bildirgec.org

mavi alarm

11 yıl önce üye olmuş, 7 yazı yazmış. 16 yorum yazmış.

Mars’taki Hayattan Bize ne!!!

mavi alarm | 30 January 2007 16:31

Bugünlerde Mars muhabbeti sardı her yanımızı. Dünya’da doğru dürüst yaşamayı ve korumayı beceremeyen bir tür olarak Mars’ta hayat olup olmaması niye bu kadar ilgilendiriyor insanları anlamıyorum. Yok 1 milyon yıl önce buz kütlesi varmış, Nasa’nın mekiği Mars’taki bitkileri öldürmüş. Yahu adamlar dünyanın sonunun gelmesini önlemek için yapılan anlaşmaya bile imzasını atmıyor. Mars’taki bitkiyi mi kaale alacak. Ayrıca Mars’ta hayat bulsak gidip oraya mı yerleşeceğiz. O kadar masraf yapılacağına, yaşadığımız dünyayı kurtarmak için çaba harcasak; ya da en azından dünyayı yok etmek için çabalamasak zaten gerek kalmaz Allah’ın kırmızı gezegenine göç etmeye.

Hükümet ve Başbakan’a duyulan güven anketi

mavi alarm | 29 January 2007 12:06

İngiltere’de Tony Blair ve hükümete duyulan güvenle ilgili bir araştırma yapılmış: Acaba Türkiye’de böyle bir araştırma yapılsa halkın yüzde kaçı hala ampul imparatorluğuna güven duyduğunu belirtir?

Örgüt yok, milliyetçi duygu var

mavi alarm | 22 January 2007 17:55

Hrant Dink cinayeti, milliyetçi duygularla işlenen kişisel bir cinayetmiş. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın açıklaması bu yönde. Peki bu dava bu şekilde kapatılacak mı?
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5818170.asp?gid=112&srid=3428&oid=1&l=1
Eğer bu dava bu şekilde kapatılır da üstüne daha fazla gidilmeyip azmettirenler bulunmazsa bu ayıbı ne A.B unutur ne de burdan prim yapmak isteyen Fransızlar. Bu utancı yaşamamak için bu davanın bu şekilde kapatma çalışmalarına izin vermeyelim sesimizi duyuralım. Haber bültenlerinde bu cinayetin haberinin yerini magazain haberleri alacak elbet bir kaç güne kadar. Ama kamuoyunda ses bulduğu sürece bu kadar kolay olmayak bu davanın üstünü örtmek.

Din Gereklimidir?

mavi alarm | 19 January 2007 10:46

Dinler zamanlarının anayasaları olarak kabul edilir bilimsel oturumlarda. O yüzden de müslümanlık hristiyanlıktan daha güncel ve gerçek olan dindir. Paganlar cehenneme müslümanlar cennete gider gibi jargonlarıyla vicdanlarını rahatalatan, ama her fırsatta hile hurda peşinde koşan insancıkların dualist düşünce yapısı beni her zaman rahatsız etmiştir.Çünkü dinin amacı bu tip düşünce kalıplarını yok etmek ve düzenli bir toplum oluşturmak üzerne olmalıdır. Dinin günümüzde dahi hala bir işlev sahibi olması, korkulan ve itaat edilen kurumu devletten Tanrı’ya aktararak korkunun ve itaatin daha büyük olmasını sağlaması ve güçsüz devlet yapılanmalarında denge sağlayabilmesidir.İnsan yapısı gereği temel değişiklikler kolay kabul etmez. Ayrıca demokrasinin vaad ettiği özgür ve eşit düzen de hiç bir zaman gerçekleşmediği için din varlığını ve kudretini korur. Dikkat edilirse dinin daha çok devlet yapılanmasının güçsüz sosyal adaletsizliğin yaygın olduğu ülkelerde kuvvetli bir yapı olduğunu görürüz. Ülkemizde bahsettiğim yapıda bir devlet teşkilatına sahip olduğundan din büyük bir güç ve bu gücü kullananalar ne yaparlarsa yapsınlar her zaman yüksek oranlarda oy almışlardır. Ülkemizde laiklik söyleminin bu kadar gündemde olmasını sağlayan da tam olarak budur. Dini politikasına alet eden her daim seçimlerde ön sıralardadır.
İşin kötü tarafı din, zayıf ve güvenilir olmayan devlet teşkilatlanması olan ülkelerde gereklidir de. Çünkü Tanrı sorgulanamaz, mutlak itaati ister. Çarpık yapılanmalarda da her zaman sığınılandır. Ülkemizde de görülen bu yapılanmanın ileride başımıza büyük dert açacağı olası bir sonuçtur ve bu durumun yarattığı korku hacası yavaş yavaş ülkemizi sarmaktadır.

Test: Apolitik birimisin?

mavi alarm | 17 January 2007 12:38

Bu test kişisel apolitikliğinizin boyutunu belirlemek için üretilmiştir:

1- Özal iktidardayken kaç yaşındaydınız?
a)0-10 b)10-15 c)15-20 d)20-30

2- Futbol sizin aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlarsınız?
a) Futbolu sevmem seveni de sevmem
b) Arada bir tuttğum takımın maç sonuçlarına bakarım
c) Sürekli takip ederim, maçlara giderim, tv’de maç buldum mu izlerim
d) Tuttuğum takım, özellikle derbi maçı kaybederse deliye dönerim

3) Günde kaç saat televizyon izliyorsunuz?
a)0-1 b)1-2 c)2-4 d)4+

4) Genç Parti son seçimlerde %7 oy alınca tepkiniz ne oldu?
a) Yok artık, ne olacak bu memleketin hali?
b) Tüh barajı geçemedi güzelim parti ,yazık oldu
c) Televizyon ne büyük bir güçmüş
d) Katıla katıla güldüm

SEÇİM SİSTEMSİZLİĞİ

mavi alarm | 14 January 2007 13:58

Seçimler yaklaşırken ve bu konu sıklıkla gündemimizdeyken, son seçim hakkında bana ilginç gelen fakat her ne hikmetse konuşulmayan bir konu var kafamda:
Bize adnan menderes zamanını tekrar yaşatan ve ezici bir üstünlükle başa geçtiği iddia edilen hükümet partisinin aldığı oy %34 ve seçime katılım %79.

buradan

Basit bir mantıkla hesapladığımızda tek başına hükümeti
oluşrutan partinin aldığı oy oranı %27-28 civarında. Yani seçmenlerin 1/3’ü bile değil. Fakat güzide parlamenter demokrasinin bizde uygulanan versiyonuna göre bu oran karar alma yetkisini tamamen bir grup ampule vermekte.
Seçim sisteminin acizliği ve adaletsizliğinden yararlanan hükümet de gerine gerine halkın büyük çoğunluğu bizi seçti, tek erk biziz istediğimiz yasayı geçirir, istediğimiz toprağı satar, yeri geldiğinde istediğimiz kamusal alanı istediğimize peşkeşi çekeriz mantığıyla hareket ediyor.
Bu durumdan faydalanan bir grup, mecliste yasa değiştirebilecek tek güç olduğu için bu seçimde de yine aynı sistemin uygulanacağı kesin gözüküyor. Benim merak ettiğim: bu seçimlerde katılım %60’lara düşerse de bu seçimin geçerli olup olmayacağı. Meşruiyet ve otorite kavramlarını bir sananların işlerine gelmeyen bir durumla karşı karşıya kaldıklarında bu durumu sorgulamaya başlayıp başlamayacağı!

Marul’un kilosu 8 milyonu geçti!!!

mavi alarm | 12 January 2007 13:16

Ülkemizdeki tarımın son yıllardaki içler acısı halini hepimiz biliyoruz. Tarım üreticilerinin ekonomik durumu sürekli kötüye giderken biz şehirde oturanlar da tarım ürünlerini inanılmaz yüksek fiyatlardan alıyoruz. Madem biz yüksek fiyattan alıyoruz o zaman köylülerin ekonomik durumunun iyileşmesi gerek. Ya da tam ters açıdan, eğer köylülerin ekonomik durumu sattıkları ürünlerden çok düşük meblağlar aldıkları için kötüleşiyorsa bizim ucuza meyve sebze alabilmemiz gerekiyor. Elbette bunun naif bir mantık olduğunun ben de farkındayım.Fakat facialara sebep olan, resmen ülkemizdeki tarımı katletme amacı güden bir siyasi tutum içerisinde olan “ampul kardeşliği”ne bir şekilde karşı çıkmamız gerektiğini düşünmekteyim. En azından faiş fiyatlara satılan sebze ve meyeleri almayalım derim ben. Domates’i 3 milyona almayalım arkadaşlar. Ya da kilosu 8 milyonu da geçen bir fiyata sahip atom marul olarak adlandırılan marulu almayalım, aldırmayalım. Bu temel bir ihtiyaç maddesi değil. Kimse almazsa bu adamlar bu fiyata satamaz. Bu durumun gerçekliğine şahit de oldum geçenlerde. Manav kendi ağzıyla; “zararına satmaya başladık 1 milyona almıştım tanesini” dedi. Yani 1’e aldığını 3’e satıyordu 2 gün önce.
Tanesini 3 milyona sattıkları marulu 750 binden satmaya başladılar. Ülkemizin hemen her yerinde yetişebilen ve mevsim şartlarından çok az etkilenen elmaya 3-4 milyon vermeyelim.Lütfen mantıksız fiyatlara sahip ürünleri almayalım. Çünkü ne mevsim ne de başka bir sebeptenden dolayı bu ülkede tarım ürünlerini bu fiyata satılamaz,ederi bu olamaz, halk bu şekilde kandırılamaz.