bildirgec.org

Galanthus

11 yıl önce üye olmuş, 56 yazı yazmış. 3733 yorum yazmış.

Ruhum

Galanthus | 29 January 2011 10:45

Ruhum, çiçek bozuğu bir surat gibi, güzel hatları olabilir ama dikkati çeken arazlarım var. Kırmızı; besbelli. Ah bi’ çamaşır yıkarmışçasına çitilesem onu, bi temizlesem altından mis gibi çıkacak kendisi, ama ilacı bende değil…ne yalan söyleyeyim artık tabip, eczacı, doktor aramaktan yoruldum.

Zoraki Balon

Galanthus | 14 January 2011 08:59

Beni şişirdiler. Nefesleri yetmedi. Ama şişirdiler. Bir kaç kişiydiler. Kocaman oldum, kimi ümitlerini üfledi, kimi aşklarını, kimi de hayal kırıklıklarını… İçimde her bir şeyden var. Zorla da olsa akıttılar içlerindekini, zehirlerini gözyaşlarını, mutluluklarını, sevgilerini, zorla da olsa ben bir balondum bir sürü bir sürü rengim vardı ve içimdekiler rengimi çok daha canlı yaptı, çok daha parlak… Ama bana kimse sormamıştı tercihimi. Bir kişi sorsaydı bari… bir soran olsaydı… ben balon olmayı seçer miydim?

Bjorkumsu

Galanthus | 12 January 2011 09:38

Bu yazıya farklı bir giriş yapmak isterdim, yeni yıl coşkusunu hala içinden atamamış bir psikopat olarak “ho ho ho” yakışırdı sanki. Benim içimdeki bu coşku yeni yıldan da değil sanki. Biraz havadan, biraz sudan…

Yukarıdaki gereksiz paragraftan sonra hala yazıyı okumaya devam edecekler varsa, baştan uyarıyorum size keşfedilmiş Amerika’yı sunuyorum. Yani buralarda yok yeni bir şeyler. Peki nedir şimdi bu başlık derseniz sesi bir çok kişi tarafından Björk’ benzetiliyor. İzninizle ben bugün Emiliana Torrini için bir kaç kelam edeceğim.

Air Umbrella

Galanthus | 07 January 2011 10:21

http://www.yankodesign.com/2010/01/12/try-air-to-stay-dry/

Sigara Kokusu

Galanthus | 15 October 2010 09:22

Bilirsin içmem, sevmem bile kokusunu…

Ama hatırlar mısın senin ellerinin kokusunu ne kadar sevdiğimi, ellerini avuçlarımın arasına alıp alıp alıp kokladığımı…

Gülerdin di mi bana içten içe, belki de anlamazdın ne yapıyor derdin bu deli kız. O deli kız sana çok aşıktı be!

Bir gün paketi aldım elime bir yandan konuşup evirip çeviriyordum, aldın elimden paketi, eline bile yakışmıyor, sana zararı dokuanacak hiç bir şeyi istemem. Hiç düşünmedin mi senin bana nasıl da zararının dokunduğunu, nasıl da içimde bir yerleri kanattığını. O gün seni o hassas noktandan yakalamıştı o deli kız, kendine zarar vererek seni kendine bağlayacaktı…

Gösteri

Galanthus | 14 October 2010 11:37

Çağırdı beni “N’olur davetlim ol” dedi.

Ben de geldim. Kıramadım onu ki kırmayı da hiç istemem ama o kırdı beni. Davetlim ol dediğinde bana hiç değilse sırf ona daha yakın olayım diye ön koltuklardan bir yer ayarlayacağını düşünmüştüm sırf onu daha yakından görebileyim diye. Hiç hayal ettiğim gibi olmadı, değil ona yakın olmamı benim geleceğimi bile düşünmemişti, beni tamamen aklından çıkarmıştı, beni unutmuştu. Geldiğimi gördüğünde şaşırdı, peki mutlu oldu mu? Daha çok şaşırdı sanırım ve mahcup oldu, diğer arkadaşları ön sıralara kurulmuştu. Bir tek ben, bir tek benim nerede oturacağım belli değildi. Ben ise yolda gelirken orkidemi almış beni görünce hem orkideye hem de oynayacağı ilk oyuna geldiğimi görmenin sevinciyle boynuma atlayacağını düşünmüştüm. Yanılmışım. Hoş geldin demeyi bile unuttu, çok heyecanlıydı, ondandır. Şaşırmıştı, mahcup olmuştu, kesin ondandır.

Ölsem Kalsam

Galanthus | 07 July 2010 12:08

Ölsem kalsam şimdi,tak diye. Ansızın. İlk başta kimse fark etmese öldüğümü. Seslenseler adımı, gözlerim açık olduğundan, elimi her zamanki gibi çenemin altına yerleştirdiğimden dalmış sansalar beni. Hatta bu aralar çok dalgın rengi de solmuş deseler.

Birden yanımdan o geçse, her zamanki kokumu almasa, bugün ne lavanta kolonyası ne de çiçek kokusu geliyor dese, dönse baksa bana. Uzun uzun baksa, uzun zamandır yapmadığı gibi ve dese ki rengi daha çok soldu bu aralar. Doktor kontrollerimi yaptırıp yaptırmadığımı merak etse ama sormaya çekinse. Araya çektiğim setlerden korksa. İlerlese ağır ağır bir yandan da bir koku arasa bulamasa .

Ayakları Sıcak Tutalım

Galanthus | 22 March 2010 09:32

Kitaplıkta bir kitap var; Ayakları Sıcak Tutalım. Yazarı Belda Öztürk ama tam olarak emin değilim, aklımda öyle kalmış olabilir. Yıllardır orada. Sanırım bir indirim falan yapmışlar, ben de Türk Edebiyatı kazansın, yeni yazarlar da kazansın diyerek almışım. Kitabı bir kere okumayı denedim, okuyamadım. Yarım kaldı, bir gün okuyacağım. Böyle diyerek kötü olduğunu iddia etmiyorum. Okumadığım için de iyi ya da kötü bir yorum yapmadım, henüz. Konusunu da hatırlayamıyorum, belki de konu kısmına kadar bile gelmedim. Başlığı ilgimi çekiyor yalnız, arada sırada aklıma geliyor, başlığa bir anlam vermeye çalışıyorum. Neden ki ayakları sıcak tutalım. Neden ayaklar, neden sıcak.

Kış

Galanthus | 28 February 2010 18:16

Kış.

Çetin cevizdir, kara kış. Atlatmak zordur, her seferinde farklı bir haliyle yıkmak ister insanı, her seferinde farklı bir şekilde devirmek ister karşısındakini. Kimi zaman tipi olur yağar; göz gözü görmez, kimi zaman fırtına olur eser; toprağa bağlı bir kök bırakmaz, kimi zaman da buz olur dondurur, insan kendine sığınacak bir kapı arar.

Hayatımın kara kışını yaşadığımı düşünüyorum ama insanın hayatında tek bir kara kış olmaz biliyorum.

Hayalperestin Günlüğü

Galanthus | 19 January 2010 12:55

İflah olmaz bir romantik var karşınızda şu anda.

Kendisi bir otobüste, hatta kendi standartlarına göre oldukça lüks sayılabilecek bir otobüste seyahat ediyor üstelik tek başına. Kimse de yok yanındaki koltukta. Bu yüzden istediği kadar yazabilir ve de yayabilir. Önünde topu topu üç saatlik bir yolculuk kaldı ve okuduğu kitabı da bu süre içinde bitirebilecek.

Yolculukta geçtiği duraklardan hiç biri gelecek kadar onun içini acıtmadı, hiç birinde kendini bu kadar yalnız hissetmedi. Bir sonraki durak sevdiğinin memleketinin durağı, onu göremeden buralardan öylesine geçip gitmek acı verici. Bir yolu olsa keşke inse şu otobüsten hemen bir sonraki durakta ve gitse sevdiğinin kapısına, çalsa o kapıyı, sevdiği açsa ve nutku tutulsa, kısa bir şaşkınlıktan sonra onu belinden kavrayıp sıkı sıkı sarılsa… sonra sonra yine gitmesi gereken o yere gitmek için bir otobüse binse, ilk otobüse. Gittiği yerde yalanlar uydursa otobüs arıza yaptı, yollarda rezil rüsva oldum dese. Yok, hepsi bir hayalden ibaret, ne sevdiğinin kapısına gidebilir ne de sevdiği onun bu durağında onu görebilmek için çabalayabilir.