bildirgec.org

nazokiraze

11 yıl önce üye olmuş, 527 yazı yazmış. 8804 yorum yazmış.

temmuz ayı anılacaklar

nazokiraze | 28 June 2010 14:44

En sevdiğim aktörlerden Marlon Brando‘yu kaybettiğimiz tarih 1 Temmuz 2004, aynı tarih ünlü oyuncumuz Hüseyin Baradan‘ın da ölüm tarihidir. 1 Temmuz pek çok sinemacının ölüm tarihi olmuş. Walter Matthau (2000), Robert Mitchum (1997), Michael Landon (1991), Margaux Hemingway (1996) bunlardan birkaçı.

Ülkemizin en büyük kayıplarından olan Kemal Sunal da bizi Temmuz ayında bırakıp gidenlerden oldu. Kemal Sunal 3 Temmuz 2000 tarihinde aramızdan ayrılmıştı.

temmuz gelirken haberler

nazokiraze | 27 June 2010 14:36

Şaka maka yazı yarılamak üzereyiz, Temmuz yaklaşırken hemen bir yazı patlatayım dedim, zira günlerdir pek birşeyler yazmaya fırsat bulamamıştım. Üzüme, incire,duta adım adım yaklaşırken , hala dondurucuya konulmamışsa eğer bezelyenin çok az bir zamanı kaldığını, bitmek üzere olduğunu belirteyim. Bununla birlikte enginar ve marulun da mevsimi geçti geçecek. Temmuz çıkınca Ramazan telaşı bizi bekler.

Ayrıca çocukların kaderini belirleyen SBS sınav sonuçları Temmuz ayında açıklanacak.
“Istancool” Festivali 2-4 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da sanat,sinema,moda rüzgarı estirecek.

Ayrıca I. Uluslararası İstanbul Opera Festivali 2-23 Temmuz tarihleri arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü katkılarıyla İstanbul’lularla birlikte olacak.

kör olasıca günlük

nazokiraze | 22 June 2010 16:24

Yazın gelmesi ile birlikte arka arkaya gelecek olan sınav, mevlit, karne, diploma o, şu,bu gibi telaşelerden bir taraflarımı kaşımaya bile vakit bulamayacağımı varsayarak yazdığım fakat , yeni çıkaracağım kitaptan alıntı zannedilerek edebi eleştirilere maruz kalan yazımda yer alan maceralarımdan devam sevgili okuyucu.

Yukarda yer alan kurduktan sonra benim bile pek anlayamadığım acayip cümlede belirtmiş olduğum gibi bu yaz oldukça hareketli başlamıştı ve ben bunu daha önce anlatmıştım. Sınavımız fena geçmedi önce onu belirteyim. Sonrasında kayınvalidemle birlikte organize ederken evdekilerin burnundan getirdiğimiz mevlit ise gerçekten oldukça sıradışıydı. Bir kere etli pilavdan isteyen eşim ve eniştesine bir çimdik bile koklatmamamızın sebebi onlara olan kastımız değildi, hele aynı sitede yer alan ablamızın evine yollamaya üşenmek hiç değildi (erkekleri hapis ettiğimiz yer orası) sadece misafirlere yetmez korkusuyla eşimin sevgili annesinin aldığı bir önlemdi ama yirmi kişiye sekiz kilo pirinçten yapılan pilavın mevlit sonrası hala eşe dosta dağıtıldığı halde bitmeyecek kadar çok olacağını bilse göndermez miydi sevgili oğlu ve damadına. Neyse pilav muhabbeti ile olayı yemeğe bağlamayayım mevlitte başımıza gelen hadiseler bunlar değil çünkü, bir gece evvel hastalanan oğlum kendi sünneti için yapılan etkinlikten haz alamadı, her mevlit, nişan, gün gibi ortamlarda birleşip azan veletler grubuna ev sahibi ve hatta sünnet çocuğu olarak bile iştirak edemedi, koca gün 39 derece ateşle baygın gibi yattı durdu ne pilavını yedi ne oyun oynadı zavallı.

artık sıcaklamaya başlıyorsun

nazokiraze | 16 June 2010 13:06

Yaz yaklaşırken, Haziran gelirken, Mayıs giderken bıdı bıdı bıdı şeklinde yaza-okuya bir baktım yazın ortasındayım, sıcakların dibini bulmuşum, henüz Haziran ayında bu kadar bunalırken Temmuz ve Ağustos ayı ne getirir ne götürür bilmez halde yatıp yuvarlanıyorum.

Ben kış seven biriyim, isterim kar yağsın ,her yerim donsun yaz hiç gelmesin gelse de hep bahar havası gibi olsun. Aşırı sıcakların nefes darlığımı iki katına çıkardığını, susamayan bünyeyi zora soktuğunu söyleyerek başlıyayım yahu insan hiç mi susamaz öyleki mecburi bir bardak su içsem midem ağrıyor, alışmamış tabi. Soda, limonata ,kahve falan içmesem heralde yaprak gibi kuruyacağım.

Dünya Rüzgar Enerjisi Konferansı ve Sergisi 15-17 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştiriliyor.

yazım geldi

nazokiraze | 04 June 2010 09:24

Yaz geldi herkeste bir telaş , sanki birileri kovalıyormuş gibi herkes kımıl kımıl dolanıp duruyorlar, herkesin derdi başka tabi, mesela ben bu Cumartesi son kez SBS sınavına girecek kızım yüzünden topuklarım ensemde bir garip hallerdeyim, ben böyleysem yavru kuşum ne halde kimbilir, iyi bir liseye girmesi gereken o , sınav üstü feleğin çemberinden geçen biziz.

Geçen haftam çok yakın arkadaşımızın düğün telaşıyla geçti, alışverişti, şuydu buydu tam bitti geride bir düğün kaldı dedik, sevgili dostum Gulsey’in iki gün üstüste sınavının nedeniyle kollarıma getirilen minik yaramaz ortaya çıktı, bebek gitti, düğün geldi nasıl hoş bir hafta sonuydu o.

yemek,içmek…

nazokiraze | 03 June 2010 09:43

Bu hafta köyden gelen nevale hakkında yazayım istedim, öncelikle dünyada 100 ülkemizde ise 33 çeşidinin yetiştiği kekikten bahsedeceğim. Kayınvalidem dağdan bayırdan toplamış dağ kekiklerini, sadece et yemeklerinin vazgeçilmezi olduğu için mi? Elbette hayır, kış olunca başı bitten kıçı dertten kurtulamayan gibisinden bir tabire çokça yakışan zayıf bünyelerimizin sık sık antibiyotiğe tenezzül etmemek için evde büyücü kadınlar misali kaynatıp durduğumuz otlu, çöplü karışımlara şifa vermesi için.

Dünya kekikyağının yüzde 10 ‘unu karşılayan Türkiye’nin en fazla üretim yapan yeri Isparta-Sütçüler. Kekik her derde deva, toksinleri defetmek, solunum enfeksiyonlarına karşı durabilmek için kekik öneriliyor.

Köyün bahar gezisinden gelen ganimetlerden biri de enginar yaprağıydı, şeklini pek beğenmediğim kuru yapraklar meğer karaciğer ve safra keseciğimizin can dostuymuş, eh safra kesemin dostu benim de dostumdur diyerek onları kavanozla büyü dolabıma kaldırdım:D (büyü dolabımda her daim bulunan söğüt yaprağı, ıhlamur, kiraz sapı, nane, papatya, hatme çiçeği, zencefil, yeşilçay ve tarçın ile iyi anlaşacaklarına eminim) Şimdi tam zamanı olan canım kirazların saplarını atmayıp bir yerde biriktirin faydaları saymakla bitmez. Bir de kantaron getirdi ne işe yarar neyle içilir, yenir araştırmadım daha.

Sonbahar sortisi sonrası gelen nimetlerle ölçülemese de ,salça,tarhana, kuru erik, balkabağı gibi nimetler olmasa da annemizin bahar köy gezisi de epey işime yaradı, mesela köyden gelen semizotu içimizi açtı ,semizotu faydalarıyla mutlaka ihmal edilmemesi gereken bir sebze.Marketlerde bolca yer alsa da yabanisi çok daha lezzetli.

idamlık kadınlar– dördüncü yazı

nazokiraze | 31 May 2010 10:09

Tarihin en önemli olaylarından biri olan Fransız Devrimi getirdiği yenilikler kadar idamlarıyla ünlüdür, Fransa kralı 16. Louis ve Maria Antoinette idamları sonrasında her türlü fikir uyuşmazlığının çözümü giyotinde bulunmuş, bugün birinin idam hükmünü veren kişiler daha sonra kendilerini idam sehpasında bulabilmişlerdir.

İhtilalin ilk dönemlerinde oldukça sevinçli olan Olympe de Gouges sonraları eşitlik kelimesi ile ilişkili gerçekleştirilen devrimde aslında en büyük eşitsizliğin kadınlar ve erkekler arasında olduğunu düşünür.Kadınlara eşit haklar için çalışmalar yapan Cercle Social’e katılır, Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne karşın Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayınlar.(Bildirgenin onuncu maddesi:”Kadına darağacına çıkma hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır”)

futbolun yüzkarası:Escobar cinayeti

nazokiraze | 20 May 2010 15:12

1994 yılında Amerika’da yapılan Dünya Kupası’nda futbolda çok da iyi olmayan Kolombiya takımı futbolun devlerinden Arjantin’i bile farklı skorla yenerek kupada favori olarak görülmeye başlanır, beklentilerin arttığı bu maçtan sonra Romanya’ya 3-1 yenilen takım için gözler ABD ile oynayacakları maça çevrilir, öyle ya Arjantin gibi bir takıma 6 gol atan Kolombiya futbola yabancı bir ülke olan ABD’yi mutlaka yenmeli, kupada finale yaklaşan ülkeler arasına girmeliydi.Ancak bu maçın sonu da yenilgi ile sonuçlanır , sonuç bellidir , İsviçre ile oynanacak maç ise sadece formalitedir.

Büyük umutlarla kazanılacak gözüyle bakılan ABD-Kolombiya maçının yenilgisinde şüphesiz Kolombiya’lı futbolcuların payı vardı ancak Andres Escobar‘ın payı biraz daha büyüktür, çünkü o kendi kalesine gol atmıştır ve maçın günah keçisi bellidir.

efsanevi bas gitarist Cliff Burton

nazokiraze | 20 May 2010 12:05

Metallica’nın ikinci bas gitaristi Cliff Burton (Clifford Lee Burton) 24 yaşındayken 1986 yılında İsveç konseri dönüşü Titanik misali buz kütlesine çarpan otobüsten fırlayarak otobüsün altına girdikten sonra, ikinci kez vinç halatının kopması sonucu otobüs üzerine düşene kadar hala yaşıyor muydu bilinmez ancak bilinen tek gerçek O’nun ölümünden sonra grubun bir daha eski haline gelmeyeceğiydi. Tur otobüsündeki yatacağı yeri iskambil kağıtları çekerek belirleyen Burton arkadaşı Kirk Hammett ile yer değiştirerek kimilerine göre kaderini belirlemiştir.

10 Şubat 1962 doğumlu Burton’nun anne ve babası birer hippiydi, kendisi de tarzını ailesinden almıştı.Parlamaya başlayan Metallica’da James Hetfield tarafından beğenilmeyen basçı Ron McGovney’e alternatif bulunsa hiç te fena olmayacaktı, Hetfield ve Lars Ulrich tarafından Whiskey A Go Go isimli barda çalarken farkedilen Burton kendisine gruba katılması için yapılan teklifleri geri çevirir, çünkü bulunduğu şehri terk etmek işine gelmez, Lars ve James ne olursa olsun gruba katmayı düşündükleri bu adam için grubun memleketini değiştirmeyi göze alarak San Francisco’ya taşınırlar ve Burton’lu Metallica için zirve kaçınılmaz olur.Orion parçası unutulmazlar arasına girer.(Master of Puppets)

haziran ayı anılacaklar

nazokiraze | 17 May 2010 16:09

Dev aktör Anthony Quinn 3 Haziran 2001’de hayatını kaybetti. Anthony Quinn her ne kadar Viva Zapata!, Lawrence of Arabia, Çöl Aslanı gibi filmleriyle dünyaca tanınsa da Çağrı filmindeki Hz.Muhammed’in amcası Hamza rolünden ötürü ülkemizde ve İslam dünyasında yeri farklıdır.

Kung_Fu dizisi ile tanınan David Carradine bir yıl önce 4 Haziranda otel odasında şaibeli bir şekilde ölü bulundu. Carradine için pek çok iddia ortaya atıldı. Aktör 5 yıl önce Altın Portakal Film Festivali için ülkemize de gelmişti.