bildirgec.org

LesClaypool

11 yıl önce üye olmuş, 47 yazı yazmış. 194 yorum yazmış.

aman allaam

LesClaypool | 14 October 2002 17:02

Biraz önce WOXY FM’de Chris Cornell’li Rage Against the Machine’i dinledim ilk defa, accayip bi müzik, beraber çalıştıklarını biliyodum ama kayıtları var mı, abüm çıkaracaklar mı, müzikleri neye benziyo filan, bunlar hep muammaydı.

Soundgarden ve Rage Against the Machine’e resmen gençliğimizdi yaw, doksanların ayrı kulvarlardaki atom bombaları, müziğin gittikçe kısırlaştığı son yıllarda değerleri iyice açığa çıkıyor ve bolca özleniyor, bu nedenle bu albümün çok ayrı bir yeri olacak.

Indianapolis\\\’te tarih değişti

LesClaypool | 05 September 2002 10:58

Dün gece saat 03:00 gibi çalarsaatle uyandım, şöyle bi dolandım filan, baktım olmadı, geri yattım. Ondan önceki gece de sabaha kadar maç izlemiş olduğum ve işyerinde bütün gün sürünmüş olduğumdan, dün geceki ABD-Arjantin maçını izlemeye bünye izin vermedi. Böylece tarihin değiştiği ana tanık olma fırsatını kaçırmış oldum, lanet olsun. Dream Team Arjantine 87-80 yenilmiş. Düşünün bir yaw, böyle bişey olabilir mi? NBA yıldızları mağlup.

Son yıllarda dünya basketbolu ile NBA arasındaki farkın iyice kapandığını ben de kendimce gözlemleyebiliyordum. Draft edilen onca kazma avrupalıyı düşünün, ya da son bikaç yıldır doğu konferansının içler acısı halini, final serilerinin keyifsizliğini.

Niye olmuyor FENER, niye ???

LesClaypool | 28 August 2002 09:40

Dün Fenerbahçe Feyenoord’a yenildi ve bir kez daha bizi yasa boğdu. Kardeşim para var, İtalya Ligi’nde bile şampiyonluğa oynayabilecek kadar güçlü bir kadro var, tesis var, dünyanın en iyi stadı en psikopat taraftarı var, e niye olmuyor, niye??

FullMetalJacket

LesClaypool | 07 August 2002 12:19

Dün gece izledim ikinci defa. İlkini 6 yıl önce filan sinemada izlemiştim. Yanımda sırnaştığım bi hatun vardı. Film o beklediğim sıcaklık ve yakınlaşmayı doğurmamıştı aramızda. Hatta hanımımız filmden çıktıktan sonra “Ne iğrenç bi film öyle yea” demişti bolca küfür ve argoyu gözönünde bulundurarak, oysa ben bayılmıştım filme.Filmin en hoş kısımlarından biri(hatta en hoş kısmı, film bunun üzerine kurulmuş gibi geldi bana ama bi sürü de yan öge var tabi), adamın kaskında “Born to kill” yazarken gömleğinde barış/peace çıkartması taşıması. Sebebini şöyle açıklıyordu adamımız: “İnsan ruhundaki ikiliği göstermek istiyorum”. Ne süper yaw, harbiden de öyle; aynı insan ortamına göre iyi, vicdanlı filan olurken, esas itibariyle duruma göre (ya da fırsatını bulursa) sivilleri sırf zevkine helikopterden makineli tüfekle öldürebilir, kadınlara tecavüz edebilir, yaralıları farelere terkedebilir.

Böyleleri gerçekten var mı??

LesClaypool | 24 July 2002 19:18

Sabah gazetesinin Günaydın adlı kadın/kız ekinde gördüm bu yazıyı, bilmiyorum yani, gerçek mi yoksa kafa mı buluyo aslında bunu yazan? Ama accayip bişey yani, çalışamıyorum bunun üstüne, bunu yazıp çıkacam. itiraf.com’dan seçmeler diye bi bölüm var, ola orda geçiyo. Özetle şöyle:

Başlık: Artık bakire değilim müthiş hafifledim

devamında 5 madde var, kısaca veriyorum:

4- … Artık çok rahatım. Zaten herşeyi yaptığım halde “Bakireyim” demek gerçek bakire olanlara haksızlık oluyordu.

5-İçimde garip bir duygu var. Galiba SEVGİLİMLE İMAM NİKAHI YAPMAK İSTİYORUM.

The Shining

LesClaypool | 22 July 2002 12:13

Pazar günü DVD’den The Shining’i izledim. Sonra bi daha izledim daha dikkatli olarak. Çok keyifliydi, görüntü, ses ve özellikle de oyunculuk açısından. Bu arada ilginç bişey var. Fight Club’ı da aldıydım bu hafta. Orda başrol adamımızın adı Jack’di filmde, The Shining’de de başrol adamımızın adı Jack’di. Neyse, Shining’in ürpertici bi korkutuculuğu vardı yaw, harbiden tırstım yani.

Brezilya Şampiyooooonnnn

LesClaypool | 01 July 2002 10:23

Brezilya şampiyon oldu, Ronaldo da gol kralı. Bu gece Avrupa’nın çeşitli yerlerinde kazma defans oyuncuları (Nesta, Maldini, Campell, Stam, …) sıkıntıyla yataklarında dönecekler, ter içinde kalacaklar ve ertesi gün endişe içinde birbirlerini arayıp şöyle diyecekler: RONALDO GERİ DÖNMÜŞ

Şaron Paçayı Kurtarmış

LesClaypool | 28 June 2002 09:49

Bugünkü(27.06.2002) Sabah gazetesinde küçük bir haber: İsrail Başbakanı Ariel Şaron hakkında Filistinli mültecilere toplu katliam yaptığı gerekçesiyle açılan dava, Büksel mahkemesi tarafından durduruldu.

Bir süre önce de sözü geçen katliamı bizzat gerçekleştiren bi Lübnan’lı politikacı Brüksel’deki mahkemede Şaron aleyhine ifade vermeya hazırlanırken profesyonel bir suikastla susturulmuştu.

Afrika’yı yıllarca sömüren Avrupalı devletlerin(İngiltere, Fransa, İsveç, Belçika) şimdi Afrika’ya yardım hamisi kesilmeleri, Fransız komunist/yeşillerin Okyanusya’da Fransa’nın yapacağı nükleer denemeler için parlementoda olumlu oy kullanmaları, Irak’a karşı şahin kesilen Avrupalı devletlerin Avrupa’nın göbeğinde Bosna’da yaşananlara çok uzun süre tepkisiz kalmaları ve bunun gibi daha bir çok örnek Avrupalı anlamda demokrasi ve hümanizm kavramlarının aslında nasıl bir YALAN/YANILSAMA/RİYAKARLIK/MASTURBASYON olduğunu defalarca hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymuştu.

Bu nedenle Avrupa’nın adalet adına ortadoğudaki çıkarlarını tehlikeye atması, dünyanın en büyük askeri gücüne sahip ülkelesi ABD ve onun ortadoğudaki maşası İsrail’i karşısına alması düşünülemezdi.

Ama emin olduğum bişey var, gerçeğe ulaşma yollarının nispeten kolaylaştığı ve bilginin bu kadar hızlı dolaştığı bir dünyada, bu işler daha uzun süre böyle gitmez. Çıkarlarına ulaşmak için inanılmaz bir aymazlıkla tüm insani değerleri çiğneyen hatta yerine göre binlerce insanı öldürmekten çekinmeyen bu cahil düzen, çok yakında çatlak vermeye başlayacaktır.