bildirgec.org

hamilikart

11 yıl önce üye olmuş, 70 yazı yazmış. 129 yorum yazmış.

Şirket ve çalışanları

hamilikart | 13 July 2006 01:43

Mümtaz bir IEEE (Institute ofElectrical and Electronic Engineering) üyesi olarak her ayaralıksız, ve istemesem de kapıma getirilen IEEE Spectrumdergisinden bugün ilginç bir ek çıktı. Her yıl belli sayıdaalanında çığır açan elektrik ve elektronik mühendisi veakademisyene verilen IEEEödüllerini 2006 yılında alanların listesi. Otuz küsur sayfalık
bir doküman. EE çok geniş bir alana yayıldığı için bir dolu ilgiliilgisiz insanın biyografisi de listenin içinde. Çalışanları ödülalmış olan şirketlerden üçü, Raytheon, Hitachi, ve Pixar da bu ekinsonuna tebrik mesajları eklemişler.

György Ligeti ve Mekanik Obsesyon

hamilikart | 12 July 2006 01:43

Aşağıdaki yazıyı 2000 yılında o zamanlar yayında olan araf.net için yazmıştım. Ligeti’nin 12 Haziran 2006 tarihinde aramızdan ayrılması nedeniyle güncelleyerek hafif.org’a ekliyorum. Bazı bağlantıları yeni ekledim.

György Ligeti
György Ligeti

Kısa Özgeçmiş
Yirminci yüzyılın, tanımına tam anlamıyla uyan “avant garde” bağdarlardan (bestecilerden) biridir György Ligeti. Birinci Dünya savaşından sonra Romanya topraklarına katılmış olan “Dicsöszentmarton” adlı bir Macar kasabasında 1923’te doğan Ligeti, Özellikle altmışlı yıllardan itibaren çağdaş çoksesli müziğin gelişiminde büyük söz sahibi oldu. Küğ (müzik) aktivitelerinin şiddetle sınırlandırıldığı ya da baskı altında tutulduğu 1950’li yılların Macaristan topraklarından Macar halkının sonradan Sovyet yönetimi tarafından bastırılan ayaklanması sırasında (1956) istemeye istemeye ayrılan ve Viyana’ya geçen Ligeti, daha sonraları belli bir süre eğitim faaliyetlerine katılacağı Darmstadt’a gitti. Darmstadt’da yeni gelişmekte olan avant garde akımına katkıda bulundu. Bu grup içinde tanıştığı Alman bağdar Karlheinz Stockhausen, vatandaşı György Kurtag ve Arjantin’li bağdar Mauricio Kagel’le müziğin geleceğine yön veren grupta yer aldı. Bu devirlerde Darmstadt avant garde hareketinin aldığı tepkileri aynen o da aldı. Zaman içinde, Viyana ve Berlin’e de giden Ligeti uzun yıllar boyunca vatansız yaşadı. Avrupa’nın dizisel okulunun kabul ettiği yöntemler dışında yöntemleri denemek konusunda hayli ısrarcı davranan Ligeti, 1970’lerin sonundan itibaren Avrupa’daki resmi müzik otoritelerince şiddetle reddedilen minimalist anlayışa ilgi duymaya başlamıştır. Yapıtlarının kayıtlarında ve seslendirilişlerinde bulunabilmek amacıyla göçebe hayatı yaşayan Ligeti 12 Haziran 2006 tarihinde aramızdan geride büyük bir boşluk bırakarak ayrıldı. Ligeti, ileride çağımız müziği incelendiğinde kesinlikle adı geçecek bağdarlardan olacaktır.

Apple iTelemera

hamilikart | 28 April 2006 00:51

Oceania'da hayat...
Oceania’da hayat…

Super Apple LCD ekranlardaki piksellerin arasina mikro kameralar yerlestirebilecek bir metod icin patent almis. Amaclari telekonferans icin konusurken konustugunuz kisiye gozgoze bir iletisim saglamakmis.

Aypodumun marpucu…

hamilikart | 03 February 2006 00:34

Aypod
Aypod

Kaliforniya’da bir Amerikalı Apple bilgisayarcılık A.Ş.’yi iPod kullanarak duyma sistemine kalıcı zarar verebileceği sebebiyle dava etmiş. Tabii ABD’nde her zaman olduğu gibi ota dava kota dava durumu gibi olmus bir parça. Ama sonuç ne olur belli değil. Olaya az biraz bilimsel bir yaklaşım gösterecek bir bilirkişi bulacak olurlarsa bu bilirkişinin şu verileri kullanarak şu sonuçlara ulaşması olası:* Açık alanda izotropik bir ses kaynağının oluşturduğu ses basıncının büyüklüğü (SPL) alıcının (yani kulağın ya da mikrofonun) ona olan uzaklığı her iki katına çıktığında 3dB azalır (yani yarıya düşer). Kulaklık kulak zarına 3cm mesafede durmaktadır. Yani doğrudur ki kulaklığı kullanarak kulağınızı kulak cennetine göndermek mümkündür. Fakat kabul edilebilir gürültüye maruz kalma dozu (Permissible Exposure Level) diye bir tanım var. Yani efendim sallıyorum 105dB(SPL)’e günde maksimum 1 saat maruz kalmalısınız.* Herhangi bir ses materyalinde (ses dosyalari olsun ya da bir filmin ses kaydı), cok kısa bölümler hariç 90dB’lik bir SPL’in üstüne çıkan kısımlar yoktur. Örnek vermek gerekirse, arka plan gürültü seviyesi 30dB civarı ise 70dB civarı bir dinleme düzeyi normaldir. Hadi diyelim duyamıyoruz, açtık sesi 2 katına çıkarttık. 73dB olsun. 100 dB’ye epey yol var demek bu.* Eğer sinema zevki vurduya kırdıya çalan biriyseniz bile, filmin başından sonuna vurmazlar ve kırmazlar. Maruz kalınan toplam gürültü seviyesi önemli olduğu için belli süreden çok olmamak koşuluyla yine de yüksek sesli program materyalleri dinlenebilir. Haaa uzun vadede sürekli yüksek sesli materyaller dinlerseniz duymanız nanay olabilir tabii. O ayrı. Ama kısa süreli maruz kalmalar o kadar da önemli değildir.
* Hem kullanıcı olarak sahip olduğunuz ürünü düzgün kullanmak da sizin elinizde nihayetinde. Bıçağın varsa ille ki gidip sokakta adam öldürmezsin mesela. Ya da çim biçme makinesiyle çocuğunun saçlarını kesmezsin…

Yani canım, yani güzelim, yani bi denem… Hadi başka kapıya. Hem daha açılacak çok dava var.