bildirgec.org

oky

11 yıl önce üye olmuş, 211 yazı yazmış. 865 yorum yazmış.

Kıskançlık

oky | 16 February 2003 12:52

seven insan kıskanır kardeşim!

sokolof ‘a göre “kıskançlık, insanın en az bilinen duygusu ve üzerinde en az konuşulan davranışıdır. bir muammadır.” decrates ise, “kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur.” diyor.

kıskançlık bir çok açıdan stresli müddetler geçirmemizi sağlayan psikolojik bir rahatsızlıktır. benim vurgulamak istediğim ne yeni doğan kardeşi kıskanmak ne de arkadaşımın aldığı maximesajlı telefonu kıskanmak; söz ettiğim partneri kıskanmak! yani sevdiğimiz kişiyi, sevgiliyi kıskanmak.

söylenenlere göre, kıskançlık doğuştan gelen bir güdü değil sonradan öğrenilen bir davranış biçimi. dozunda olduğu takdirde doğal olduğu kabul edilen bu duygu, mübalağa eylemi içerisine girdiğinde bir çok sorunun doğmasına sebebiyet veriyor. uzmanlara göre kıskançlığın temelinde özgüven eksikliği ve yetersizlik hissi yatıyor.

kıskançlığı yenmenin kendi kudretimize bağlı olduğu da yaygın bir görüş. kıskançlık duygusuna kapıldığımızda, kendimizi çekici hissettiğimiz geçmişten bir kesiti yakalayarak, o tablonun bozulmadan yaşanılması gerektiği tavsiye ediliyor. sözgelimi, adrenali tavan ettiğimiz uçarı bir hatıramızı hatırlayarak, kıskançlıkla birlikte çöken ruhumuzun esasında öyle de olabildiğini beynimize yedirmeye çalışıyoruz. kendimizi güçlü hissetmeye çabalıyor, bi nevi kişiliğizi terapi altına alıyoruz.

bu gibi kıskançlık krizlerinde, kontrol her ne kadar bünyemizde olmasa da, bu duyguya yol açan ön duyguları tanımak da oldukça önemli. yani sakin bir şekilde, sağlıklı bir halet-i ruhiyeden nasıl bu kıskançlık duygusuna yol aldığımızı adım adım izlemek. böylece, aslında çok da önemsiz olan olgulardan geçtiğimizi, gereksiz bir kıskançlık hissiyatına büründüğümüzü kavrayabiliyormuşuz.

ben de çok kıskanç bir kişiliğe sahibim. sahibiyet duygusu içime işlemiş diyebilirim. kız arkadaşımla bulunduğum her vakit, aklından neler geçirdiğini bile merak eder, gözleri etrafta kimleri kesiyor acaba diye kıvranıp dururum. çok saçma bir şey olduğunun farkında ola ola bu tarz davranışlardan kopamıyorum.

yalnız şöyle bir şey var ki, kıskanılmak, kıskanılan kişi açısından lezzetli bir vaziyet. enteresan.

Sahte

oky | 05 February 2003 19:23

aşk eğer gerçekten çok özel bir şeyse, neden sürekli çevremizdekilere aşık oluyoruz? ne bileyim belki de benim aşık olableceğim özellikteki kız, jamaika’da yaşayan ukrayna asıllı bir fransız. belki bi gün roma’da tatil yaparken karşılaşıcaz da aşık olcaz.

yani demek istediğim rol mü yapıyoruz, “çıktıklarımızla”. sürekli aramada mıyız gerçek kişiyi. aşk yoksa gerçekten de öyle gizemli bir şey değil mi? bir çok kişi tarafından bir çok kereler bir çok yerde methedilen kavram bir katakulliden mi ibaret. bünye ille de bir kişiye değil de, belli standartlardaki birden fazla kişiye aşık olabilecek kapasitede mi?

kabul ediyorum, aşık değiliz birbirimize. kız arkadaşın var mı? sorusuna böbürlenerek cevap vermek yaşadığımız ilişki. ama “çıkıyoruz” ya ne de olsa, görevimi yerine getirmek zorunda hissediyorum kendimi. mesela çok kıskanıyorum, sürekli seni seviyorum sözleriyle sabahlara kadar muhabbet ediyoruz. sıkı sıkı sarılıp bedenlerimizi birleştiriyoruz. bazı şeyleri ruhen paylaşıyoruz, ama bu aşk mı? sevgi mi? alışkanlık mı? GEREKLİLİK Mİ?

bilemiyoruz.

Pis oky !

oky | 29 January 2003 21:31

bir ordayım bir burda, hayaller ortasında diyor ya alanson, ne güzel de diyor alanson.

özellikle son bir aydır başka bir kimliğe büründüm. başka bir ruh sindi benliğime. aklımı kaçırıyorum. kaçırdığımı zannediyorum. dengesizleştim söylediklerine göre. son olarak psikoloğa gönderiliyorum. her pisliği yaptım son dönemde. neden yaptığımı bilmiyorum. sadece; kendimi, ucunda ölümün olmadığı her şeyi yapabilecekmişim gibi hissediyorum.

Uyanmak Lazım

oky | 17 January 2003 20:08

bu sabah hayatımın en kötü duygu yoğunluklarından bir tanesini yaşadım..

otobüsten inmiştim aksaray’da ve metroya binmek üzere alt geçide doğru yürüyordum. epey kalabalık vardı millet birbirinin omzuna vura vura ilerlemeye çabalıyordu. hava oldukça soğuktu. sonra o kalabalığın ortasında bastonuyla bir teyze gördüm. beyaz bir geceliği vardı üzerinde. yeşil bir de yelek vardı. tam da yanından geçtim o esnada. çok uzun süredir hastanede kaldığını mırıldanıyor ve yoldan geçenlerden para dileniyordu. dilencilere pek acımam. çünkü bilirim benden çok paralarının olduğunu. hem çalışmak varken (iş yokken) dilenmek işin kolayına kaçmak gibidir. ama hani bazılarına gerçekten acırız ya, kendilerini belli ederler, gerçekten muhtaçtırlar. bu yaşlı teyze de onlardan biriydi, hissetmiştim. onu görmeden önce discman almak için nerelerden para bulabilirim, kız arkadaşımla cumartesi taksim’de nerelere gidebiliriz gibi boktan şeyler düşünüyodum. bi an durakladım. okula da geç kalıyordum. cebimdeki 50 milyonun hepsini o teyzeye vermeyi düşündüm. kendimi zor vazgeçirdim. evet, doğru, discman daha tatlı geldi. ama bir tarafımı da orada bıraktım.. sonra arkadaşlarımı düşündüm. gereksiz harcamalarımızı. discman’in daha tatlı gelmesini. bu dünyada bir çok insanın ne kadar muhtaç olduğunu da düşündüm. teyze aklıma geldikçe gözlerim yaşardı yol boyu. o teyzenin de dolandırıcı dilencilerden biri olmasını dilemekten başka yapabileceğim bir şey de yoktu. aslında vardı. hepimizin de var.. bu dünya neden hepimize yetmiyor?

Aria Bedava Mesaj – 2

oky | 08 January 2003 00:26

–zaman aşımı–

yok efendim bu kadar az kelimeyle blog olmazmış, yok efendim yazacak en az 50 kemileye ihtiyaç duyuyormuşuz. yahu ben nerden bulayım 50 tane kelime. dile kolay, 50 kelime! allahtan korkun be! ah ben nerden bulayım ha 50 kelimeyi? nerden?! nerden?! nerden… (lan denedim hala olmamış bunları da koyayım madem öyle)

–zaman aşımı–

Aria Bedava Mesaj

oky | 06 January 2003 23:55

–zaman aşımı–

yok efendim bu kadar az kelimeyle blog olmazmış, yok efendim yazacak en az 50 kemileye ihtiyaç duyuyormuşuz. yahu ben nerden bulayım 50 tane kelime. dile kolay, 50 kelime! allahtan korkun be! ah ben nerden bulayım ha 50 kelimeyi? nerden?! nerden?! nerden… (lan denedim hala olmamış bunları da koyayım madem öyle)

–zaman aşımı–

Hala her şey yolunda..

oky | 18 December 2002 21:37

–zaman aşımı–

yok efendim bu kadar az kelimeyle blog olmazmış, yok efendim yazacak en az 50 kemileye ihtiyaç duyuyormuşuz. yahu ben nerden bulayım 50 tane kelime. dile kolay, 50 kelime! allahtan korkun be! ah ben nerden bulayım ha 50 kelimeyi? nerden?! nerden?! nerden… (lan denedim hala olmamış bunları da koyayım madem öyle)

–zaman aşımı–