bildirgec.org

nevdalist

11 yıl önce üye olmuş, 81 yazı yazmış. 1747 yorum yazmış.

İyi Seneler Londra

nevdalist | 23 March 2010 09:44

İnternetten tesadüf eseri rastlayarak izlediğim bir film. Nedense pek adı sanı da duyulmamış. Ya da ben duymamışım diyerek suçu üzerime alayım. 2007 yapımı film gerek çekimler, gerekse konu itibariyle türk filminden ziyade bana avrupa bağımsız sinemasını hatırlattı.

KÜNYE

Yönetmen: Berkun Oya
Senaryo: Berkun Oya
Oyuncular: Ülkü Duru, Ali Atay, Zuhal Olcay, Şebnem Sönmez, Vahide Gördüm
Müzik: Fazıl Say, Tan Tunçağ
Yapım Yılı: 2007
Tür: Dram

New York, I love You

nevdalist | 10 February 2010 16:39

filmin afişi
filmin afişi

Aralarında Fatih Akın’ında bulunduğu 11 yönetmen Paris Je T’Aime’in bir benzerini New York için çekerler. Film ayrı ayrı küçük hikayelerden oluşuyor. Her bir yönetmen kendi gözünden New York’u ve aşkı anlatıyor. Paris üzerine olan film ne derece romantikse bu filmde o derece kosmopolit. Belki de yönetmenlerin New york’a bakışı diyebiliriz. Filmde Natalie Portman senarist, yönetmen ve oyuncu olarak karşımıza çıkıyor. Scarlett Johnson bir öykünün senaryosunu yazmış. Filmde Orlando Bloom, And Garcia, Gossip Girl’den tanıdığımız Blake Lively, Cristiina Ricci gibi birçok ünlü oyuncu var. Özellikle Orlando Bloom’un farklı bir rolle karşımıza çıktığını ekleyebilirim.

Filmin Künyesi:

Yapım: 2009 ABD-Fransa

Yönetmen:Natalie Portman, Fatih Akın, Brett Ratner, Shekhar Kapur, Mira Nair, Yvan Attal, Randall Balsmeyer, Shunji Iwai, Wen Jiang, Joshua Marston, Allen Hughes

Evli adamın halleri

nevdalist | 20 August 2009 17:12

İnternette gezinirken ilginç bir bloga denk geldim. Blgoun ismi evli adamın halleri. Blogta bolca aldatma tüyoları ve daha da önemlisi nasıl fuhuş yapılacağı anlatılıyor. Yazdığına göre erkeğin cinsel hayatı iyi gitmiyorsa aldatıyormuş. Erkeklerin her aldatma da kadını suçlaması ise ayrı bir soru olarak duruyor. Cinsel hayatın iyi gitmiyorsa birde eşine sormak lâzım.

Başta yok artık vs dedim. Ancak blog sahibi abi google maps’te Aksaray’daki gece klüplerini kaba tabirle nasıl hatun götüreleceğini anlatıyor. Blogerın anlatmasında değil problem, bir nevi amme hizmeti yapıyor. Gariplik yurdum insanının bu önerilere atlamasında.

Fatma Aliye Hanım- Paranın Üstündeki Fotoğraf

nevdalist | 01 June 2009 11:15

Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım

Bu yazıyı okumaya başlamadan önce, cüzdanınızdan (tabii ki varsa) 50 tl çıkarıp arkasındaki silik fotoğrafa bakmanızı istiyorum. Bu yazı tartışmalara sebep olan, “neden onun fotoğrafı?” kıyametlerini koparan o kadını tanımanız için yazıldı. İsmi Fatma Aliye Hanım. Her ne kadar popüler olmasa da bu onun değerini küçültmez. İlk kadın romancımız ve ilk feministlerden Emine Seyyime’nin ablası, manken Günir Özkul’un büyük büyükannesidir. Tartışmaların sebebi ise döneminde feminist, günümüzde de yobaz kabul edilmesidir. Oysa 200 yıl önce yazdığı kitaplar Fransızca, İngilizce ve Arapça’ya çevrilen, Halide Edip ile birlikte mitinglerde kadınları Kurtuluş Savaşı’na çağıran, soyadı kanunuyla birlikte Topuz soyadını alan bir kadından bahsediyoruz. Aslında ilk kadın romancımız 1877 yılında roman yazan Zafer Hanım’dır. Ancak kitabı kaybolduğundan tarih sayfalarına ilk kadın romancı diye Fatma Aliye Hanım’ın ismi not düşülür.

Babam Hasan Mellah kitabının ve Ahmet Mithat Efendi’nin hayranıdır. Belki Hasan Mellah gibi denizci olup dünyayı dolaşmak istedi. Belki onun gibi yeni yerleri keşfetmek istedi. Bilemiyorum, bildiğim tek şey; onun hayran olduğu yazara, başka hayran bir kadın daha vardı. Ahmet Mithat Efendi’ye mektuplar yazan, kendi başına Fransızca’yı söken, dil aşığı bir kadın. Fatma Aliye Hanım. Kızı onu tek eylediğinde, “senden nefret ediyorum” diyerek başka bir dini seçtiğinde bile vakurluğunu hiç bozmayan garip, yalnız, aristokrat, soğuk, iki ülke-iki farklı yönetim şekli gören bir kadın…

YANLIŞ HAYAT, DOĞRU YAŞANMAZ (THEDOR ADORNO)

****Tarih 1862 yılını gösterdiğinde, yelkovan akrebe şöyle bir dokunduğunda doğum sancısıyla inlemeye başladı, Adviye Hanım. Daha önce bir oğlan çocuk doğurmuştu. İsmi Ali Sedat’dı oğlunun. Sancılarının başlamasıyla ebeye haber verildi. O gece küçük bir kız çocuğu dünyaya geldi. İsmini babası Cevdet Efendi koydu, kulağına sessizce fısıldadı ismini. Fatma Aliye, Fatma Aliye…10 yaşında kendi kendine Fransızca’yı çözen; Ahmet Mithat Efendi’nin Hasan Mellah kitabını küçücük yaşında okuyan, haremde durması gerekirken selamlığa kaçan küçük bir kız çocuğu. Babası tarihçi ve devlet adamı Cevdet Efendi, annesi ev hanımı Adviye Hanım’dı.

Molokanlar- Komünist Dinciler *

nevdalist | 18 February 2009 11:14

Molokan Ailesi
Molokan Ailesi

Rusya’da doğmuş benim dedemin dedesi. Bense Kars’ta doğdum. Kars dedemin göç ettiği zamanlar Ruslar’ın himayesindeymiş. Ben doğduğumda ise Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeydi. Memleket aynı, yönetim ve insanlar farklıydı sadece. Benim doğduğum yıl çok kar vardı. Kar, bu bağlamda Rusya’ya benziyordu. Ama anavatan dedikleri Rusya’da kar yağınca hayat durmaz. Kars’ta ise durur. Yıllardır Karstayım. Tek bir kimse sormadı, kimsiniz diye. Sonra Tarık Akan geldi, yeni filmi için. Bir Molokan’ı canlandıracakmış. Bir anda bakışlar bize çevrildi. Kimdik, Russak burada ne arıyorduk? Sorular artıkça yeniden ulaşımın kesildiği, hayatın durduğu ana dönmek istedim. Orhan Pamuk ile başladı, Kars furyası. Kars artık sineması olmadan film festivali yapılan şehir değil; Kars tarihin beşiği. Konumuz Kars değil, konumuz benim ve ailemin hikayesi. Anarşistik, deli doluyduk, Rusya’dan sürülünce en yakın ve en benzer olan şehre Kars’a geldik. Kimileri ise bizi çok sevdi. Lev Tolstoy onlardan biridir. Bize olan sempatisini her yerde haykırdı. Bizimle dayanışmak için kitabının teliflerinden verdi ve kampanyalar düzenledi. Ama yine de olmadı. Dünyanın dört bir yanında yaşayan, komünist özellikler taşımasına rağmen dindar olan, sürgünlerle geçen bir ömür süren, vatansız bir ulusuz.