Bu proje sitesi bu da demosu.
Bu da size bir imla hatasını çok görüp böğürüp böğrüşenler.
Bu proje sitesi bu da demosu.
Bu da size bir imla hatasını çok görüp böğürüp böğrüşenler.
Anadolu Ajansı muhabiri Fazıl Tunç Alanya çevre yolunda çekmiş. Arıza yapan otomobili, yaklaşık 3 kilometre motosiklet tarafından çekilmiş. Asparagas değilse ilginçmiş.
Fıkra gibi bir konu.
Bir zamanlar deniz akkaya “bir işadamı benimle bir haftalık aşk yaşamak için 300bin dolar teklif etti” diye bir laf etmiş.
İşa adamlarını temsilen zamanın ito başkanı Mehmet Yıldırımda :
“O kız değerini artırmak için yanlış taktik uyguluyor. Bu kişi işadamı değildir. Normal bir işadamı üç bin dolara olacak bir iş için 300 bin dolar vermez” buyurmuş.
Akkayada onu tabi mahkemeye vermiş.
Şimdi asıl bomba geliyor.
Mahkeme heyeti aranızda anlaşın deyince, Akkaya Yıldırımın basın önünde özür dilemesini istemiş. Tabi Yıldırım da o kadar da değil diyerek redetmiş ve :
En acı haberleri bile magazin şeklinde verebilmeyi başarabilen çok izlenen kanallarımızın haber bültenlerinde son günlerinde gördüğümüz bir kötü haber de fındıkla ilgili. Fındık deyince akla “aganigi“nin geldiğinin farkındayım. Diyeceğim o ki fındık üreticisinin şu günlerdeki durumu da pek bir “naganigi” olduğunu yazayım istedim. Peki bunun neresi keşif? Şu rakam 1.874.495.771. Amerikan doları cinsinden ülkemizden yapılan 2005 yılı ihracat miktarı. Bu adrestende görülebileceği gibi son üç yıl yapılan ihracat miktarı ondan önceki 10 yıla bedel. İGEMEnin raporu için de buradan yararlanabilirsiniz.
2004-2005 sezonunda fındık ihracatı %80 artarak tüm rekorları alt üst etmiş.
Ah zidane, o kupaya böylemi veda edecektin. Bak oyununu bile yaptılar makaraya sardılar seni.
Otobüslerinde, park bahçelerde, yollarda, hatta son günlerde belediye otobüslerinin ayakta duranlar için üstteki demirlere taktığı tutamaklarda bile reklamlar vardı.
Bu arkadaş da üstüne başına reklam almaya karar vermiş. 500,00 YTL teklif gelmiş.
Kiralık beyin den sonra bununda basın dünyasının ilgisini çekmesini bekliyorum.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler. Ama reklamın bundan iyisi olamaz. Şurda gördüm, ki Kuveyt İslam Bakanlığı’nın hemen hemen tüm Arap televizyonları için yayına verdiği reklam son günlerin en çok konuşulan konuları arasına girmiş. “pause” (durdur) sloganı ile verilen reklamlarda ezan okunduğunda herşeyin durması ve müslümanların namazın çağrısına uyması gerektiğini vurgulanıyor..
Allahın sopası yok diye bir deyim var. O doğru mu bilemem ama artık namazın da bir reklamı olduğu kesin.
Serinin devamını bekliyoruz, zekat, hac, oruç gitsin bu böyle…
İşte 3 tekerli traktörüde yaptılar. Ama bu traktörde denge unsuru lazım. Yani tek başına götüremezsin. Yengemizi de olmayan tekerin çaprazına oturtacaksın.
Peygamber Efendimize yönelik hakaretamiz karikatürü çizen danimarkalı karikatüristimsi şey, bir haber sitesinde yer alan habere göre, ölmüş.
Allah rahmet eylesin diyemiyoruz.
Haberin doğru olup olmadığı kesin değil, ama doğru olmasa bile en nihayetinde hepimiz bir gün öleceğiz. Umarım içimizdeki hakarete meraklı olanlar son nefesten önce pişman olurlar. Mevlananın dediği gibi. Ne olursan ol yine gel.
Daha önceki gerilim dönemlerinde olduğu gibi, 45 yaşın altındaki Müslümanların El Aksa Camii’ne Cuma namazı için girişlerine izin verilmeyecek. 45 yaşın üzerindekilerden de İsrail kimliği taşıyanlar camiye girebilecek. o derece yani.