bildirgec.org

matematikci07

11 yıl önce üye olmuş, 3 yazı yazmış. 1 yorum yazmış.

ÖLME ARZUSU

matematikci07 | 27 July 2010 12:58

Bu gece her gecekinden daha farklıydı. Hiç ölümün bu kadar mantıklı olduğunu düşünmemişti. Duygularını bir kenara atmasını bilmiş ve sevdiği herkese ne kadar zarar verdiğini anlamıştı. Aslında yaptığı tek bir hata vardı ama o da en büyüğüydü. Eşine ve akrabalarına kadar uzanmıştı işin ucu. Asıl içini acıtan da buydu zaten. Sevdikleri O’nun yüzünden üzgündü.
O gece karısına söylemişti ölmek istediğini. Onu daha da üzdüğünün farkında bile değildi. Herkese verdiği acının böylece son bulacağından emindi.
Birkaç yolu vardı ama o en zorunu yapmayı denedi yine. Bunu daha önce de denemiş ve çıkmazdan kurtulmuştu.Düşünerek neler yapabildiğinin farkındaydı. O kudretli gücü sadece kendine zarar vermek için kullanıyordu nedense. Ama bu sefer iş ciddiydi. Yatağına uzandı, gözlerini kapadı ve …
Bir süre sonra karısı durumu farketti uyandırmaya çalıştı ama olmadı. Kendine geldiğinde hastanedeydi ve gözleri görmüyordu. Başında ağlaşanları duyabiliyordu sadece. Zarar verdim dediği herkesin sesini duyuyordu. Beyin kanamasının etkisi olduğunu söylemişti doktorlar gözlerinin görmemesine. Herşeyi düzelteceğini umuyordu halbuki.
Yine olmadı, ve yine herşeyi berbat etmişti…

SINAVLAR HAKKINDA EN FAYDALI TÜYOLAR

matematikci07 | 20 July 2010 14:55

Hayatımızın artık birer sınavdan ibaret olduğu bu yıllarda size yazacağım birkaç küçük ama etkili tüyo sayesinde az çalışarak sınavlarda başarılı olma yollarını veriyorum. Tabi bu bilgiler kitap yüzü açmadan işe yaramayacak. Sınav çıkışında “matematikçi haklıymış” dediğinizi şimdiden duyar gibiyim.
İlk olarak yapmanız gereken sınavın olacağı zamanki hükümet kimse, ona eğilimli olan yayını bulup tüm kaynaklarını almak. Saçma olduğunu mu düşünüyorsunuz, geçmiş yıllardaki çıkmış sorulara ve yayınlara göz atın. Soruların benzerliklerine inanamayacaksınız. Bu en önemli kısımdı, şimdi çalışma tekniğimize göz atalım.
Çalışmalarımızı ilk konudan başlayarak ve sonraki konuya geçtiğimizde de 1 dakikamızı önceki konuya ayırarak gitmeliyiz. Mesela 4. konuya mı geldik? 1, 2 ve 3. konulara 1’er dakika mutlaka göz gezdirin. Sıkıcı geldiğini biliyorum ama konuların unutulmaması için en güzel tekniklerinden biri budur.
Peki hangi dersi ne zaman çalışmalıyım? Bunun için kendinizi dinlemelisiniz. Ders kitaplarını önünüze koyun ve hangisinin sizi daha çok cezbettiğine karar verin. Eğer kitapların hiçbiri size çekici gelmediyse bi süre başka bir faaliyetle oyalanın. Film izleyin, müzik dinleyin, bilgisayarda oyun oynayın, arkadaşlarınızı arayıp kafanızı dağıtın vs. Bunları yaptıktan sonra hala canınız çalışmak istemiyorsa tek bir sorun vardır. O da konulara hakim olmadığınız için çalışmak istememeniz. Çünkü konuları iyi bilip soruları çözmeye başladıktan sonra mutlaka o ders artık size cazip gelecek ve çalışmak isteyeceksiniz.
Aslında sınav hakkında konuşulacak çok konu var ama bu yazdığım temel esasları uygularsanız gireceğiniz sınavın %70 ile %80 oranla başarı sağlayacağına emin olabilirsiiniz. Şimdiden iyi çalışmalar ve sınavlarınızda başarılar.

MEMUR OLMAK MI? TABİ Kİ!

matematikci07 | 19 July 2010 16:16

Eskilerin sözü vardır. Ticaret yapacaksın, bir koyup üç alacaksın derler. Peki biz eskidiğimizde ne diyeceğiz hiç düşündünüz mü? Yaşlanınca torunlarımıza ne diyeceğimizi… Ben düşünüyorum ve memur olmalısın diyeceğim sanırım.
Artık pembe panjurlu bir evim olsun, arabam olsun devri bitti. Şimdilerde sadece geçinecek kadar maaşım olsun, o maaş da düzenli olsun derdi başladı. Peki insanları böyle düşünmeye iten sebep neydi? Neden insanlar zamanla hayat standartlarını gittikçe düşürüp sadece karın tokluğunu düşünür hale geldi?
Bahanelerimiz hazır: nüfus artışı çok fazla, işsizlik çok arttı, enflasyon aldı başını yürüdü… Peki biz neden bunlara çözüm bulmak yerine sürekli bahaneler uyduruyoruz? Çünkü biz eskilere göre çok miskiniz. Çalışmaya üşeniyoruz. İş buluyoruz, çok çalıştırıyorlar, hakkımı alamıyorum deyip boş oturmayı yeğliyoruz. Aslında çok çalışmıyoruz ama etrafımızda gördüğümüz bazı insanların az çalışıp çok para kazanmaları bizde bu hissi uyandırıyor. Etrafımızdaki binlerce insanı bi kenara bırakıp o üç beş kişiyle beynimizi meşgul ediyoruz. Bizim beyinlerimiz şu an sıfır kilometre araba gibi. Bunu hiç düşündünüz mü. Biz arabayı çalıştırıp motorun açılması için hiç uğraşmıyoruz ki. Aslında araba biraz çalışsa, kendi performansına bi gelse o zaman herşey yoluna girecek. Ama biz o güzel beynimizi yıllanacak ve değer kazanacak bir şişe şarap misali öylece bekletiyoruz. Bu yüzdendir ki memur olayım, sallayım başımı, alayım maaşımı felsefesi beynimize işlemiş durumda.