bildirgec.org

gorcun

11 yıl önce üye olmuş, 181 yazı yazmış. 33 yorum yazmış.

Yeni bir salgın filmi geliyor: ”Carriers” fotoğrafları ve fragmanı

gorcun | 08 July 2009 14:51

Carriers
Carriers

Alex ve David Pastor kardeşlerin birlikte yazıp, yönettiği korku-gerilim türündeki ”Carriers” filminin fragmanı piyasaya çıktı. Film, son zamanlarda da çok gündemde olan dünya çapında virüs salgını konusunu işliyor. 4 genç arkadaşın salgından kaçışının hikayesini anlatan ”Carrriers”ın 9 Eylül 2009’da sinemalara gelmesi planlanıyor. Gençlerin salgından kurtulma amacıyla gitmek istedikleri Meksika Körfezinde bulunan rüya gibi bir plaj, salgın etkisinin geçmesini bekleyecekleri ve canlı kalabilecekleri en iyi yerdir. Ancak Amerika’nın batısında yolda ilerlerken arabaları, izole edilmiş bölgede bozulduktan sonra herbirinin korkunç kaderlerini belirleyecek olaylar zinciri sadece ölülerin ya da virüslülerin yaşadığı batı bölgesinde şekillenecektir. Dört arkadaşın güneye doğru umutsuz kaçışları virüslü çocuklar, vahşi doktorlar, delirmenin eşiğine gelmiş kurtulanlar, kuduz köpekler ve diğer tehlikeli unsurlarla ölümcül bir savaşa dönüşecektir.

Carriers
Carriers

Tarantino’nun son bombası ”İnglourious Basterds”in yeni afişleri göründü

gorcun | 08 July 2009 12:28

Inglourious Basterds
Inglourious Basterds

Quentin Tarantino’nun son filmi Inglourious Basterds filminin yeni afişleri piyasaya çıktı. Film, 1978 tarihli Quel maledetto treno blindato (Inglorious Bastards) filminden esinlenerek bu adı almış. Ancak yapım orijinal bir Tarantino filmi. Hikaye, II. Dünya Savaşı döneminde geçiyor. Nazi işgali altında olan Fransa’da ailesinin katledilmesinden sonra Paris’e kaçan Shosanna Dreyfus (Melanie Laurent) adlı kadın orada sinema salonu işletmecisi olarak yeni bir hayat kurar. Aynı zamanda bir başka yerde Teğmen Aldo Raine (Brad Pitt) liderliğinde, Nazileri acımasızca öldüren bir grup asker Naziler’e korku saçmaktadır. Naziler tarafından ”Piçler” diye adlandırılan bu grup Alman sinema oyuncusu ve gizli ajan Bridget Von Hammersmark (Diane Kruger) ile işbirliği yaparlar. Tüm bu insanların yolları bir sinema salonunda kesişecek ve birlikte hareket etmek zorunda kalacaklardır. Cannes Film Festivali’nde, Mayıs ayında ilk gösterimi yapılan film, sinemalarda 21 Ağustos’ta seyirciyle buluşacak.

Inglourious Basterds
Inglourious Basterds

Kadroda adı geçenler dışında Paul Rust, Christoph Waltz, Daniel Brühl, Eli Roth, Samm Levine, B.J. Novak, Til Schweiger, Michael Fassbender ve Mike Myers gibi isimler yer alıyor. Haziran ayında sinemalara gelmesi beklenen film, Cannes Festivali’ndeki izlenim ve eleştirilerden sonra Universal Stüdyoları, Tarantino’dan bazı bölümlerinin değiştirilmesini istediği için vizyon tarihi Ağustos’a ertelenmiştir. Genel olarak iyi eleştiriler alan filmin Tarantino filmlerinde alışık olduğumuz çok diyalog az aksiyon içerdiği belirtilmiş. Film, Almanya’daki ünlü Babelsberg Stüdyoları’nda çekilmiş ve İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca dilleri filmin içinde yer almaktadır. Filmin Türkçe çevirisi ise kimi yerlerde İsimsiz Kahramanlar, kimi yerlerde Soysuzlar Çetesi olarak geçiyor. Son hali ne olacak göreceğiz ama Tarantino’nun ve filmin sertliğine yakışır bir isim olması daha uygun olur kanımca. Filmin resmi sitesine buradan ulaşabilirsiniz. İşte merak ve heyecanla beklenen filmin yeni afişleri ve uzatılmış son fragmanı.

Çağan Irmak’tan büyüklere masallar: Kabuslar Evi (2)

gorcun | 06 July 2009 13:51

Karanlıktan Gelen
Karanlıktan Gelen

Çağan Irmak’ın Kabuslar Evi serisinin ilk 5 bölümünü yazdığım ilk yazıdan sonra ikinci bölümde 6-7 ve 8. bölümleri tanıtmak istiyorum. İlk yazıda bahsettiğim üzere, ıssız ve ormanlık bir bölgede iki katlı büyük bir evde geçen korku-gerilim hikayelerinin işlendiği filmler genel olarak 1 saatlik bölümlerden oluşuyordu. Gelelim 6. hikayeye…

6-Kabuslar Evi – Karanlıktan Gelen : Anne Füsun (Serap Sağlar), kız kardeş Ceren (Berin Şenvarol) ve erkek kardeş Kerem’den (Rıza Kocaoğlu) oluşan aile tatil yapmak amacıyla uzun bir yolculuğa çıkarlar. Yolculuk sırasında zaman zaman şakalaşan, zaman zaman tartışan çocuklar ve anne yollarına devam ederlerken garip olaylar olmaya başlar. Kötü bir kazanın sonunda kendini büyük, gizemli bir evde bulan Kerem evin içerisinden çıkamamakta ve korkunç bir kabusun içinde olduğunu farkeder. Daha sonra evde ondan başka birisinin daha olduğunu görür.

Karanlıktan Gelen
Karanlıktan Gelen

Evdeki gizemli yabancı (Tolga Karel) yara bere içinde olan normalde yaşaması mümkün gözükmeyen biridir. Kendisine, Karanlıktan Gelen diyen bu garip yabancıyla evde hapis kalan Kerem, kurtuluş yolunun kendi zihninde olduğunu anlayacaktır. Garip olayları sürekli merak içinde izleyeceğiniz bu bölüm hem dram hem gerilim açısından tatmin edici ve süpriz sonuyla şaşırtıcı bir hikaye. Bu bölümü Uluç Bayraktar yönetmiştir.

Muhteşem bir uyarlama: ”Aşık Oldum”

gorcun | 05 July 2009 12:39

Aşık Oldum
Aşık Oldum

”Aşık Oldum” 1985 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekilmiş bir komedi filmidir. Yapım, dönemin popüler Amerikan komedisi olan ”The Woman in Red (Kırmızılı Kadın)” filminden uyarlanmıştır. İşin ilginci ”The Woman in Red” filmide Fransız yapımı ”Un éléphant ça trompe énormément” Amerika’da ”Pardon Mon Affaire” adıyla bilinen filmden uyarlanmıştır. Yani film yeniden çekimin yeniden çekimidir. Ama sonuca baktığımızda durumun hiçte kötü olmadığını söyleyebiliriz. Kadrosunda Şener Şen, Şehnaz Dilan, Nevra Serezli, Ayşen Gruda, Erdal Özyağcılar, Savaş Dinçel, Necati Bilgiç, Uğur Yücel, Sümer Tilmaç, Perran Kutman, Tuncay Akça ve Ayşe Kökçü gibi birbirinden başarılı ve ünlü oyuncuları barındırır.

Konusu kısaca bir reklam ajansında çalışan Şakir’in başarısız çapkınlık maceraları üzerinedir. Evli olan Şakir (Şener Şen) karısı (Nevra Serezli), çocukları ve başarılı iş hayatıyla sakin, macerasız ve mutlu bir hayat sürmektedir. Bir gün iş yerinden çıkarken kırmızılar içinde gizemli bir kadın belirir. Gerçekle rüya arası bir olay olur ve kırmızı elbise içindeki kadının eteği havalanır, bir süre o şekilde salınan kadın daha sonra hiç bir şey yokmuş gibi yoluna devam edip oradan uzaklaşır. Olaya şahit olan Şakir kırmızılı kadına o anda vurulur. Kısa süre sonra kadının çalıştığı reklam ajansına fotomodel olarak gelen Sibel (Şehnaz Dilan) olduğunu öğrenir.

Aşık Oldum
Aşık Oldum

Uçlarda gezinen bir fragman: Robo-geisha

gorcun | 05 July 2009 10:18

Robo-geisha
Robo-geisha

”Machine Girl”, filminin yönetmeni Noboru Iguchi’nin yeni filmi ”Robo-geisha’nin” fragmanı çıktı. ”Tokyo Gore Police” filminin yönetmenliğini yapmış olan Yoshihiro Nishimura’nın içinde bulunduğu ekip yine son derece uçuk, kanlı ve şiddet dolu bir filme imza atıyorlar. Bu sefer geyşalar üzerinden şiddet gösterisi yapacağa benzeyen filmde geyşaların her türüyle karşılaşmak mümkün. Bu filmde Geyşa dansı, geyşa füzesi, geyşa elektrikli testeresi, geyşa katanası, samuray robot, engelli silahı, göğüsten çıkan makineli tüfek, kıçtan çıkan katana gibi yaratıcı ve uçuk silahlarla ve karakterlerle Geyşa ordularının savaşını izleyeceğiz. Machine Girl, Tokyo Gore Police gibi filmleri izleyenler nasıl bir şeyle karşılaşacaklarını az çok bilselerde bilmeyenler için fragmanın son derece uçuk ve rahatsız edici görüntülerin olduğunu da belirtmek isterim.

Batman’in yeniden doğuşu: ”Batman Begins”

gorcun | 04 July 2009 16:18

Batman Begins
Batman Begins

Christopher Nolan, Batman çizgi roman serisinden uyarlanan filmlere yeni bir başlangıç yaparak, 2005 yılında ”Batman Begins (Batman Başlıyor)” filmini çekti. Gotham City’de gündüz işadamı gece yarasa adam kostümüyle suçluların korkulu rüyası olan Bruce Wayne yepyeni bir hikayeyle sinemalara geliyordu. Küçük yaşta ailesi gözleri önünde öldürülen Wayne, intikam hissiyle dolup taşmaktadır. Gotham’dan ayrılıp dünyayı gezerek, kötülere ve suçlulara karşı savaşmayı öğrenenen Wayne, bir süre sonra tekrar doğduğu yere geri döner. Uzakdoğuda Henri Ducard tarafından eğitilen Wayne, Gotham City’desuçlularla, çocukken oluşan yarasa korkusunu simge haline getirerek savaşma yolunu seçer.

Batman Begins
Batman Begins

Böylece Gotham’da yarasa maskesi ve kostümüyle Yarasa Adam olarak bilinen ama kimliği bilinmeyen yeni bir kahraman doğar. Artık suçluların da korkacağı karanlık bir düşmanları vardır. Ama, Batman’in asıl düşmanları umduğundan çok daha yakın olan kişilerden çıkacaktır. Nolan’ın, Batman yorumu kimi eleştirmenler tarafından fantastik hikayesine aykırı derecede gerçekçi olarak eleştirildi. Gotham’ın, Tim Burton’un, ”Batman” filmlerindeki gotik atmosferinden uzaklaştığı da eleştiri oklarının başka bir yönüydü. Nolan’ın amacı zaten gerçekçi ve sağlam hikayeli bir Batman filmi yapmak olduğundan büyük ihtimalle bu eleştirileri göze almıştı. Gerçektende şimdiye kadar çekilen onca dizi ve filme rağmen ilk defa bir filmde kahramanın korkularından, nasıl Batman olduğuna, nasıl bir konsantrasyonla çalışıp, onu suçlulara karşı savaşma gücü veren şeyin ne olduğu gibi önemli konulara son derece gerçekçi ve akılcı cevaplar veriliyordu.

Batman Begins
Batman Begins

Soderbergh’in yeni filmi ”The Informant”ın fragmanı yayınlandı

gorcun | 02 July 2009 16:02

The Informant
The Informant

Steven Soderbergh’in yeni filmi ”The Informant”ınfragmanı piyasaya sürüldü. Kurt Eichenwald’in 2000’lerde yayınlanan ve çok satan ”The Informant: A True Story” adlı kitabından uyarlanan filmde başrolü Matt Damon üstleniyor. Matt Damon şirketler arasında dönen kirli işleri ortaya çıkarmaya çalışan FBI ajanı Mark Whitacre’yi canlandırıyor. Fit görmeye alışık olduğumuz oyuncunun görünümünün rolü için ciddi anlamda değiştiği görülüyor. Filmin, konu olarak büyük şirketlere karşı tek başına mücadele veren Jeffrey Wigand’ın hikayesini anlatan ”The Insider (Köstebek)” filmine benzerliği göze çarpıyor. Ama ”The Informant”, ”The Insider”ın gerilimli atmosferinden çok kara komedi filmi olarak görülebilir. Filmin, Amerika’da 9 Ekim 2009’da vizyona çıkması planlanıyor. İşte, Soderbergh’in yeni filminin fragmanı.

Heath Ledger’ın kariyerine bir bakış

gorcun | 01 July 2009 09:49

Heath Ledger
Heath Ledger

Amerikan Vanity Fair dergisi kapak konusu yaptığı Heath Ledger’la ilgili sitesinde ilginç bir soruyu da ortaya atmış. Sinepil’de de bu soruyu sorarak fikirlerinizi paylaşmak istedim. Bildiğimiz gibi geçen sene son filmi The Dark Knight’taki (Kara Şövalye) Joker rolünü oynadıktan sonra hayatını kaybeden Heath Ledger’in bu son performansı dünya genelinde çok sevilmişti. Her ne kadar Joker saf anarşist karakter olarak çok beğeni topladıysa da diğer filmlerine baktığımızda da genelde aykırı rollerde oynadığını görebiliriz. Peki sizce de genç yaşına rağmen rol aldığı onca filmin arasında en iyi performansı Joker mi yoksa daha gerilerde kalmış ama hak ettiği değeri görmeyen bir rolü var mı? Buna karar verebilmek için Heath Ledger’in kariyerindeki rolleri hatırlayalım.

Heath Ledger
Heath Ledger

Yılların eskitemediği mafya ”Al Pacino”

gorcun | 29 June 2009 17:05

Al Pacino
Al Pacino

Hollywood’un aynı zamanda dünyanın en başarılı oyuncularından biri olarak anılan Alfred James Pacino, 25 Nisan 1940 yılında New York eyaletinin Bronx bölgesinde doğmuştur. Kısaca Al Pacino olarak bilinen oyuncunun ailesi o daha çocuk yaştayken boşanmıştır. Güzel Sanatlar Okulu’na devam ederken 17 yaşında okulu bırakıp evden ayrılan Pacino, çeşitli işlerde çalışırken oyunculuk dersleri almıştır. Çeşitli tiyatrolarda boy gösteren oyuncu “Does the Tiger Wear a Necktie ?” oyunuyla Broadway’de sahne almıştır. Sinemaya geçişi ise 1969 yılında Me, Natalie (Ben, Natalie) filmiyle olur ve uzun filmografisinin ilk filmi olarak kayda geçer. 1972 yılında Francis Ford Coppola’nın başyapıtı The Godfather (Baba) filminde Michael Corleone rolünde oynayarak sinema tarihindeki unutulmaz filmdeki yerini alacaktır.
Bu rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ına aday olan oyuncu daha sonra Scarecrow (Korkuluk) ve polis rolünde Serpico filmlerinde oynar. 1974’te The Godfather filminin ikincisinde aynı rolde oynayan aktör bir yıl sonra Dog Day Afternoon (Köpeklerin Günü) filminde eşcinsel hırsız gibi aykırı bir rolde oynamıştır. 1983 yılında gelene kadar çok fazla etki bırakmayan dört filmde (Bobby Deerfield, …And Justice For All (Herkes İçin Adalet), Cruising, Author! Author!) oynayan oyuncu o sene Brian De Palma tarafından çekilen efsanevi Scarface (Yaralıyüz) filminde Tony Montana rolünü canlandırır.

Tony Montana
Tony Montana

Her role giren adam ”Şener Şen”

gorcun | 28 June 2009 16:54

Şener Şen
Şener Şen

Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olan Şener Şen, 26 Aralık 1941 yılında Adana’da doğmuştur. Kendisi de oyuncu olan Ali Şen’in oğlu olarak dünyaya gelen Şener Şen aslında tiyatro kökenlidir. Ama çoğu oyuncu gibi o da tiyatro kazancı yetmediğinden sinema sektörüne girmiştir. İlk olarak sadece kameraya göründüğü ve çok kısa repliklerinin olduğu figüran rollerle bir çok filmde (Altın Prens Devler Ülkesinde, Katerina 72, Ayrı Dünyalar, Aptal Şampiyon) boy göstermiştir. Bak Yeşil Yeşil’de Ahmet Özhan’ın menejeri ve Bizim Aile’deŞener karakterini oynadıktan sonra kendisini kitlelere tanıtacak olan Body Ekrem rolüyle Hababam Sınıfı’nda oynamıştır. Kırmızı eşofmanları, çapkın bakışları ve hemen gaza gelen karakteriyle Body Ekrem daha o zamandan Türk sinemasının unutulmaz karakterleri arasında yerini alacaktır. Bundan sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez’in ve dönemin bir çok yönetmeninin aradığı oyuncular listesine giren Şener Şen, çok hızlı ve fazla sayıda filmin yapıldığı 80 öncesi dönemde birçok yapımda yer alır.