bildirgec.org

llus

11 yıl önce üye olmuş, 123 yazı yazmış. 452 yorum yazmış.

Günaydın Perşembe

llus | 03 July 2003 01:55

uykum var ama nöbetçiyim oysa doktorda değilim eczacıda iyisi mi sallııyim ben haber merkezini departmanından.

O sırtında sakladığın kanatlarını aç ve kendini özgür kıl; Bunu yapabilirsin… Hiç kimse için değil, yalnızca kendin için! açıp kanatlarımızı gerçekten kendimizi özgür kılabilirdik.. hiçkimse için diil,yalnızca kendimiz için.. belki mesele kanatların olmama ihtimaliydi.. yere çakılma endişesi.. kimbiliyo..kimbilir..kime ne..kimden. seslen kendi içinden.. bi kuyu var sen de oraya düşmedin mi?

değişmediğimi biliyosun..bronz bi külçeyim işte.. böylece doğdum..saf su yerine arsenikle yıkadılar beni. sessiz kaldıığım da itttattimden şüp-he-len-me! heves büyük.. sen de seslen içinden.. durduğun yerin durduğum yerden farklı olduunu sanma! heves ölmüş mü….zaaf kimin? o sırtımda sakladığım kanatları nereye sokayım şimdi. hangi gidiş kalış kadar kolay ve acılı olabilir ki.. kıskançlığı …hırsı defederken..yalnızlığı unutma. zerafeti..haysiyeti çaarırsan eğer o sofraya 10 tabak daha koy.. bu yemek tam 13 kişilik olacak. buna kaynasın tenceresi geçmişin.. erdem.boş. bollaşmış güven. sen kal kaçamasam da.. o yıldızsın, hani kaldırım taşı da olur adı yere düşerse.. ama orda o yıldızsın. hala..çoğu kez nefes ve hayat olan Redx değil misin sen? bağır hadi.. senin kuyun da benim ki kadar derin! bil şimdi 2 kere uzaktan gelicek sesin.. ama acıyosa..burda da yakarışlar hep aynı.. şikayet..aynı. yaamur yağacak iyisimi en güvenli olan yerde kal.. böölece sırılsıklam ağlamaları kaçıracaksın ama kazandığın bişi de var. bi yerden başlamak lazımsa, o yer bu yer olmasa bile başlayıver işte. Al sana perşembe… Kocaman Günaydın!

Rock’nRoll Children

llus | 30 June 2003 02:44

RocktheNations Hatırası

kücük cocuklardık o zaman hayallerimiz vardı…

Ve o geldi.

Bugün ona dokunmanın büyük hazzı ve çoşkusuyla bu satırları yazıyorum…

RONNIE JAMES DIO !

O bizanstaydı bugün gözlerimizn önunde ordan oraya koşuştuırdu… Kalbimizin attığı o sahneden aşşa onu takdir edip izlemeye gelen bizlerin arasına karıştı. Sahnede hepimize gülümsedi. Long Live Rock’n Rolldiye bağırırken boğazımız acıdı ama umursamadık bile. We rock derken ellerimiz yımruk olmuş gökyüzüne yaklaşmıştı… Bir ara sahnenin tam ortasında tüm ışıklar sönmüş ama yüzünün altında kırmızı ışıkla bizi çoşturdu… Binlere kişi ile aynı heyecanı aynı çoşkuyu yaşadık… sahnede hepimize gülümserken bi anda yaşamı sevdigimi düşündüm… DIO’dan aldığım o pozitif enerjiyi size anlatamam… içim dolu dolu…

Ağlamayan bi portakal

llus | 14 June 2003 13:46

Dün gece Nevizade de Moonsco ve Fuh ile demleniyorduk.. Sokakta ki dar kalabalıkları izlerken algılarım kapandı ve kendi içime döndüm. Çok değil bir kaç aydır hayatım nasıl da değişmişti. Düşüncelerim-uyku düzenim-beslenme alışkanlığım-belki bakışlarım-asabiyet ve sabır düzeyim ve insanları algılayış şeklim ve hatta şemalim… Saçlarım daha da uzadı, kilo verdim, aldım sonra yine verdim. Şampuanımı yine değiştirdim, çocukken başucumda olan çalar saatin aynısından buldum ve aldım birkaç gün sonra da aynı saati reklam afişlerinde gördüm.Artık sabahları 06.30 da sürünerek te olsa kalkabiliyorum, kahvenin ardından günün beni bekleyen zaman dilimlerine ayna da kendimi izleyerek hazırlanıyor ve kahverengi kapıdan atıveriyorum kendimi hayatın ortasına. Burası zaman geçtikçe daha da sıkıyor beni. Etrafımda işinden çok geyik ve kur yapan küçük insancıklar ve onların seks-ihtiras ve yalan dolu dünyaları. Kameraların karşısına geçip cümle kurmalarını izlerken nasıl da naylon bi suratları olduğunu düşünüyorum. Bacaklarını aralamadan bu işi yapamayan bu küçük insanlarla aynı oda da bulunmak ve kıyafet- laila- ve makyaj sırlarını dinlemek zorunda kalmaktan nefret ediyorum. O arada kulaklığımı yerleştiriyorum küçük kulaklarıma ve rock’ın en güzel kadınlarını dinliyorum. Bu arada o sarışın kedi var ya… Ölmek üzere..Parazitleri vücudun da yara yaptı. Hırlıyor, öksürüyor ve hala bizim bahçe de ama bu sefer içeri almamızı değil ölmeyi bekliyor. Şarlo evden gitti. 5 gündür yok. Geniş insan karakterinden hiç birşey kaybetmedi… 2 haftaya kadar yollarımızı ayıryoruz. Sezon geldi yeni ev arıyoruz. Şehrin merkezinde oturcaz diye yırtınıyoruz tabii. En güzeli Cihangir ve yavuklusu Beşiktaş bu yıl koynuna alamayacak gibi gözüküyor bizi. Hepsi bir yana kendimi tamir etmeye başladım. Neyse ki Dio konseri var belki bu yaz başka topluluklar da gelir.. Belki heyecan süre gider.. Belki aşık oluruz… Belki yazmaya başlarız,yeniden. Belki bu iğrenç nedya dünyasından kurtulur başka bi iğrenç sektörün kollarına atılırız. Belki tatile gideriz… ağlamayan bi portakal düşleriz nasilsa hiç bir portakal ağlamaz sanırız.. sonra o portakal da ağlar..belki hiç bişey yapmadan durur ve hep “nasılsa hayat uzun bigun nasılsa yaparım diyip bi türlü yapmadığımız” şeylerin acısını kuytu bi yerimize saklamaya çalışırıs..” dimi?

Rende

llus | 31 May 2003 16:31

Hayatimin en önemli kararini verdiğimi saniyordum. Aradan zaman geçti.Ben durdum baktım… Şimdi ise bu verdigim kararın üstüne bi önemli karar vermem gerekiyor… O zaman çok önem vermeden aldığım için mi yeni bir karar daha almak zorundayım. Oysa önem vermiştim biliyorum, hatırlamaz mıyım… Her düşündüğümde rendeden geçmiş havuç gibi oluyor duygularım. Turuncu bi havuç.. Turuncu yani kışkırtan. Kendimin kendimin herşeyi oluyorum. Kendi kendimin yıkım iştahı oluyorum…

İnsan inanmak istiyor, inanıveriyo işte. şimdi ona mı inanmalıyım, kendime mi, rendeye mi?

Sana da oluo mu Günlük?

llus | 02 May 2003 00:15

BİR kaç gun once yaşadığım cokkk eski bi hikaye aklıma geldi. Ve tabii ki hikayenin baş kahramanı. fena ayrılmıştık. Napıo acaba falan die de düşündim. geçti bitti öööle. Bu gece, babamla fitaş ta buluşacaktım. Cdlere bakarken yanıma görevli gelip, -yardım cı olabilir miyim dedi yüzüne bile bakmadan “hayır” dedim. fakat kalas gibi yanımda durdugunu farkettim kafamı çevirip baktım. Bana bakıyordu hatta gözlerimin içine bakıyordu. bende ona baktım ve anlam vermeye çalıştım. BİR SÜre bakıştıktan sonra boynunda ismi yazılı olan karta gözüm takıldı. BU o idi. Yıllar geçmişti. Tam 8 yıl! Tanıyamadım eved itiraf ediyorum. Yıllardır aklıma gelmeyen o bir iki gun once aklıma düşmüş ve bir kaç gun sonra karşılaşmıştım… eved doooru bu bana hep olurdu. kİMİ Düşünsem bir süre sonra karşıma çıkıyor. ööle baktık zaten bi süre salak gibi. Zayıflamışın dedim. Şişmanlamışın dedi. 8 yıl geçmiş aradan tabii şimanlıcamda zayıflıcam da… ama dediği bişey koydu galiba azcık… Üstüme başıma baktı ve “diğerleri gibi olmuşun” dedi. Bende ona şöyle bi bakıp “hala sende diğerleri gibisin” dedim… O arada uzaktan beni izleyen babamı farkettim… VE tanıştırmak zorunda kaldım… Oradan ayrılıp Cihangire doğru yürümeye başladık babamla ve ona ben değiştimmi baba demek istedim ama diyemedim. Tüm gece bunu düşündüm oysa hemen yanıbaşımda babam bana ne kadar çok güvendiğinden ve vereceğim kararlara saygı duydugundaan bahsediyordu… Şimdi eve geldim. Ve onunla olan anılarımı gözden geçirdim.Kendimle olan anılarımı elden geçirdim. Ben böyleydim sanirim. böyleyim de… bi gun sana da biri bööle bişe derse gunluk sallama yavrum boşver. gel bis sennle Def Leppard dinliyelimmm… Diğerlerinin canı cehenneme.