bildirgec.org

mushroom-hafif

11 yıl önce üye olmuş, 80 yazı yazmış. 385 yorum yazmış.

başımıza bela oldular

mushroom-hafif | 28 March 2002 11:25

öpüşme sahnesinde rol almayacak kadar egoları şişkin. ama utanmadan aşk konusunda dersvermeye kalkışmışlar.

umudum ve tahminim bu filmin gişe hasılatının tam bir fiyasko ile sonuçlanacağı yönündedir. peki televizyondaki rating formülünün her zaman sinemada işlemeyeceğini bu cin fikirli yapımcı arkadaşlarımız bilmez mi? bilirler. ama yine de geri duramazlar.. her allahın akşamı bedava seyrettiği şeye niye bir de para ödesin bu millet?

psikopat taksicinin anıları

mushroom-hafif | 26 March 2002 12:43

bir gece avrupa yakasından asya yakasına giderken bindiğim taksiciyle aramızda geçen sohbetin (mealen) dökümüdür:

(mushroom taksiye biner)

taksici:üşüdün galiba

mushroom: soğuk ya..

(bir sürü ıvır zıvır konudan sonra muhabbet acayip noktalara gelir)

t: geçen gün akmerkez’den müşteri aldık. yanlışlıkla otoparkın yoluna girmişiz. hop, güvenlikçi durdurdu “nasıl müşteri alırsın” hesabı.. “babanızın malı mı kardeşim, .mınıza korum” dedim. bu arada bayan müşterileri de sepetledim. lavuk bana silah gösterdi. “sok o silahı beline. bir tarafına sokarım” dedim. sonra ben de asıldım tabi. (taksici de silahını göstermiş)

eşten/dosttan gizli ahkam yazmak

mushroom-hafif | 24 March 2002 16:02

bu ahkam yazmak ya da blog girmek işinin son derece özel olduğuna inananlardanım. hatta insan bu tür bir sitenin user’ı olduğunu bile eşinden dostundan gizlemeli. (sitenin propagandasını yaparız, o ayrı)

hal böyle olunca kendimden örnek vereyim, rahat rahat ahkam ya da blog girmek için olmadık yollar deniyorum. kimsenin evde olmadığı altın değerindeki saatler, eş/akraba/sevgilinin tv’de filme filan kilitlendiği dakikalar (“ben içerde bilgisayardayım biraz, film sarmadı” filan) önemli fırsatlar. “hasta mısın kardeşim?” diyen çıkabilir. ama eşim/sevgilim de olsa başıma dikilip “ne yazdın şimdi sen?; bu site ne?;nick’in ne senin; ne zevk alıyosunuz bundan; ne oluyo ki böyle;bundan önce yazdıklarına bakayım; hımm fena diilmiş” gibi laflar etmesini istemiyorum. işyeri tribi ise zaten ayrı. neyse, bugüne kadar yakalanmadım, inşallah bundan sonra da yakalanmam…

“günaydın” ve 70’ler nostaljisi

mushroom-hafif | 17 March 2002 23:33

ne zamandır bu konu üzerine düşünmekteyim. yani ayfer tunç’un “bir maniniz yoksa annemler size gelecek” kitabından çok önce. zannederim olay 60’ların sonu 70’lerin başında doğanların “çocukluğumuzda ne acayib şeyler vardı lan?” geyiklerini çoğaltmasından kaynaklanıyor.. işte bu kuşakta doğanların medya,reklam ajansı, üniversiteler, bilumum şirketlerde kritik pozisyonlara gelmesi; aynı dönemde de internet sitelerinde bu tür “iç dökme” mevzularını da önemseme çağının başlamasıyla 70’ler muhabbeti epey yer tuttu. ayrıca son dönemde günlük ve ekonomik hayatın iyice vahşileşmesi de 70’lerin o daha naif atmosferini özletiyor olabilir. (bu nostaljiyi başlatanların o dönemde çocuk ya da ergen olduğunu unutmayalım) velhasıl bu 70’ler hikayasi günaydın’ın dönmesi olarak patlamış durumda. gelip geçici bir heves diyorum. ama 70’ler meselesi hakikaten uzun uzadıya tartışılmalı..