bildirgec.org

llus

11 yıl önce üye olmuş, 123 yazı yazmış. 452 yorum yazmış.

MANDALİNA GÜNLÜĞÜ

llus | 01 March 2004 23:42

Mandalinanın çaresizliği departmanından… İş çıkışı uzun zamandır gitmediğim yada gidemediğim Cihangir’e doğru yürüdüm… Elimde bir demet mor sümbül… Atölyenin devasal kapısı açıldı, içeri girdim, oturdum… Kıpkırmızı seramik fincanda kahvemi yudumlarken gözlerim yerde ve duvarlarda gezindi… Boya kokmayan en güzel resim atölyesi burasıydı, düşünccelere daldığım hatta dalıpta çıkamadığım kocaman bir sessizliğin içime işlediği bu yerde daha önce de çok kez kendi kendime kararlar alıp daha sonrada yine kendi kendime yenildiğim yerdi burası…O Mandalina yine gözlerimin önüne geldi. Sıkıştım kaldım… Başımın ağırlığı, damarlarımın enlemesine giden ve durduralamayan gidişatını anlattım.Enerjim azalıyor ve ne yapacağını bilemeyen ve yine boşluğun içinde bas bas bağıran kız çocuğu rolümü bırakmaktan yanayım bu gece… Herşeyin Sebebi o Mandalina…

MR Günlüğü

llus | 26 December 2003 11:05

gece yarısı saat 01:00… Kocaman demir kapısı vardı. Mavi koltuğa oturdum. Elimde bir paket hindistan cevizli gofret dişlerimin arasında erirken vücudumun yanan her yeri titriyordu. Demir kapıda ki “manyetik alan” yazısı gözlerimin içine yerleşti.Kocaman demir kapı açıldı içerden beyaz gömlekli bir adam çıkıp “hazır mısınız” dedi… Bilmiyordum hayır aslında hazır değildim ve hiç bir zamanda hazır olmak istemiyordum. Hazırım dedim ve beyaz odaya girdim. Buz gibi bir hava yüzüme yerleşti. Ayakkabılarınızı çıkarın ve rahatlayıp kafanızı şuraya dayayın dedi beyaz gömlekli adam.Uzandım uzun mavi mindere. Kafamı yukara kaldırdığımda ucu olmayan bir tünele benziyordu. Birazdan oraya girecek ve 45 dakika beynimin içindekileri manyetik seslere ve dalgalara teslim edecektim. Mavi minderli yatak hareket etti önce yukarı çıktı bedenimle sonra kafama maske gibi birşey yerleşti, mavi minderli yatak tünele doğru ilerlemeye başladı gözlerimi ne açabiliyordum ne de kapatabiliyordum, sanki bir tabuta girmiştim. İlerledi ve bir ışığın altında durdu…

FORT

llus | 29 November 2003 16:02

Ve morojeli tırnakları klavyenin tuşları arasında nihayet fink atmaya başladı… departmanından



Düşündü ve yıllar öncesine kısık gözlerle gidiverdi. Yıl 1995 falan o zamanlar Taksim tayfası, Kadıköy tayfası, Bakırköy tayfası gibi abuk subuk bölünmeler vardı. Henüz ne Slayer ne de Iron Maiden Türkiye’ye gelmemişti.Eski Kemancıda bira 250bin liraydı. Beyoğlu’ndaki dükkanların tabelaları şimdiki gibi ahşap değildi. O yıllarda sadece günü yaşardık. Pek istikrarlı işlerimiz yoktu. Ne çok paramız ne kredi kartlarımız ne de sürekli alışveriş ettiğimiz supermarketler…