bildirgec.org

menese

11 yıl önce üye olmuş, 178 yazı yazmış. 38 yorum yazmış.

TÜRBANLAR VE KAFALAR

menese | 07 June 2006 00:29

Yanlış isimlendirilmiş olsa da bazı hanımlarımızın yüzleri hariç başlarını ve gerdanlarını ve de saçlarını -ki tek teli dahi gözükmeyecek şekilde- kapatan “meşhur” örtüye türban diyoruz..Doğrudur,yanlıştırı,dini emirdir ya da değildiri hatta güzeldir,çirkindiri bir yana bırakırsak bu kumaş parçası (dikkat ettiyseniz taraflı görünmemek için “bez parçası” demedim) baştan ayağa bir önyargı destanı adeta..Bu yazımda; başını bu şekilde bağlamayanları daha da fenası hiç bağlamayanları “türbancı” cenahın nasıl bir önyargıyla gördüğü ve değerlendirdiği konusuna dalmadan teğet geçiyor,diğer cenahın hislerine tercüman olmak istiyorum efendim..Bu kesimi,bilindiği gibi bu “bez parçası”nı laik cumhuriyete yöneltilmiş bir silah gibi gören ve kesin karşı çıkan insanlar oluşturuyor..Nasıl ki itiraz edilemez bi şekilde Türk milletinin yüzde doksandokuzbuçuğu müslümansa,bu güzel laik insanlarımızın da böylesi bir oranı,türbandan aşırı tedirgin ve gelecekten umutsuz bir karamsarlıkta..Şaşırtıcı olan şu ki;bu kesimin dine inanmayanı da, dindarı da türban karşısında aynı tavrı sergiliyor..Yani türban laiklik karşıtı üniformadır,takanlarda tümden gericidir,yobazdır..Hatta kadın “laik dindarlar” bu yaftalamada çok daha bir militan tavır sergiliyorlar..Çünkü onlar, başlarını böylesine sıkı sıkıya örtüp bunu da islamın şartı olarak öne sürenlerin “böyle başı açık müslümanlık olmaz” suçlamasına/hakaretine uğramaktadırlar sürekli..Sert tavırlarının nedeni belli ki bu etkiye karşı geliştirdikleri savunma mekanizmasından ibaret..En son danıştay saldırısı sonrası protesto için toplanan kadınların,aralarındaki türbanlı bir kadına başını açması için uyguladıkları baskı buna çok iyi bir örnektir..Oradaki kadınlar bu hareketlerinde çok samimiydi (dikkat! “doğru” demiyorum) hatta kadının baskıya dayanamayarak başını açmasıyla aynı kadınların bu kez ağlayarak bunun boynuna sarılmaları, samimiyetin zirvesiydi adeta..Hal böyle iken,ailemde olmasa bile öğrencilik yıllarımda ve iş hayatımda yani bugüne kadar çok uzun bir süreçte bir çok türbanlı kadınla uzak yakın temasım oldu..Gördüm ki onların -hadi hepsi demiyeyim- ezici çoğunluğu babasından korkarak,kocasından zorlanarak ya da Allah’ın isteğine uyarak kapanmıştılar ve siyasetle falan ilgileri tüm kadınlarımızın ilgisinden bir dirhem fazla değildi..Allahları var, öyle “yakalım,yıkalım şeriatı kuralım” hallerine hiç rastlamadım doğrusu..Demek istediğim ey okuyucu,hep birbirimizden umacı yaratıp duruyoruz on yıllardır..Sağcısı solcudan,solcusu sağcıdan ne canavarlar yarattı şimdiye kadar gıyabında,birbirlerini biraz olsun dinlemeden..Şu sıralarda da ne laikkafalar ne karanlık türbankafalar yaratıyorlar ya da tam tersi, birbirlerinin gıyaplarında..

Başbakan Tatilde

menese | 18 May 2006 22:45

Başbakan Erdoğan bugünkü Antalya programını iptal etmeyerek, menfur bir saldırı sonrası hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze törenine katılmamayı tercih etti..
Bu konudaki soruları yanıtlayan bakan Çiçek ise “Başbakan fiilen değil yürekten katılıyor.” dedi.Bu söz üzerine basın mensuplarının arasında “hakkaten lan..Fiilen katılmak kolay..Sayın başbakan zor olanı yapıyor.” gibisinden konuşmalar duyuldu..

Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Antalya’da acilen bir meşguliyet ararken Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev imdadına yetişti..
Nazarbayev’in Belek beldesinde tatilini geçirdiği haberini alan başbakan hemen yöreye intikal etti..Karşısında Erdoğan’ı gören Nazarbayev bu beklenmedik ilgiye pek şaşırdı..
İki lider birlikte ettikleri yoğun kahvaltı sonrası istirahate çekildiler..AAAA

Ben eşeğim..

menese | 13 May 2006 00:11

Balıkesir’de bir bayan öğretmen okuma-yazma öğrenmekte güçlük çeken 7 yaşındaki kız öğrencisine tahtaya 20 kez “Ben eşeğim, anlamıyorum” yazma cezası vermiş..
Çocuğun ailesi şikayetçi olmuş ve öğretmen hakkında da soruşturma açılmış falan..

Okula hesap sormaya giden veli ile öğretmen arasında vuku bulan diyalog ise akıllara seza:

-Nagehan Hanım niye öyle yaptınız? Çocuğumun psikolojisini bozdunuz.
-Utansın, korksun, okusun diye böyle yaptım..
-!!?…
-Çocuğu neden okula göndermediniz?.
-Eşekler okula gitmez, ahıra bağladım, önüne bir tutam ot attım..
-Eşeği çöz de okula gelsin..
Ben burada izninizle araya giriyor ve o bayan öğretmene öğrencilerin karşısında 20 kez “Ben eşeğim,anlatamıyorum” şeklinde bağırma cezası veriyorum ..

İMAM HATİP TE AŞK BAŞKADIR..

menese | 11 May 2006 23:44

Çayeli İmam Hatip Lisesi’nde iki kız öğrenci teneffüste birbirlerine “Aşkım” diye hitap ederek konuşurken, bu sevgi hitabını duyan bir öğretmen dehşete kapılıp elindeki çantayı öğrencilere fırlatmış..Bilahare tokatlama işlemine de geçerek “aşk”ı bu güzide okulumuzdan allahın izniyle defetmiştir..

Bu örnek öğretmeni hasseten tebrik ediyor, haylaz öğrencilere ise “bir daha sakın haa..cızz..” diyoruz..

Şimdi aldığımız habere göre ise öğretmen verdiği ifadede: “Öğrencilerin bana ‘aşkım’ diye hitap ettiklerini zannettim..O yüzden..” demiştir..
Hımm..Bu durumda sanırım öğretmen “neden bana demediler..” diyerek öğrencilere girişmiş olabilir..Ki haklı..

Uzay Asansörü ATA kaç kişiliktir acaba?

menese | 10 May 2006 14:12

“Japon Uzay Havacılık Dairesi’nde (JAXA), 58 kişilik ekibin başında bulunan İzmirli bilim adamı Doç. Dr. Serkan Anılır, üzerinde çalışılan 15 milyar dolarlık “Uzay Asansörü” projesine “ATA” ismini verdi. ATA projesi hayata geçirildiğinde yeryüzünden uzaya 36 bin kilometre uzunluğunda dev bir asansör kulesi inşa edilecek.”

BU DURUMDA BEN BİNMEM..
BU DURUMDA BEN BİNMEM..

Bu haberi okuyup da heyecanlanmayacak türk evladı tanımıyorum.. Bittabi ben de heyecanlandım.. Hemen bir gireyim şu jaxa‘nın sitesine de çekik gözlülerim Serkan Bey ve ATA’mız hakkında neler yazmış, neler çizmişler bir göreyim, şöyle bir ağız tadıyla gururlanayım dedim..

küme düşmek yassah hemşerim

menese | 09 May 2006 17:33

Diyarbakırspor ile Samsunspor’un küme düşecek olmasına nedense çok üzülen Baykal,bu konuda yasal düzenleme yapılması önerisinde bulundu..
Bu takımların mutlaka ligde kalması gerektiğini,Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğunu söyleyen Baykal,şöyle konuştu:
“Hiç kimse ‘kuraldı, ilkeydi, federasyondu’ demesin. Önemli olan Türkiye’nin barışı ve kardeşliğidir.O barış ve kardeşliğin gerektirdiği düzenleme yapılmalıdır.”

Karadeniz’de 800 milyon tonluk petrol umudu

menese | 08 May 2006 12:32

Ben çocuktum yurdumda yeni petrol kuyuları bulunurdu…Genç oldum; doğudan, batıdan, karadan, denizden nice petroller fışkırdı.İlk gün müjdeli haber gazetelerin manşetine çıkar,ikinci gün ve sonrası sanki o bulunan kuyular yer yarılıp da içine girmiş gibi unutulur giderdi…Artık -üstünüze afiyet- eşşek kadar adamız;hala müjdeler gelmekte yurdumun dağlarından,denizlerinden
Pekiyi de kardeşim neden bunca yıldır bırak petrol zengini bir ülke olmayı daha kendi ihtiyacımızı karşılayacak bir petrol varlığına ulaşamadık?.
Olsun yine de allahın izniyle torunlarımın torunlarından umutluyum bu konuda.Yalnız korkarım o zamanda petrolün bi anlamı kalmayacak…

Laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı olmaz

menese | 08 May 2006 12:00

Tbmm başkanı Arınç: “Laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı olmaz.” diyor
Doğru diyor ama biz zannediyoruz ki onun derdi başka..
Bilindiği gibi Diyanet’in en önemli amacı ülkenin din işlerinin bir sürü cemaatin elinde oradan oraya çekilerek içinden çıkılamaz hale getirilmesine engel olmaktır..Peki başkanlık görevini doğru bir şekilde yapabilmekte midir?.Tabii ki hayır..Tamam,”din”i cemaatlerden bi yere kadar koruyor ama müslümanlığa tamamen “sünni-hanefi” bir gözlükle bakarak “İşte din budur ey müslüman” deyu örneğin aleviliği dışlıyor..
Neyse bu konu derin..
Asıl meseleye gelirsek;ben bay Arınç ve muhterem din yoldaşlarının kafasının arkasındaki şeyin, Diyanet İşleri’ ni kaldırıp, ülkenin din işlerini istediği gibi yönlendirme imkanı bularak mümkün olduğu kadar laik sistemde tamiri namümkün hasarlar oluşturmak olduğunu düşünüyorum maalesef..