bildirgec.org

Kyoshiro

11 yıl önce üye olmuş, 63 yazı yazmış. 516 yorum yazmış.

Patates Kız Ne Demektir?…

Kyoshiro | 17 September 2002 20:01

İnternet’de dolaşıp da eninde sonunda biriyle gerçekte tanışmayan yoktur. Çok heyecanlı bir andır hakikaten. Nasıl çıkcak acaba? Benden uzun mu kısa mı? Güzel mi yakışıklı mı? Sevişcek miyiz (%99 budur merak edilen.) ?

Tabi hayat kötü süprizler ve hayal kırıklıklarıyla doludur. Şimdiye kadar karşı cinsten birini beklerken aynı cinsten birine çayanını görmedim ama izlemek zevkli olurdu böyle bir olayı sanırım 🙂

Ben erkek olduğum için kendi bakış açımdan yansıtacağım. İnternette çok zaman geçiren biri ya sosyal ilişkilerde başarısızdır ya da işi internettedir. İstisna kabul etmiyorum hemen atlamayın ne olur. Sosyal ilişkileri sevmeyen , mizantropik kişilerin de sonuç olarak cinsel ihtiyaçları vardır. Ya da duygusal olarak aradığını bulamamış bir birey de internete kör bir umutla girer ve zaman geçirir. Beyaz mouse’lu bir prens/prenses tüm sorunları çözecek , her şey pesbembe olacaktır. İşin aslı böyle mi? Haaayır.

Her türlü sapık , serseri , garip , ilginç insan internette cirit atmaktadır. Fiziksel olarak pek özel olmayıp da internette sevgili aramayan birini tanımıyorum. İşin aslı böyle. Duymaktan korktuğunuz , yüzünüze vurulunca soğuk soğuk terlediğiniz , midenizi ekşiten , çene kaslarınızı kastıran bir gerçek bu. Hepiniz internete ne amaçla adım atmış olursanız olun kesinlikle sevgili aramak gibi bir isteğiniz oldu!

Buluşma sonucu 90% hayal kırıklığıdır. İki taraf için olmasa da. Kalabalık yerler seçilmelidir çünkü tanımadığınız biriyle buluşuyorsunuzdur. Hatta bu kişi sizin hakkınızda gece yarıları hormonlarınız doruktayken icq’da anlattığınız şeyleri bilmektedir. Utanırsınız doğal olarak. Bir savunma mekanizmasını harekete geçirerek suskun kalırsınız. Zaten yeterince açmıssınızdır kendinizi. Açılacak bir tek bacak aranız ve kalmıştır ki bunu da istemiyor diilsinizdir. İlk buluşmada genelde internetteki diğer arkadaşlar hakkında , geçmiş anıları ve hayata dair fikirler üzerinde konuşulur. İkinci buluşma için sözleşirilirse bu cinsel birleşmenin muhtemel olduğu anlamındadır. Kişiler başarılı olmuş ve DNA’nın üreme emri yerine getirilmiştir. Bundan sonraki deneyimlerinizde başarılar.

Ölümü doğum gibi karşılamak – Karanlık taraftakiler

Kyoshiro | 13 September 2002 00:09

Hepimiz doğanın bir parçası olduğumuza ve onun kuralları ile yaşamak zorunda olduğumuza göre neden doğumda gülüp ölümde Show TV’lerde ağlıyoruz? Newton yerçekimi uçmasını engellediği için ağlamış mıydı? Ya da Einstein hırs yapıp ışıktan hızlı gitmeye çalıştı mı? Niye niye niye?…

Neden siz insanların önyargıları bu kadar adaletsiz ve seçici? Bakıp durmayın , biri mantıklı bir cevap yazsın bana! Neden iyilik ve kötülüğün birlikte varolduğunu kabul ediyorsunuz da iyiliği övüp kötülüğe izin vermiyor hatta karşısında yer alıp kötünün doğallığını yadsıyorsunuz?

Oysa hırs , meydan okuma , karşı cıkma gibi insanlığı ileri götüren içgüdüler hep kötünün parçasıdır. Savaşlar gelişmeyi tetikler ve iyilik ile savaşın bir ilgisi olamaz. Barış için savaş bir yalandır.

Kötülük mükemmele ulaşmaya çalışır , iyilik ona çelme takmaya çalışan zayıf gölgesidir.

Ve sakın ha iyilikten yana olduğunuzu belirten öfke dolu mesajlar atmayın.bu yine karanlığa hizmettir.

İyi ; hizmet eden ve kabullenendir. Sembolik şeytan ise evrenin tek asisi…

Yalnızca karanlığa ezelden beri yapılan haksızlığa karşı savunma yapmak istedim.

Sakın günümüzde iyi ve kötü arasında farkın kalmadığını söylemeyin. Bu iyiler çizginin bizim tarafımıza adım adım yaklaştığı içindir.

Hayır. Karanlık insan kedileri filan öldürmez.Ölüm doğum kadar kutsaldır bizim için. Bazılarınızın içinde var bu. Haydi gelin bizim tarafımıza ve barışık olun yalnızca kendinizle.

Saygılar.

Uzaylılar gelince ne yapacağız?

Kyoshiro | 11 September 2002 23:54

Belki benim zamanım bol da böyle gereksiz şeylere kafa yorabiliyorum. Ama düşünün bir kere : insan olmayan akıllı bir ırk ile karşılaştığımızda dindar insanların hali ne olacak? Ya müzik? Evrensel mi yoksa sadece bizim beynimiz için mi anlamlı. Aşık olduğumuz uzaylı hatuna cepten şarkı göndermenin anlamı olacak mı? …

Uzaylı kardeşlerimizin ( ya da düşmanlarımızın ) bize benzemesi hiç de mümkün olmayan bir tesadüfler sonucu mümkün olabilir. Kendi yaşam ortamlarına göre evrimleşmişlerdir bence. Yani biriyle duygusal bir ilişkiye giremeyiz. Bir de şu var ki aşkın yalnızca bizim evrimimizin bir ürünü olması muhtemel. DNA mız bize karşı cinse aşık olup türün devam etmesini sağlamamızı emrediyor olabilir. Sevgi evrensel olmayabilir.

Ya Tanrı ve din kavramları yalnızca ebeveyne bağımlı memeliler olmamızın bir sonucuysa? O zaman bu soyut kavramları herhangi bir biçimde uzaylılara açıkladığımızda pek de inanmayacaklar. Amerikan Başkanının uzaylı generala “In God We Trust” dediğini düşünebiliyor musunuz? Dünya üzerinde milyarlarca kişi Buda gibi inanışlara yönelecek. Sokakta gördüğümüz herkes kafasını kazımaya başlayacak. Şapka satısları patlayıp şampuan tarihe karışacak.

Uzaylılar neye benzerse benzesin , nasıl bir ruhsal hayatları olursa olsun analitik düşünme tarzları şüphesiz etkileyici olacak. Matematikte çok ama çok ileri olacaklar. Yoksa evrende mevcut belli kuralları kavrayıp da bize çay içmeye gelmeleri mümkün olamazdı.

Teoriler teknoloji seviyesi birbirinden falklı iki uygarlığın karşılaşmasının kesin sonucunun , bunlardan birinin yokolması olduğunu söyler. Bu durumda ne gibi bir öngörüde bulunabilir. Biz onları kendimize mi benzeteceğiz yoksa onlar mı bizi kendilerine?

“Biz bilmemne gezegeninden geliyoruz” gibi şeyler söylememeleri lazım. Kendi sitemlerinde verimli gezegenler yoksa yapacakları tek şey Dünya’yı usulca elimizden almaktır. Kendimizi savunabilecek miyiz? Nükleer silahlar? Kendi geleceğimizi yoketmek uğruna mı?

Bunlara kafa yormak gereksiz ama o an geldiğinde düşünecek zamanımız olmayacak. Tabi ben uzaylılara inanmıyorum.