bildirgec.org

freefreshfish

11 yıl önce üye olmuş, 137 yazı yazmış. 418 yorum yazmış.

Beleş Nota

freefreshfish | 15 March 2002 15:39

Nota arayıp kafaderinizi görene kadar saçıyla oynaşan müzisyenlerdenmisiniz? Ben öyleyim ve bu price list’lerden bıktım. Ama kısmen bu işi halleden bir iki site var. Sizde bilin istedim: Burası pdf formatında nota veriyor. Sapına kadar (notanın saplarından bahsediyom) beleş. Burada ise gruplara ayrılmış çok şık notalar mevcut, ayrıca acayip sağlam makaleler bulmakta mümkün. Bir de plugin kurduran ancak sonucunda güzel notalar veren şu site var. Bu sitelerde ki linkler de cabası. Sabırlar dilerim…

bir öküzlük daha

freefreshfish | 11 March 2002 10:25

İki gündür evde bilgisayar başında saçımı başımı yoluyorum. Tam 3 adet cd yandı bitti kül oldu. Bir işe başlıyorum veya özenle hazırladığım playlist’i cd’ye kaydetmek üzere “burn” düğmesine tıklıyorum, tam işin ortasından bir saniyelik elektrik kesintisi oluyor, makine açılıp kapanıyor. Delirmek üzereyim, elektrik arızayı arıyorum, “bir arızamız yok” diyorlar. Sonra bu sabah bir mail geldi şöyle;

Önemli !

Mart ayının 9’u Cumartesi ve 10’u Pazar günleri (daha ne kadar süreceği belli değil) sabah 9:00’dan başlayarak saat 10:00-10:30-11:45 vs.saatlerinde ve sürekli olarak TEAŞ tarafından zamanında bakımı yapılmayan kabloların bozulması nedeniyle çok geç yapılan onarımlar esnasında halka uyurulmaksızın ve düzensiz bir şekilde ardarda yaılan elektrik kesintileri sonucu özellikle Dikmen,Sokullu Harbiye Mah. civarında ev ve işyerlerinde birçok Bilgisayar,Elektrikli Ev Aleti,Kombi vs.arızalanmış bunun yanısıra en basitinden (C.tesi ve Pazar gibi önemli günlerde evlerdeki işler aksamış cihazlar bozulmuş) en kompleksine kadar sorun ve arızalar ortaya çıkmış ve halkımız mağdur olmuştur.

Üstelik yetkililerle yapılan konuşmalarda (Çankaya Elektrik Arıza Tel:418 06 22) telefonlara çıkan yetkisiz ve bilgisiz şahıslar tarafından arızanın en en çok 1 saat içerisinde giderileceği söylenmiş daha sonra neden giderilemediği sorulduğunda terbiyesiz ve ahlaksızca cevaplara maruz kalınmıştır.

Güzel Yurdumuzun ve Şehrimizin en önemli damarlarından birinin nasıl merciler ve yetkililer(yada yetkisiz, bilgisiz, düşüncesiz, bilimsel çalışma ortamından uzak kişiler)tarafından yönlendirildiği,bir kesilip bir açıldığı açısından en azından bu kez ibreti alem olmasını dilerim.

Zavallı mağdur bir Ankara’lı benim gibi delirip, bu maili tüm maillistlere basmış. Bir yere varır mı bilmem ama ben de çıldırdığım için bir duyun görün istedim.

Sanal Hikaye

freefreshfish | 06 March 2002 10:19

Bir zamanlar bir blogda adı geçen bir proje vardı. Hoş o blogdaki projeyi gerçekleştiremedik ama proje içinde geçen başka bi projeyi bari gerçekleştirelim dedim. Aklıma daha önce giriştiğim bir projenin projesi geldi : Sanal Hikaye. Ben başlayım, hafifçiler devam etsin. Hikayeye orijinal bir başlangıç yapmak isterdim ancak vaktim yok, o yüzden bir filmin özetinden alıntı yaptım ve örnek olsun diye kendi tarzımda devam ettim.

Yapılması gereken tek şey; ahkam yerine hikayeyi devam ettiren paragrafı kendi tarzınızda yazmak. Hadi bakalım:

Hikayenin Adı Bitince Konacaktır

Özge, Ankara’da kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır… Annesinin ani ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, küçük şeylerden haz almaya başlar: Kek pişirmek, elini prinç kavanozuna sokmak, o anda tüm şehirde kaç kişinin orgazm olduğunu düşünmek ve Kuğulu Parkın minik göletinde taş sektirmek gibi.

Teknolojik Evrim

freefreshfish | 06 March 2002 10:19

Bilgi : Yapılan bilimsel araştırmalar ilaçların veya kullanılan
cihazların insanlar üzerinde ki gerçek yan etkilerinin 20 yıl sonra çıktığını
ortaya koydu. Mesela 20 önce keşfedilen walkman’in şuan %70’e varan duyu kayıplarına
sebep verdiği ortaya çıktı.

Sene 2020.

Dünyanın çeşitli yerlerinde 3 milyonu aşkın insan aynı anda felç
oluyor. Bu insanların son sözleri, “Genel koruma hatası”. Ertesi gün
bilimadamları ve doktorlardan oluşan bir kurul araştırma sırasında
“sistem kaynakları çakışması” nedeniyle beyin kanaması geçiriyor.
Aynı yapıya sahip insanlar “clone”, çok konuşanlar ise
“flood” yüzünden aniden atmosferden fırlıyolar.

Hayat

freefreshfish | 06 March 2002 10:19

(Alper’e.. 17.11.1970 – 20.12.1998)

Hani yürüyen merdivenleri yürüyerek çıktığının farkına varırsın da, yürümenin anlamsız olduğunu farkeder birden durursun ama merdivenler yine de seni yürütmeye devam eder. Hayat bu işte. Belki geriye doğru yürüsen kaldığın yere dönersin ama bu adamı çok yorar. Hem arkandan gelenlere de çok ayıp olur. Binmişsin bir kere, yürüsen de yürümesen de yürüyor lanet olası.

Sol kulaklığı arızalı walkman’imden gelen mono müzik gibi birşey hayat. Stereo tasarlanmış müziği mono dinlenmek çok kötüdür. Özellikle Pink Floyd’sa. Bir yığın gitar numarası ve efekt sol kulakta yok olur. Müzik güzeldir ama eksik birşeyler vardır. Walkmani kapat, daha sonra iyi bir sette dinle bu müziği. İstediğini istediğin zaman yapamazsın. Hayat bu işte. Aç walkmani, yarımyamalak devam et, boşver. Böyle de yaşanıyor.

Aşk Bitermi :2: Biter Hemde Bal Gibi!

freefreshfish | 06 March 2002 10:19

Kapı çaldı. Uyandım, sabah olmuş. Açtım. Bir iki saniye sesim çıkmadı. Elimden fotoğrafı attım. Kapıyı çarpıp içeri girdik. Kapı çaldı. Komşu bir şeyin yok ya dedi. Sevgilim var dedim. Kapıyı kapayıp döndüm. Seni seviyorum dedi. Seni seviyorum dedim.

Dolu-dolu bir günün ardından şiddetli bir sevişme gecesi yaşandı. Birbirimizsiz geçen altı ayın acısı çıkarıldı. Yaşanan sorunlardan hiç söz edilmedi. Sanki bir daha yaşanmayacakmış gibi, sekiz top süngerle olay kapatıldı. Tekrar aşık olundu. Tekrar sevişildi, günün hangi saatinde olunduğu umursanmadan. Seni seviyorum dendi, takriben üç milyon kez. Hem de adam başı. Mışıl uyunurken saçlar okşandı, yüzler seyredildi. O gün yaşadığım en mutlu gündü galiba.

Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.

Soğuk geliyor dedi. Balkon kapısı açıktır dedim. Yoo, kapalı, kafanı televizyondan kaldırırsan görürsün dedi. Kaldırdım ve gördüm. Süngerler eskimiş dedim. Ne dedi. Süngerler dedim yarın sekiz top daha alırım. Tamam da dedi yarın benle iş yemeğine gelmen lazım. Yarın finaller var gelemem dedim. Okulun yeni açıldı ne finali dedi. N.B.A. finalleri dedim. Beni ihmal ediyorsun dedi. Off bee! dedim. Bağırma bana dedi. Sana bağırmadım, harika bir basketti, kendimi tutamadım dedim. Beni ihmal ediyorsun dedi. Tamam yarın süngerlerim dedim ya dedim. Uzun bir sessizlik yaşandı. Bu benim işime geldi, maçı sonuna kadar rahatça seyrettim.


Aşk biter mi? Biter, hem de bal gibi.


Off bu da olmuyor dedi. Ne dedim. Elbiselerim dar geliyor artık, yarın ne giyeceğim yemekte dedi. Rejime başla, yarın bir daha dene dedim. Hiç komik değilsin dedi masadaki pastadan bir lokma daha alıp. İyi geceler dedi. Sana da dedim.

Aşk Bitermi :1: Seni Seviyorum!

freefreshfish | 06 March 2002 10:19

Seni seviyorum dedi. Ben de dedim. Hiç yalan söylemem. Ben de, beni seviyordum. Sen böyle herkesin masasına oturur musun dedi. Hayır dedim sadece bana gülümseyenlerin masasına…

Evet ben sana gülümsedim çünkü çok şeker ve seksisin dedi. Seksi miyim?! dedim. Çok dedi. Artık mütevazı olamazdım, şımardım. Yakışıklı mıyım peki dedim. Çok dedi. Sevimli? Çok çekici? Çok çük? Ço.. Ne?.. Sana demedim dedim. Ne demedin dedi. Sana demedim dedim dedim. Anlamadım dedi. Neyi dedim. Boş ver dedi.

Eve gittik. Çok isterikti. Kahve içmek istemezsen yatalım dedi. Televizyonu açıp kanepeye uzandık. Hala çok isterikti, fakat NBA daha çekiciydi. Üstelik kulağımı yalaması hiç hoş değildi. Daha fazla dayanamadı. İbne misin dedi. Hayır, neden dedim. Deminden beri kulağını yalıyorum tık demedin dedi. Tık dedim. Bozuldu. Bu arada yayın da bozuldu. Hep böyle mi olur dedi. Uçak geçerken oluyor dedim. Ne dedi. Uçak yayını bozuyor dedim. Kulağımı ısırdı. Hep böyle mi olur dedim. Ne dedi. Yayın bozulunca kulak mı ısırırsın dedim. Sırtını döndü ve ağlamaya başladı. Bu arada birinci çeyrek bitmişti. Sıcaktı. Balkona çıkıyorum dedim. Ben de geleyim mi dedi. Hayır dedim sen burada ağla, ben biraz sonra gelirim. Seni seviyorum dedi. Ben de dedim.

Balkona çıktım sigaramı yakıp tek manzaram olan duraktaki taksileri izlemeye başladım. Kapı çaldı, açtım. Geri geldim dedi. Gitmiş miydin dedim. Evet, taksi bulamadım dedi. Yaa.., gelsene ikinci çeyrek başladı dedim. Maç bitince benle biraz ilgilenir misin dedi. Karnın açsa mutfakta yiyecek bir şeyler var dedim. Ağlayarak balkona çıktı. Hemen geri girdi. Gözüme bir şey kaçtı, hiçbir şey göremiyorum, bakar mısın dedi. Baktım. Taksiymiş dedim. Neymiş dedi. Daksilmiş dedim. Sağol dedi. Sen de dedim.

Beni öptü. Ben de onu öptüm. Bunu bir daha yapma dedim. Ama sen de beni öptün dedi. Benim tikim var beni öpeni öperim dedim. Sonra boynumdan öptü. Ben de onun boynunu öptüm. Bunu bir daha yapma dedim. Göbeğimi öptü. Maç çok heyecanlıydı. Eee dedi. Dalmışım. İrkilip göbeğini öptüm. Tekrar dudağımdan öptü. Sıkıldım başka bir şey oynayalım dedim. Çok adisin dedi. Evet dedim.

Masanın üzerindeki resimleri kurcalamaya başladı. Bu sevgilin mi dedi. Hayır dedim Dennis Rodman, süper, Chicago Bulls’da oynuyor. Fotoğraftan bahsediyorum dedi. Sadece dönüp baktım. Güzel basketti değil mi dedim. Kaçamak cevap haa, çok mu acıklı hikayeniz dedi. Susar mısın, yayın bozuk zaten dedim. Şimdi anlaşıldı derdin dedi. Evet yeni bir anten lazım galiba dedim. Karşımızda kırık bir kalp var haa dedi. Hayır Seatle Supersonics’le oynuyoruz dedim. Biraz ciddi olur musun dedi. Evet olurum, gider misin dedim. Kapıyı çarpıp gitti.

İkinci yarı başlamıştı. Kapı çaldı. Yine mi taksi yok diye açtım. Yan komşu, bir şeyin yok ya dedi. Ne aramıştınız dedim. Hayır senin bir şeyin var mı diye soruyorum, gürültü geldi de dedi. Cereyan var, kapı çarptı, hiçbir şeyim yok dedim. İyi geceler dedi.

Salona döndüm, masaya oturdum. Fotoğrafa baktım. Hiçbir şeyim yoktu, sevgilim bile. Rodman iyi oyuncu dedim kendi kendime. Telefon çaldı. Maç çok güzeldi. Telefon tekrar çaldı. Maç gerçekten iyi gidiyordu. Telefon sustu. Televizyonu kapadım. Elimde fotoğrafla kanepeye uzandım. Kapı çaldı. Uyandım sabah olmuş. Açtım. Bir iki saniye sesim çıkmadı. Elimden fotoğrafı attım. Kapıyı çarpıp içeri girdik. Kapı çaldı. Komşu bir şeyin yok ya dedi. Sevgilim var dedim. Kapıyı kapayıp döndüm. Seni seviyorum dedi. Seni seviyorum dedim.

Ferhat Şahin

mavi.net

1998

Not : üçlemenin son halkası burada

Windoz tul kit!

freefreshfish | 06 March 2002 10:16

Windows için birkaç faydalı araç önermek isterim. Gruplara ayrılmış programlar şöyledir arkadaşlar. Hadi kolay gelsin..

Sistem araçları

Antivirus : Norton Antivirüs2000küsür*

Genel Temizlik : System Mechanic(reg., temp, dll gibi vs. çöplükleri temizler)

İnternet araçları

Firewall : ZoneAlarm (evet aynen öle)