bildirgec.org

mansonilized

11 yıl önce üye olmuş, 116 yazı yazmış. 6630 yorum yazmış.

allahın sopası

mansonilized | 23 September 2008 16:37

http://www.gazetesok.com/haber.jsp?cid=46204&haberadi=Muze_soymaya_gitti__poposuna_demir_girdi.html

Bir Türk Seri Katil/ Kolici- 2

mansonilized | 22 August 2008 15:26

Kaldığımız yerden devam;

Türk polisi yakalar…

Ali Rıza İdrisoğlu’nun yakınları mimar ve koleksiyoner Ali Bey’in bir telefon görüşmesi üzerine evden çıktığı beyanında bulununca telefon kayıtları araştırıldı ve son görüşmenin Orhan Aksoy ile yapıldığı belirlendi. Üstelik söz konusu kişinin bir çok sabıka kaydı vardı. 23 Ocak Salı günü Bursa’da bir hamburgercide yakalanan Orhan Aksoy’un üzerinden çıkan eşyalardan bazıları şunlardı; Ali Rıza İdrisoğlu’na ait mezuniyetinden kalma Boğaziçi amblemli bir yüzük, Ömer Şeker’e ait cep telefonu, Ali Rıza İdrisoğlu’na ait olması muhtemel Osmanlı tuğrası işlemeli gümüş bir kolye.

Bir Türk Seri Katil/ Kolici- 1

mansonilized | 22 August 2008 10:30

Orhan Aksoy kimdir?

16 eylül 1971 yılında Samsun’un Bafra ilçesi Engiz beldesinde inşaat işçisi Ahmet ve karısı Hacere ikinci oğullarını dünyaya getirdiler. Adını Orhan koydular, Orhan Aksoy. Orhan ve ağabeyi Muharrem’in sonradan 6 kardeşleri daha oldu. Küçük bir evde geçim sıkıntısının pençesinde dayak yanlısı bir ailenin reisliğini yaptığı on kişilik bir aile…

Aksoy ailesi Orhan bir yaşına bastığında Bursa’ya taşındı. Orhan Aksoy zar zor ilkokulu bitirdi ve bir daha okula gitmedi.

Travma sonrası stres bozukluğu- 2/ Hamamböceği

mansonilized | 08 August 2008 11:33

Ben küçükken çok akıllı ve sağlıklı bir çocuktum. Maalesef hayat ağlarını örmüş ve beni yaşamım boyunca garip kılacak bir dizi olayı hazırlamıştı. Bunların birkaç tanesinin sebebi olan zayıf sümüklü ve ağlak bir kız vardı. Bugün ondan bahsedeceğim.

Bir gece annem beni sıcak yatağımda uyandırdı.Terlemişti ve saçları yüzüne yapışmıştı. Annemin saçları simsiyahtı upuzundu. Siyah kollar gibi annemin yüzünü sarmıştı. Korkmuştum. Annem inliyordu. Ben şaşkın şaşkın bakarken kızım kardeşin geliyor şimdi üst kattaki komşuya bırakacağız seni, sonra gelip alacağız dedi. Kardeşim dediği şey bir süredir annemin karnında taşıdığı koca şişlikti. Annem büyümüştü. Elleri, ayakları ve karnı kocaman olmuştu. Bana, eve bir kardeş gelecek şimdi karnımda büyüyor demişti. Annemi o hale sokan pis yaratıktan o anda nefret etmiştim.
Üst komşu şahane bir insandı. Bana kurabiye ve süt verip kızının bisikletine binmeme izin verdi. Sabah babam gelip aldı beni. Evde bir bebek vardı ama annem yoktu. Annen hasta oldu biraz doktorlarla kalacak dediler. Aşağılık bebek annemi hasta etmişti. İşte şimdi kızdırmıştı beni. Sonra yaşlı bir kadın geldi. Bebeğe süt verip bize bakacaktı. Kız kardeşim olan hainle tanışmam böyle olmuştu.

Travma sonrası stres bozukluğu- 1/ TÜKÜRÜKÇÜ

mansonilized | 07 August 2008 18:55

Ben küçükken çok akıllı ve sağlıklı bir çocuktum. Maalesef hayat ağlarını örmüş ve beni yaşamım boyunca garip kılacak bir dizi olayı hazırlamıştı. Bugün bunlardan biri hakkında konuşup belki de hiç duymadığınız bir meslekten bahsedeceğim sizlere.

Tükürükçülük.

Yurdumuzun Mersin’lerinde yetişmiş bir çocuk olarak sıkça rastlanan bir deri hastalığından muzdariptim. Hala latincesini bilmediğim ancak buralarda terme denilen bir hastalık. Bu terme dediğimiz gudubet hadise genelde ağız çevresinde derinin pul pul olmasıyla karakterize olup gerginleştikçe acı vermesine neden olmaktaydı. Ben çok rahatsız değildim ancak annem bu sorunun çözülmesini hem de ivedilikle çözülmesini misyon edinmişti. Efendim malumunuz halk arasında çok şahane koca karılarımız vardır. Bunlar gerek kurbağa ciğeri olsun gerek yılan kuyruğu olsun çeşitli nesnelerle çorba kaynatır, efendim ottan boktan reçetelerle insanı tedavi ederlerdi. Annem zaferle adi ve aşağılık komşular yardımı ile terme olayına kesin çözüm öneren bir tükürükçü bulduğunu deklare ettiğinde mesleğin isminin mecazi olmadığı konusunda hiçbir fikri olmayan masum bir yavruydum. Birkaç kaçma çabasından sonra randevu alındı ve annem beni de peşine takıp tükürükçü insanının mağarasına ( yok artık daha neler) doğru yola çıktı.

DOLMAKALEM

mansonilized | 16 July 2008 15:30

Sevgili arkadaşlar bugün hep birlikte yurdumuzun dolmakalemlerini işleyeceğiz.

Önce bilgilendirme adı altında dolmakalem mevzuu nasıl hayat bulmuştur ona bir göz atalım dilerseniz.

Günümüzdeki anlamı ile dolmakalem kamış kalemden yola çıkan serüveni sonunda 1884 yılında Lewis Edson tarafından geliştirilmiş. Ucunda hava delikleri ve kanallar olduğundan mürekkebin kağıda damlaması önlenmiş. Dolmakalem; uç, mürekkep akışını sağlayan mekanizma, tutulan silindir kısım ve mürekkep haznesinden oluşur ki mürekkep hazneleri önceleri basınçlı sistemlerle doldurulurken 1950lerde yerlerini kartuşa bırakıyor.