bildirgec.org

firatocal

11 yıl önce üye olmuş, 80 yazı yazmış. 19 yorum yazmış.

ÇAMLIGERİZ PİKNİĞİ VE YAŞAMANIN TADI…

firatocal | 13 July 2010 23:00

Püfür püfür esen yelin altında bir bahçe keyfi.. Dalından şimdi kopa rılmış tap taze mısırlar , domatesler ve biberler.. Çılı çırpı toplanarak yakılmış , gürül gürül tüten odun ateşi ve onun közleriyle demlenen semaverde keyf çayımız… İşte bir kaç akşamdır ailemizle birlikte yaptığımız Çamlıgeriz bahçe pikniklerimizin özeti…

NEFRET VE AŞK DUYGULARI ARASINDA AZ ACILI LEBRON JAMES…

firatocal | 13 July 2010 18:11

Ve nihayet LeBron James beklenen en önemli kararını açıkladı.. ” Cleveland ‘ ı bırakıp basketbola Miami ‘ de devam edeceğim.”
Bu sözlerin ardından her iki şehirde de kutlama ve lanetleme gösterileri aldı başını gitti… Benim de bu yazıyı yazma sorumluluğum ve zorunluluğum doğdu…
Herşeyden önce bilinmeliki LeBron profesyonel bir NBA oyuncusu… Alacağı karar her ne olursa olsun , ne onu hain ilan etmeyi , ne de kahraman ilan etmeyi gerektirmez… Clevelandlıları bir yere kadar anlayabiliyorum. Ama dikkat edin sadece bir yere kadar anlayabildiğimi söyledim.. Çünkü bütün ayrılıklar acıtır , can yakar… Sanırım bu kadarını herkes kabul edecektir…

Dan Gilbert
Dan Gilbert

Cleveland takım sahibi Dan Gilbert in yazdığı lanet okumalarla dolu ve LeBron ‘u hain ilan edercesine ithamlarla yüklü o mektubunu görünce benim de sabrım taştı… İfadeleri masumiyetin kalp kırıklığının çok ötesinde hedef gösterirceydi…
Bir de üstüne televizyonda ve internette izlediğim LeBron forması ve kuklası yakma görüntülerini eklerseniz LeBron avukatlığına neden soyunduğumu anlarsınız sanırım… Onun yapmasını beklediğimiz açıklamasını bekletmesi , imalarını sakıııız gibi uzatması profesyonelliğine yakışıyormuydu diyecek olursanız , tabiki hayır derim…

LeBron ' un eski takımı cleveland
LeBron ‘ un eski takımı cleveland

Ama adı her ne kadar o şehirli anıla gelse bile , bir takımı geride bırakmanın böylesi linç etmeye karşılık gelecek nefret dolu tepkileri hak etmediğine inanıyorum…
Miami ‘ deki karşı tepkiler ise bir kurtarıcının gökten indirilmesine karşılık gelecek o sevgi gösterileri kabul edilebilir standartlar içindeydi…Şampiyonluk kutlamalarını andıran seviç gösterileri biraz abartılı kaçsa da sabahlara kadar süren bu mutluluk tablolarını geçmişine sünger çekmek isteyen Miami için makul sayabiliriz…
Son söz olarak , her ayrılığın acı verdiğini , aşkın can yaktığını , ama her başlangıcın da başarı getiremeyeceğini hatırlatarak sözlerimi bitiriyorum… Fırat ÖÇAL

Gezerek Para Kazanmak Artık Hayal Değil !!!

firatocal | 13 July 2010 14:50

para para para
para para para

İngilizce veya yoga öğretmenliği , hemşirelik , bakıcılık , cruse gemi direktörlüğü , seyahat bloggerlığı … Zaman zaman farklı şekillerde karşımıza çıkan bu mesleklerin bu güne kadar hiç bilmediğinizi düşündüğüm bir ortak yanları var.. Hem gezmemizi hem de bundan para kazanmamızı sağlayan meslekler olmaları… Hayal gibi görünen bu fırsatı bize sunan mesleklere hiç de bu gözle bakmadığınızı düşünüyorum…

gezerek para kazanmak hayal değil
gezerek para kazanmak hayal değil

İngilizce öğretmenliği özellikle Japonya ve Güney Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde çok talep görüyor.. Tabiki TOFEL benzeri özel bir sertifikanız olması koşuluyla…

yoga öğretmenliği
yoga öğretmenliği

Yoga öğretmenliği ve özel masörlük ise , İsveç , Tayland , Endonezya gibi ülkelerden alınan özel eğitimlerle bir çok Avrupa ülkesinde iş imkanı yaratıyor…
Bakıcılık öğrencilik yıllarının popüler mesleği olsa da , profesyonelce ve tam gün olarak ilgilenildiğinde , hem iyi bir gelir imkanı sunuyor , hem de çok sayıda ülkeyi gezme fırsatı yaratıyor…

cruise gemisi
cruise gemisi

Ama herhalde en keyifli iş fırsatlarını cruse gemi direktörlüğü ve blogger yazarlığı sunsa gerek… Çünkü , sırf eğlenmek için tasarlanmış , rüyalarda görülebilecek bir cruse gemisi içinde , insan hayallerinde karşılaşamayacağı imkanlarla buluşabilir…
Blogger olarak gezdiği yerleri de yazarak dişe dokunur bir gelir kapısı yaratan gezginler de son derece şanslı insanlardan sayılabilir kanımca…

2010 GÜNEY AFRİKA dÜNYA KUPASI ‘ NIN UNUTULMAZLARI…

firatocal | 12 July 2010 17:25

Güney Afrika ‘ da düzenlenen 2010 Dünya Kupası ‘ nı geride bıraktık.. Rüzgar gibi geçen bir aydan sonra tadı damağımızde kalmış maçlarla şimdiden dört yıl sonraya Brezilya ‘ da yerlerimizi ayırttık… Bu dünya kupasına damgasını vuranları satır başlarıyla hatırlayıp Güney Afrika ‘ ya selamlarımızı yollayalım…

Başımızın tatlı belası , 2010 Güney Afrika hatırası , kör olmayasıca Vuvuzela
Başımızın tatlı belası , 2010 Güney Afrika hatırası , kör olmayasıca Vuvuzela

* Ah vuvuzela , vah vuvuzela…
Artık tüm futbolseverlerin korkulu rüyası , adını duyanların bile tüylerini diken diken etmeye yeten vuvuzelalar , zaman zaman maçların bile önüne geçerek , en çok konuşulan kupanın unutulmazları arasına girmeyi başardılar… Eeee ne de olsa reklamın iyisi kötüsü olmaz derler… Vuvuzelalar , tüm kupalar içerisinde Güney Afrika 2010 ‘ u ilelebet hatırlamamıza neden olacaklar…

İyiki elendin İtalya...
İyiki elendin İtalya…

Fransa Milli Takımını eline yüzüne bulaştıran Domenech
Fransa Milli Takımını eline yüzüne bulaştıran Domenech

*Eski Şampiyonların fiyaskosu…
Daha kupanın ilk turunda önceki dünya şampiyonları İtalya ve Fransa ‘ nın sansasyonel bir şekilde kupaya veda etmeleri futbolseverlere ilk şoku yaşattı… Aslında oynadıkları – daha doğru bir deyimle oynayamadıkları – futbolları sebebiyle beklenen bu durum , diğer turların selameti ve keyifli geçebilmesi açısından daha hayırlı bir sonuç doğurmuş oldu… Mücadeleden uzak , kaşarlanmış ve doymuş anti futbollarıyla Ne İtalyanlar , ne de Fransızlar bir üst turu haketmemişlerdi… Özetle futbol ilahlarının bu hakkaniyetli davranışlarını gönülden alkışladığımı söylemeliyim…

Total futbolun iki devi : Hollanda ve İspanya...
Total futbolun iki devi : Hollanda ve İspanya…

*Yaşasın takım oyunu , yaşasın total futbol…
2010 Dünya Kupası ‘ nda gördük ki , Şampiyon İspanya dışında Hollanda ‘ da kupayı kazanmış olsaydı , kesin olan total futbolun kazanacak olmasıydı… Maçların başlamasıyla gemilerini kurtaracak kaptanlar olarak bakılan yıldızların bir bir evlerine dönmeleri futbol adına birşeylerin değişeceğini müjdeler gibiydi… Rooneyler , Ronaldolar , Ronaldinholar televizyonlarının karşısına geçtiğinde , takım futbolunun galip geldiğine , orta sahanın anahtar rol oynadığı toplu hücüm toplu defans anlayışının ve ayağa kusursuz pas ilkesinin modern futbola damgasını vurduğuna şahit olduk… Yani herkes anladı ki , savunmayı ve presi bilmeyen futbolculardan kurulu takımlar kaybetmeye mahkum…

Mütevazi Bir Köy Okulunun Düşündürdükleri…

firatocal | 12 July 2010 10:39

Bugün kayınbiraderim Muhammet Ali ” nin öğretmen olarak çalıştığı köye bahçedeki ağaçları sulamak için geldik.. Kendisi dışarı da aslanlar gibi koşunuyor.. Köy kahvesi ve meydanı bomboş.. Büyük ihtimalle herkes tarlalarında.. Yazın en verimli zamanları.. Fırsat varken değerlendirmek lazım…

Fesleğen Sefası

firatocal | 12 July 2010 09:47

İnsanı en çok şaşırtan şeylerden biride , o güne kadar farkına varmadığınız özel bir duygunun , hiç bekle medi ğiniz bir anda dönüp dolaşıp sizi bulma sıdır..
Az önce burnumun bu güne kadar kokladığı en güzel , en etkili çiçek kokularından biriyle karşılaştım.. – 38 yıldır burnun ve aklın neredeydi diye sormazlar mı adama – deseniz de , söyledim ya , once güzel ve özel kokunun arasında , belki benim ruhsal halimden , belki de çiçeğin o zamanki keyfinden , hiçbir fesleğini bugüne değin o kadar hoş bulmamıştım..

beni cezbeden karizmatik kokulu fesleğen
beni cezbeden karizmatik kokulu fesleğen

Köyümüzdeki evin avluya bakan balkonunda dertsiz tasasız , avare avare otururken , gözüme ilişiverdi , pencerenin önündeki o cilveli kokusuyla fesleğen çiçeği…
Her zamankinden pek farklı gözüktü gözüme.. Biraz sıkıntı biraz keder sarmışken insanı , tutunacak lezzetli , keyifli dallar arıyoruz sanırım… Benim dalım da o yalın , mütevazi görünümlü fesleğen çiçeği oldu.. Kalkıp da size bilmem o yararından , yok şu hastalığa iyi gelmesinden , aman efendim edebiyat tarihinde bub bu efsanelere konu olmasından bahsedecek değilim… Evren ve kainat için her ne değeri bulunursa bulunsun , sadece ruhumu alevlendiren o eşsiz aromatik kokusudur şu yazının konusu..
Öyle bir koku ki beni yaşadığıma şükrettiren , iyi ki varsın ve yanımdasın dedirten..
Eğer şu an imkanınız varsa , her neyle ilgileniyorsanız işi gücü bırakıp en yakınınızdaki benzersiz çiçek fesleğeninizin tadını çıkartın…
Hatta bir ocak bir de çaydanlığınız varsa , kopartın az az , ya tek başına kaynatıp çayını yapın , yada sıcacık bir çay demleyip üzarine aroma olarak fesleğenlerinizi katın ve tadına varın…O misler misi kokulu çayınızı yudumlarken hayat katığı fesleğeninizi öpüp koklamayı ve ciğerlerinize bayram yaşatmayı unutmayın.. Sevgi ve Saygılarımla.. FIRAT ÖÇAL

AKHİSAR ‘ DA BİR VAHA: ŞEHİR GAZİNOSU

firatocal | 11 July 2010 14:17

Ferah atmosferiyle Şehir Gazinosu
Ferah atmosferiyle Şehir Gazinosu

Akhisar gezimin ilerleyen günlerinde şehrin merkezini de alıcı gözlerle dolaşma fırsatı buldum.. Her şehrin karakteristik özelliklerinin yansımasını kentin merkezinden izleyebilirsiniz.. Akhisar ‘ da da kentin ortasında çöldeki vaha misali insanların soluklanmasını sağlayan , kalabalık , binalar ve trafik içinde nefes almalarına yardımcı olan , el değmemiş ormanları andıran gür ve sık ağaçlarla kaplı Şehir Gazinosu dikkatimi çekti..

Akhisar ‘da bir lezzet durağı : Şölen Kokareççisi

firatocal | 09 July 2010 23:00

Tatilimin Akhisar ‘ da geçen kısmında Bacanağımla birlikte yöreye has lezzetleri tadalım istedik.. Akhisar ‘ ın en ünlü lezzetlerinden birisi de tabiî ki KOKOREÇ..

Akhisar' ın iftharı Kokoreç ve Şölen Kokoreç
Akhisar’ ın iftharı Kokoreç ve Şölen Kokoreç

Yıllardır babadan oğla geçerek aile geleneklerini sürdüren lokantaların onlarca yıllık hikayelerinin kulaktan kulağa anlatıldığı bu damak cenneti ilçede uğrak yerimiz Şölen Kokoreççisi oldu.. Ustasının imzasını taşıyan kokoreçler ile hiç de boş geçilmediğini tahmin ettiğimi bu yerde hoş beş , doyurucu ve lezzet dolu bir yarım saat geçirdik..