüm. Sonra siteyi yapanların mekanını‘ı buldum. Şöyle söylemek lazım, ben yıllardan beri web sevicisiyim, böyle siteleri çok nadir gördüm. şunun gibi sanat eserleri yapmışlar. Vaktiniz varsa yaptıkları herşeye bakın, bir kaç saat sürer ama harcanan zaman için pişman olmak mümkün olmuyo, bu saate kadar ayakta tuttular beni. Bu arada biraz aşağıda bloglanmış olan Donnie darko‘yuda bu adamlar yapmış.

Cuma akşamı her sağlıklı gencin yapabileceği gibi evden çıkıldı, Taksim civarında bir mekana gidildi. Söz konusu mekanda içildikçe içildi. Eve dönüş iyiydi ama sabah tatsız başladı. O sırada nette akşamdan kalmalığa çare olabilecek bilgiler olabileceği düşünüldü. Ama bilinen nedenler (susuzluk, uyuma isteği, mide yanması) yüzünden nete girilemedi. Biraz önce, gelecekteki rahatsızlıklara önlem olsun diye girildi ve bir kaç yardımcı sayfa, site bulundu. Sağolsun internet bir kere daha işe yaradı Burada bi ton link bulundu vede hepsi okudundu, önemli bulunanlar notepad e kopyalandı, acil durumlar için dinlenmeye yatırıldı. Ayrıca araştırma çok yönlü yapıldı, alkol akşamdan kalmalık yapsada güzeldir temasında şahane bir site bulundu. bu adamlar dünyayı 6 alkol bölgesine ayırmış hepsi içinde raporlar yazmış. Buyrun hepsi sebil, kullanınız.

Bilkom amatör ve profesyonel sinemacılar için, “think different” kavramını vurgulayan bir kısa film yarışması düzenliyor. Bende kek bir hevesle gittim baktım, ödüller şahane, hadi “think different” da bir yere kadar çekilebilir ama bütün hayallerim jüri üyelerini görünce suya düştü. Şimdi madem i-can diye tanıtıyosunuz olayı, filmde işlenmesi gereken kavramda “think different” önce siz değişik düşünmeyi ve gerçekten sinemadan anlayan insanları jüri üyesi yapmayı deneyin, organizasyon bir şeye benzesin.

Ülkemiz televizyonlarına eski milli damat, şarkıcı ve unutulmaz şişko patronları eşliğinde “yılan hikayesi” ve “hırsız” gibi herşeyiyle profesyonel ve sürükleyici diziler kazandıran Yagmur Ajans bunlarlada yetinmeyip, biz zavallı kullarını sinema endüstrisine dahil etmiş. Bir sonraki dizilerinde kimin kiminle oynayacağını biz belirliyoruz. Biliyorum sizde içinizden “Heyyyyyooooo” dediniz. Böyle bir imkanı halka açtıkları için bende çok mutluyum. Lütfen hep beraber Hazım körmükçü+Gülben Ergen’i, tür olarakta korku gerilimi seçelim bakalım ortaya ne çıkıcak.

Künyesinde Harvey Keitel’a yer veren futbol dergisi nasıl olur diyerek saldırdım gittim aldım, kapaktada yazdığı gibi “endüstriyel futbola karşı tribün kültürü dergisi” galiba en sonunda bizimde four four two ayarında bir dergimiz oldu. websitelerinde fazla bir şey yok şimdilik ama çok şık çok güzel dergi koşup alın hemen. Websitesinin hostinginide hafif yapmış bizden gizlemiş.

Kritik zamanlardır, bu yasların ilk kısmına hakimsindir, hayat daha kolaydır. 12 yasının ikinci yarısında daha önce “biraz ağlak erkekler” olarak gördüğün grubun “kızlar” olmaya başladığını farkedersin. Gerçi konu bu değil. Pikaçu makalesinden sonra o zamanlar geldi aklıma. 6-13 yaş arası en sevdiğim 3 oyun: 1. Futbol: Mahalle aralarında oynamak büyük zevkti o zaman, en iyi iki oyuncu adam seçerdi, kaleler civardaki büyük taşlardan kurulur, böylece bol bol “taş üstüydü oğlum” tartışması yaşanırdı. 2. Misket: “başı söyle lan” “baş sağ” böyle muhabbetlerle başlardı oyunlar, ben genelde başı değilde baş altını vururdum. Normal misketlere sallamak için o zamanlar Gaflik denilen iri misketleri kullanırdık. Gerçi o iri misketlerin ismininde semtlere göre değiştiğini duydum. Hatta Acıbadem yakınlarına yapılan bir misafirlikte, onların Balyoz demesi beni afallatmıştı. 3. Kızak: O zamanlar hala kar yağardı İstanbul’a. Kuzguncukta oturuyoduk zamanında, bizim apartmanın hemen sağında koskocaman bir bayır vardı. Ben hep kızak yapmaya üşendiğimden, kızaktan daha iyi kayan ama kullanımı daha zor olan seylerle kayardım. Plastik torba iyi kayardı ama çabuk bel verirdi. Eski leğenlerle kayardık, süper kayardı ama bir yere çarpma riski çok fazlaydı. 6-13 yaş arası en sevdiğim 3 film Yazlık sinema dönemininde sonuna yetişenlerdenim, zaten doğum yılı itibariyle bir sürü şeyin sonuna yetişmek zorunda kaldım.

Geçen gün “neden bende bi fitter happier yapmayayım?” gibi aptal bir soru sorup yazılanları okuyabilecek bir program avına çıktım. Active sound‘u buldum. Demo versiyonu oldukça yetersiz olmasına rağmen, programları genel kullanıma açan o büyülü şeyi yapınca, işe yaramaya başladı. Ses türünü ve tonunu ayarlamak konusunda çok başarılı olmasada eğlenceli sayılabilecek bir program. Geçen dönem yaptığım ödevlerden birini başarıyla okudu bana. Gerçi “fitter happier” yapmaktan uzağım hala. Neyse daha gelişmişini bilen varsa, ahkam bıraksın. Ufkumuz açılmış olur.

Bilinen bilinmeyen, bilinip de değeri bilinmeyen bir çok filmin senaryosu var burda. Dog day afternoon’u arıyodum ben, bulamadım ayrı konu ama tonla film var, meraklısına iyi gelir.

the community of thoughtful hedonists‘e üye olmak gerekiyo ama spam yapmak sürekli mail yollamak falan filan gibi kötü alışkanklıkları yok yani gidin üye olun. Fotograf galerileri süper, hedonizmle uzaktan yakından ilgili bi ton da yazı var içinde. Hiçbirşey olmasa vakit geçer yani. Üye olunca hergün ayrı bir şekilde karsılıyolar, bugünkü: You. Us. Whipped cream. Handcuffs. Any questions, olhor? Hadi koşun. [hedonist: zevk düşkünü – hafif]

Kısa kısa bişiler yazmak için çırpınıyorum deminden beri ama mantıklı bişi yazmak mümkün olmadı. Doğrudan anlatım yoluna başvuruyorum: güzel bir mekan burası, bide içinde nefret dolu arama motoru var buyrun.