bildirgec.org

fhj

11 yıl önce üye olmuş, 8 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

gel benimle mutluluk…

fhj | 28 April 2007 09:16

vaybe ınsanlar ne kadarda becerıklı yapılanı bozmak konusunda
bense bu kadar emek verdm zaman harcadım.
dıyorumkı gozlerını kapat gorme
ve duyma olanı bıtenı,elımdemı bu kadar yapabılecegım varken onumde sılmek gunlerı….
yetmıyormu umutla baglanmak hayata
yetmıyormu bakmak gunese,yetmıyormu yurumek..yorulmak bazen
yetmıyormu mutlu olmak ıcın..
hayat kımın ıcın yeterlı
bır mutluluk verıyor sıcak avularında bızlere..hayatda nefes almak gulmek varken
neden
neden mutlu olmuyorumkı.
kım buna engel, kım guzel bır yolda ayaga takılan tas oluyor….kımsın sen.
golgesını goruyorum arkamda
fena bır karanlık
fena bır acı ama
sılıcem
golgelerı
ve adım atmaya devam edıcem
ellerım sıcak daha ve gozlerım o kadar guzel parlıyorkı..inanamazsın bana ınanamazsın sozlerıme..ama bak ısıldayan guzel gozlerıme ve gel benımle mutluluk.

insanlar,insanlar…..

fhj | 28 April 2007 08:17

insanlar
insanlar
insanlar_boyle baslayan bır sarkıyı hatırladım..
neyse ınsanlar neden boyle yıkıcı
baskasının duzenını yıkmaya belkıde mutlulugunu hevesını kırmaya neden boyle meraklı.
neden boyle bu ınsanlar?
kıskanclık mı?
kotu nıyet mı?
yada her ıkısıde mı??

nietzsche doğru söylemiş….

fhj | 24 February 2006 16:44

“yoldaş mı arıyorsun,boşuna arama.” yaşamaya devam ettiğim hergün ;bu sözün doğruluğuna biraz daha inanıyorum…kimsenin yanında biri yok herkes kendi acılarını ve kendi mutluluğunu içinde yaşıyor..insanlar aklında ve kalbinde hiç kimseyi barındıramıyor.kimse birbirine tahammül edemiyor ve en önemlisi kimse kendinden fazla kimseyi sevmiyor.bu yüzden hiç kimse ne yoldaş arıyor ne de yanında birini istiyor.insanların tek inancı kendisi…belki de en doğrusu bu…

sanıyla gerçek arasında sıkışanlar ve özünde tanrı olanlar…

fhj | 22 February 2006 17:03

sadece kendilerini düşünenler,mutlu olduklarında;dünyalarında hep gülenler,ağladıklarında sanki en dertli kendisi oldugunu sanan insanlar..hep bir yerlerde kahkahalarını saklayan hüzünlendiklerinde alıp onları kullanan insanlar…hep gözyaşlarını gizleyen ve bu şekilde güçlü gorunduklerını zannedenler,gözleri sürekli boş bakan fakat beynı hiçte oyle olmayan yinede aklını,zamanını iyi kullanamayanlar…ahhh insanlar ne kadar da sevgiye ve bakıma muhtaclar hiç kimse kendiyle yetinmeyım,kendini sevmeyıp taparcasına baskalarını sevıyor..baskaları tarafından hosgoru,sevgı,ilgi isteyerek kendilerını tatmin etmeye calısan oysa ne kadar baskaları tarafından sevılselerde ruhu asla doymayanlar…kendını cok ama cok seven kendını en mukemmel goren ama kendı sevgısıyle ve kendı mukemmellıgıyle yetınmeyıp bırde karsısındakınden ona tapmasını bekleyenler,kendi mükemmelliği karsısında insanları kendine köle yapmayı isteyen insan gibi görünen fakat aslında,özünde tanrı olanlar…kendını tanrı olarak gören,her insanın aklında yer edındindiğini sanan ama hiç de öyle olamayan küçük insanlar…kendilerini her yerde ,her zaman,her daim iyi hisseder gibi görünen fakat maskesini biraz araladıgınızda yuzunun aslında hiçte öyle beyaz ve güleç olmadıgını farkettıgınız üstün insanlar…herkes kendı dünyasında bırer efendı olsada sonuçta aynı havayı solumakta,gece aynı uykuya dalmakta….hissedilen ve yasanılan duygular her ne kadar mükemmel ya da can acıtıcı olsada sonucta bırgun herkes hakettıgı gıbı yasıyacak…ben bunu bılıyorum sımdı o gunun gelmesını beklıyorum….

ERKEKLERİ KADINLAR DOĞURMADIMI;ÖYLEYSE BU SAYGISIZLIK NEDEN?

fhj | 21 February 2006 14:50

yolda yürüyorum; çocuklar toplanmış oyun oynuyo hepsinin ağzında küfür merak ediyorum kimsenin annesi yokmu,sadece çocuklar değil büyüklerden de dinliyoruz bu kelimeleri…herkes saygıdan bahsedıyo kişiler arası mutlak saygı diyor herkes; peki öyleyse erkekler kadınlara küfrederken saygı nerede kalıyor…erkekleri kadınlar doğurduysa öyleyse bu saygısızlık neden????????

25’imde yenilenmek isterdim….

fhj | 20 February 2006 17:45

25 yaşına geldiğimde aklımın,hafızamın tek tek her bir hücremin yenilenmesini isterdim.geride kalan yılları unutmuş,o günlerde yaşanmış acıları unutmak dünyaya tekrar gelmiş gibi hissetmek isterdim…her bir zerrem o kadar safça ve güzelce olurduki eminim aklımdan hiçbir kötülük geçmezdi insanlığa ve kendime karşı..herkes,herşey,hayat o kadar güzel bir renge bürünürdü ki gözümde;yaşamak için,yaşama tutunmak için tüm yolları denerdim…o zaman hiçbir şey yıldırmazdı beni hiçbir şey acıtmazdı kalbimi,hiçbir şey kirletmezdi düşüncelerimi ve ellerimi..boşa harcanmış zamanlarım üzüntü duyduklarım,üzüldüğüm için pişman olduklarım,önce sevinip,güldüğüm sonra beni üzenler;herşeyi ama herşeyi unutmak,boşa akan gözyaşlarımı unutmak ama tekrar akacaklarını bilmek;ne olursa olsun yenilenmek çok ama çok güzel olurdu.gözlerim daha güzel bakardı hayata,ellerim benim güzel ellerim daha iyi şeyler yazabilirdi ve daha anlam dolu geleceğe yürüyebilirdi ayaklarım…ağzımdan etkileyici kelimeler çıkabilirdi herkesi dost edinebilecegim,beynim daha fazla çalısırdı; herzaman işe yarar düşünceler üretebilirdi.Ya kulaklarım eminim duydugu her kelimeyi güzelleştirirdi beynime iletmeden ve daha iyi hissetmemi sağlayabilirlerdi…Kalbim;eğer kalbim yenilenseydi kendimden daha çok severdim insanları ve daha sıcak olurdu bakışlarım……Acaba insanlar büyüdüklerinde acılarını unutuyorlarmı? Yoksa hayat insanları unuttuğundan acılar daha katlanılır hale mi geliyor insanlara… İMPORTANT’3

psikolojik desteğe ihtiyacım varmı?

fhj | 19 February 2006 12:21

uyandığımda aklımda bir görüntü beliriyor:kendimi aklını kacırmıs,her tarafa saldıran bir deli olarak görüyorum eğer bu durum devam ederse sanırım gerçekleşecek…ne yapmalıyım?

SESSİZLİK YETER İÇİMDEKİ SESİ DUYMAYA….

fhj | 17 February 2006 18:14

kımseye bakmaksızın,kımseyı duymaksızın ve kımse benı duymadan yasamaya devam ederken hergun turlu turlu sey aklımı ve mıdemı bulandırmakta…kımsenın umrunda olmayısım -yada benım oyle sanısım yada buz gıbı gercek bu-sorularımı içimde üretip yine kendime pazarlayısım,cevapları içimde arayısım bunlar benı okadar yormaktakı ne ben kımseyı gorebılıyorum ne de kımseye kendımı ıfade ederek kendımı gosterebılıyorum…hayat,içinde soludugum şu hava artık okadar daraldıki ne ıcımde kendıme sığıyorum ne de soluduğum şu hava benı kendıne kabul edıyor..hayatın önemi benim ıcın bu kadarken ne umudum var ıyı bır gelecege dair ne de umrumda olan sevdiklerim..ben tek başıma oturmuş düşünürken kendimi kendi içimde konuştururken ne başkasına ihtiyacım var ne de başkasının bana..ihtiyacım olan tek şey sessizlik içimdeki sesi daha iyi duyabilmek için…ne kendimdeyim ne başkasında sadece nefes almaktayım tek bildiğim;nefes aldıgım sürece ne kimsenın umrunda olurum ne de kimse benim umrumda olur…sonuçta yaşamak denilen olgu bu, ya kendindesin ya da bir yerlerde boğulmamak için çırpınmaktasın…