bildirgec.org

Nanoteknoloji hemen her alanda umut vaat eden gelişmelere yol açarken, son zamanlarda yeni mikro-robot yapmak yerine mikroorganizmaları dönüştürmeye kafayı takmış bilimadamları türemeye başladı. Doğa tarafından üretilmiş “hizmetçi” mikroorganizmaların zaten varolduğuna dikkat çeken bu bilimadamları, bunların bazılarında ufak genetik modifikasyonlarla yepyeni ve amaca uygun mikro-hizmetçiler üretilebileceği iddiasında. Neler mi mesela?

bu füze görünmüyor!

Soğuk Savaş’ın ‘soğuk’luğu gitti ama sıcaklığı hala sürüyor! ABD Orta Avrupa’da “Haydut (!) devletlere karı füze savunma sistemi kuracağım” diye tutturdu, Rusya da cevaben bu saunma sistemlrine görünmeyen yeni bir kıtalararası balistik füze geliştirdi ve bugün (29 Mayıs) 5,500 km uzaktaki hedefi 12’den vurarak başarıyla denedi.

1970’lerin uzay kolonileri

NASA Ames Araştırma Merkezi daha 1970’lerde ‘uzay kolonisi’ önerileri tasarlamıştı. Belirli bir güneşin yörüngesinde dolaşacak olan bu dev ‘uzay kentleri’, yarın öbürgün dünyayı yaşanmaz hale getirecek (malum olmuş galiba) insanoğlunun devamı için son çare olarak düşünülüyordu. O vakitler hayali kurulan bu uzay kolonileri, yaşam koşullarının çok kaliteli olduğu, temiz havalı, zengin ve ‘yeşil’ yerlerdi; Boyutları da yaklaşık Bakırköy ilçesi kadardı. Buyrun 1970’lerde NASA ressamlarının gözüyle ‘uzay kolonileri’.

kusursuz cinayet olmuyor, olamıyor!

Adli tıp nerelere geldi! Darısı bizim emniyetin başına! Yazıda sonuç şu: tek bir açık bile verilse polis katili tepeliyor(muş).

Yine Japonlar… Aslında ses analiz teknolojisine dayanıyor bu uygulaması enteresan. Bir mekanın duvarları ‘duyarlı’ hale getirilip içeride kaç kişi olduğu, ısı ve ses oranı, günün saati vs. gibi veriler işleniyor, siz yorulmadan yapılması gereken işler yerine getiriliyor. Güvenlik önlemleri en başta malumunuz. RoomRender’a buradan bir göz atabilirsiniz.

Kablosuz ağın zararlı olup olmadığını paso haber yapıp duruyorlar. Milliyet gitti ‘ingiltere’de okullarda yasaklandı’ diye haber yaptı hiçbir bilimsel gerekçe göstermeden! Yarın da gidip ‘kansere ilaç bulundu’ diye haber yaparlar. Öğrenemediler bilimsel konularda nasıl haber yapacaklarını. Bense bu yazıdakine inanmayı tercih ediyorum. Üstelik Milliyet’in dayandığı kaynaklar da aynısı, ama o verileri budamış otyaya ‘aman haaa’ diye bir yazı çıkmış. Kablosuz ağa gelinceye kadar istanbuldaki trafik ve şehir eşkıyası problemini çözsünler, onlar kanser ediyor adamı asıl!
Ciddi bir analiz için bakın, okuyun.